Bölüm 11 - Yüzük

207 38 2
                                    

"Bu mektuba dua edin bir yanıtınız yok."

Handan Sultan , peşinde kethüdası Hacı Ağa ile Sultanlar katının koridorlarında emin adımlarla ilerlemekte... Elindeki de ne ? Yoksa Halime'nin mektubu mu ?

Arkadan gelen bir ağa
-Hacı Ağam , Cennet hatun sizi çağırır , haremde işler var .
-Yahu adem git söyle benim de işim var.
-Ağam mühim dedi .
Hacı Ağa , Handan Sultan'a dönerek
-Affedin Sultanım gitmem gerek
-Sen git Hacı Ağa , ben tek konuşurum Hunkarimizla
Haci Ağa , Handan'ın yanından ayrıldığında , tek başına merdivenlerden inen benli haseki , haremin tenha koridorlarından geçerken bir ses işitildi
-Handan Sultanim
Ardını dönen yeşil kaftanli valide sultan , sehzade anasını görmesin mi
-Ne işin var burda Halime ?
-O mektup , yemin ederim ben yazmadım .
-Kimi kandırıyorsun ? Altında mührün var , hem senin bile olmasa , bu fırsat kaçar mı ?
-Yapmayin Sultanım , evladım var benim .
-Hatırlattığın iyi oldu , onu da konuşurum aslanımla
Sinirden dört köşe olan Halime hızlıca Handan'ın kolunu kapıp sertçe kendine çekti .
-Gözlerime iyi bak benli haseki , bunun cezası ağır olacak
Sert ve sinirli bir mizaçla Halime'nin elini iten Handan
-Bu cihanda hiç kimse , hiç kimse bana böyle davranamaz
deyip Halime'yi yere fırlattı , Halime ona karışamazdı , cezası ağır olurdu , yerde durup , kızıla kaçan kahverengi gözlerini Handan'a dikerken o çoktan dönüp altın yola varmıştı bile.

Açıldı kapılar ve gözlerine ateş düşmüş , saçları alevden sıcak Handan belirdi ,

-Gelin , validem

Usulca Ahmet'in yanına süzülen Handan ağzını açmış herşeyi anlatmak üzereydi ki arkadan bir ses "Sultanım ! "

Ardını dönen Handan gördüğü kişiye fazla şaşırmamıştı ; Halime son bir kez konuşayım belki ikna olur umuduyla gelmiş olmalıydı .

-Nasıl destursuz girersin odama !

-Hünkarım , Handan Sultan size bir mektup verecek belki de çoktan verdi , o mektupta yazanlar , yazılanlar , evet belki de gerçekleşmesini istediğim hayaller fakat ben bu hayalleri yapmak uğruna .. Ben ikbal ve iktidar uğruna zinhar hanedanıma ihanet etmem , edemem

Gözleri fal taşı gibi açılmış Handan'a bakan Halime'nin dilinden o zehir zemberek sözler döküldü

-Fakat hanedana ihanet etmiş biri var hünkarım ,

Korku ve nefretle gözleri dolan Handan , bir an duraksadı ; Halime kimi kastetmiş olabilirdi ki ? Hayır bunu bilemez öğrenmiş olamazdı , zaten yanında bulunan Halime'nin kolunu sertçe sıktı

-Durumu fark eden Halime , Handan'da ki mektubu alıp

-Hünkarım bu mühim bir mesele vakti gelince konuşuruz

diyerek odadan çıktı.

-Ne oluyor Validem , o mektupta ne yazıyordu , hanedana ihanet eden kim ?

-O mektupta Halime'yle Safiye yılanının seni tahttan indirmek için yaptıkları oyun yazıyordu. Hanedana ihanet eden de bizzten Halime'dir , Safiye'dir .

-Bunlar ağır ithamlar validem kim beni tahttan indirebilecek güce erişebilir ki ??

-Sen Safiye yılanını tanımıyorsun o ne yılandır o ...

-Validem mektubu gösterin kanıtlayın o zaman

Handan , Halime'nin kendisini tehdit ettiğini söyleyemezdi , sonuçta neden tehdit edildiği de anlaşılabilirdi

-Aslanım ben sana böyle bir hainliğin olduğundan bahsetmek için geldim , hanedana ihanet içerisinde olan bu kişileri ifşa edecek henüz yeterli evrağım olmadı

-Valide Sultan Dairesi-

-Kahvemizi getir bülbül , zaferimizi kutlayalım.

-Vallahi altın gibi parıldıyor aklınız , iki şehzade anasını düşürüverdiniz birbirine.

-Hak ettiler Bülbül . vaktiyle biz az ihanetleri olmadı , Şehzade doğurur doğurmaz , allah rahmet eylesin , Nurbanu sultan'la bir olan Halime bunu çoktan hakketti

-Sahi merak ediyorum Sultanım , Nurbanu Sultan'dan o yüzüğü nasıl aldınız ?

-Pek bir güzel alımlı ve haşmetliydi kölelikten valide sultanlığa gelebilen ilk sultan , en çok yeşili severdi , vaktiyle Hürrem Sultan'dan bir savaşla almış o yüzüğü , haremde hep konuşulurdu "Hürrem Sultan o yüzükle gömülmek istemiş fakat Nurbanu yüzüğü çalmış" diye doğru mudur bilemem pek itibar etmezdik biz buna . Gelelim yüzüğü taktığım ilk güne , o vakitler Mihrimah Sultanımız göz kulak olup kolaçan etmişti bizi , tabi Nurbanu Sultanımız da pek nefret ederdi bizden , senelerce beraber çatıştık , belki birbirimize çok benziyorduk fakat iki farklı taraftık , sultan Mehmet'in tahta çıkması için sarf ettiğimiz onca çaba onu pek bir rahatsız etmiş ve bir gün bizi buraya Valide Sultan dairesine çağırmıştı

-Yaklaş Safiye
-Buyrun Sultanım
-Kadınların gücüne sahip çık

Anlam veremediğim bu cümlenin ardından , Nurbanu Sultan bizi dairemize yolladı ...

-Daireme buldugumuz incili zümrütlü yakutlu ve elmaslı kutunun içinde , dünyanın tüm renklerinden daha güzel bu yeşil yüzüğü buldum.

-Kadınlara , kadının hükmüne , kadının gücüne sahip çıktım Bülbül , sayemizde cihani halen biz kadınlar yönetiyoruz.

-Sultanlar Katı-

-Nasıl öğrenir anlamıyorum Derviş
- Sultanim , Halime Sultan bu , kendisi bi yılanin sığamayacağı deliklere sığar
-Başını ezelim Derviş , boğaza atalım !
-Bu gece son Handan Sultanım ; son ...

MASUMİYET-Kösem #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin