25.bölüm

688 24 1
                                    

''Diyorsun?'' 

''Diyorum...'' 

''Ne yani şimdi bu kadar şeyin üzerine -''

''Esra abla hasan amca uyandı!'' bu edanın sesidi 

''Ne?!''

''Uyandı uyandı gel!'' dedi ve koşarak tekrar hastaneye girdi 

Çağatay ve ben oturduğumuz yerden kalkıp koşarak hastaneye girdik ve yoğun bakıma gittik. Hepsi camlı bölmenin oraya toplanmış bekliyordu 

''Uyandı mı?''

Buğra-''Evet canımın içi uyandı.''  

Sevinçten akan göz yaşlarımı silerken Mira gelip sıkıca bana sarıldı. Kollarım bir anlığına havada klasa da hemen ona sarıp sıkıca sarıldım 

''Özür dilerim. ''

''Sen neden özür diliyorsun?''

''Anlamadan dinlemeden sana çıkıştığım için bir de abimin yerine.''

''Her kes kendi yaptığından sorumludur. Sıkma canını.'' dedim ve onu kendimden uzaklaştırıp akmış olan göz yaşlarını sildim 

Emre-''Gençler Hasan amcayı normal odaya alacağız o zaman rahat rahat görebilirsiniz.'' dedi ve tekrara Hasan amcanın yanına girdi. Selim, Nazlı hanım ve Engin bey nasıl bir tepki vermeleri gerektiğini bilmeden öylece duruyorlardı. Selimin yanına gidip bir elimi omuzuna koydum 

''Rahat ol. Odaya alınınca ilk  siz gireceksiniz ve her şey tüm çıplaklığıyla anlatacaksınız. Asıl önemli olan ondan sonrası.'' 

''Ya istemzse?'' 

''İsteyecek. O adam yılarca neyin hasretini çekti sanıyorsun? O adam yıllarca sevdiği kadını ve eğer evlenmiş olsaydı ondan olacak olan çocuklarını düşündü ve bizleri hayalindeki çocuklarının yerine koydu.'' 

*************************

İki gün sonra

Hasan amca tamamen kendine gelmiş ve bütün gerçekleri öğrendikten sonra oğluna sıkı sıkı sarılıp onu ölene kadar bırakmayacağını söylemişti. Nazlı teyzeye ise kızgındı. Neden evlendiğini anlatmadığı için değil. Bunca yıl oğlunu ondan sakladığı için kızgındı. Ama onu da zamanla affederdi. Zaten evlenmelerini beklemiyoruz. Sadece bir araya geldiklerinde birbirlerine iyi davransınlar yeter. 

Bu sırda Emirle o günden sonra hiç görüşmedik. O bir kaç kez aradığında meşgule attım o da hemen pes edip ortalardan kayboldu. Esra hiç acımıyor musun derseniz? Acıyorum. Onu görmediğim her dakika canım çok yanıyor ama hak etmediğim şeyler yaşattı bana. Hasan amca yarın hastaneden taburcu olacağı için hep beraber hastanede bekliyorduk hala. Kafeteryada otururken bir koşuşturmaca oldu 

Deniz-''Bir anda nasıl koşuşturmaya başladılar.'' 

Emre-''Belki ağır hasta gelmiştir.'' 

''Olabilir.''

Mira-''Esra abimden haberin ar mı?''

''Hayır. O gün bir kaç kez aradığında açmadım ondan sonra o da aramadı zaten.'' 

Aras-''Hiç hayra alamet değil ya neyse.'' 

''Açma şu şom ağzını.''

Çağatay-''Doğru söylüyor.''

Aleyna-''Kuzen sen hiç aramayı düşünmedin mi?'' 

''Kaç kere arama girişiminde bulundum ama kalbim izin vermedi. Dedikleri çok ağırdı be kuzen.'' gözlerim yine dolmuştu

KUTUP YILDIZI*2*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin