36.bölüm

145 3 1
                                    

Elimizde bardak termoslarımız bir elimizde birbirimizle çiftliğe ait olan kocaman arazide öylece yürüyorduk.

''Ne düşünüyorsun?''

''Evdekiler beni tutamayınca iki dakika içinde seni nasıl ayarlayıp beni oyalaman için görevlendirdiler ve kim görevlendirdi onu düşünüyordum.'' 

''Aşk olsun sevgilim benimle olmaktan mutlu değil misin?''

''Saçmalama. Ben şu anda halimden gayet memnunum.''

''O zaman sorun yok .''

Biraz daha yürüdükten sonra ilerde gördüğüm ağacı işaret ederek ''Şurada biraz dinlenelim mi?'' diye sorup cevabını beklemeden adımlarımı o tarafa doğru yönlendirdim.

Hemen çimlerin üzerine oturup sırtımı ağacın gövdesine yaslayınca emirde yere uzanıp başını bacaklarıma yasladı 

''Hmm! Burası ne kadar rahatmış böyle.'' 

''Herkes öyle der.'' 

''Kim! Kim yatıyor da rahat diyor! Benden başka kim-''

''Hayatım sence sadece sen uzanmış olabilir misin? Annem var ablam var eda var arkadaşlarım var. Var da var yani.'' 

''Olamaz benden başka kimsenin kafasını istemiyorum burada.'' 

Ufak bir kahkaha atıp '' Emir çocuk gibisin.'' 

''Hayır çok aşık ve kıskanç biriyim.'' 

gözlerini kapatınca elimi saçlarının arasında dolaştırmaya başladım. O sırada mesaj gelince cebimden telefonumu çıkarıp ne geldiğinde bakarken elimi tutup tekrar saçlarının arasına götürdü 

''Devam et... '' dedi.

telefonumu tekrar cebime koyup devam ettim oynamaya. Bir kaç dakika sonra Emirin derin ve düzenli nefes aldığını fark edince uyuduğunu anladım ve hiç bozmadan devam ettim...

Elim Emirin saçlarında gözlerim uzaklarda kafam daha da uzaklara dalmışken emirin hareketlenmesiyle dikkatimi ona verdim

''Uyandın mı? Uyuyacak mısın daha?''

''Ne kadar oldu?''

''Yarım saat kadar.'' 

''Oo baya olmuş ya. Bacakların uyuşmuştur.'' 

''Ben yerimden gayet memnundum.'' 

ayağa kalkıp bana elini uzatıp beni de ayağa kaldırdı ve hemen kendine çekip ufak bir öpücük kondurdu 

''Biz bu gün at binebilecek miyiz?''

''İstiyor musun?''

''Evet. ben daha önce hiç binmedim ama hep merak ettim. ne olur binelim.''

''Prenses izin verirse neden olmasın.'' 

Heyecanlı heyecanlı atların yanına doğru ilerleyip heyecanla ilerdeki adamla konuşan emiri bekliyordum. 

''Gel binici kıyafetlerini giyelim böyle binemeyiz.'' 

Onunu peşinden gidip elime tutuşturulan şeyleri giyinip hazır ve nazır olunca Prensesin yanına ilerledik. 

''Kızım... Nasılsın bugün? Tanıdın mı? Evet bak sana onu getirdim.'' 

biraz prensesi sevip onu besledikten sonra önce kendi bindi sonra da beni yukarı çekerek arkasına oturmama yardım etti. 

''Rahatsın demi?'' 

''Evet. Sanki biraz fazla yüksek gibi.'' 

''Korkma ben varım yanında hem birazdan hızlandığında kendini çok iyi hissedeceksin.'' 

KUTUP YILDIZI*2*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin