Ah doğru ya mektuptaki adrese gidecektik. ''Tama hemen geliyorum.'' bir an dikişli elimi unutup ona yüklenince inledim
''Ah be kızım dikkat etsene.''
''Unuttum bir anda.Hadi sen git bende geliyorum.''
Odamdan çıkıp banyoya girdim. Bana tokat attığı yanağım hafif morarmıştı. Dudağımdaki yara kocaman bir kabuğa dönüşmüştü. Elim yüzüm kan kaybından sonra bembeyazdı. Elimi yüzümü yıkayıp saçımı at kuyruğu yaptım. Yanımda yaraları kapatacak kadar kadar malzemesi yoktu. Zaten gizleyeceğim kimsem de yoktu her kes biliyordu. Türkiyedekiler hariç Onlar la da sadece mesajlaşmıştım. Mutfağa girdiğimde dayım kahvaltı hazırlamıştı ve bir tas dolusu pekmezi önüme koydu.
''Bu ne için?''
''Anneannen yollamıştı. Hem kan yapar hem de soğuğa karşı korur.''
''Anneanneminse yumulun.'' dedim ve ekmeğime bal gibi sürüp bir kaç dilim yedim.
''Esra?''
''Efendim?''
''Yanağın çok kötü olmuş.'''
''Egal.''(Boş ver)
''Gidene kadar geçer inşallah.''
''Geçmese de olur. Her neyse abimler saat kaçta geleceklerdi?''
''Yarım saat sonra burada olurlar.''
''O zaman ben gidip üzerimi değiştireyim.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ESRA
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
