Halime , Handan'ın dairesine girdiğinde en çok dikkatini çeken şeyin odadaki sessizlik ve tenhalık oldu yalnızca onlar vardı Handan ve Halime
-Ne oluyor Sultanım
-Ne olduğunu sen söyleyeceksin Halime
-Sultanım , anlamıyorum
-Ne işler karıştırıyorsun Safiye'yle
-Altın gecesi yapıyoruz başka ne yapacaz (Alaycı bir şekilde)
-Sen benimle alay mı ediyorsun , ben bilmiyor muyum , Ahmedimin tahtına göz diktiğini !
-Sultan Ahmet 'in tahtında çok göz var Han-..
-O gözlerin hepsini birer birer çıkarırım Halime bunu bilesin ,
Handan bu lafından sonra el çırptı ve bir cariye çıkıverdi dairedeki küçük odadan , elindeki mektubu Halime'ye verdi"Haşmetli ve kudretli Büyük Valide Safiye Sultan'im , İstikbalde düşlediğimiz devlet nizamı adına , hırçın ve kontrol edilemez düzeydeki Sultan Ahmet Han , Hanedan-ı Ali Osman'ın saadetli tahtını Şehzadem Mustafa'ya devretmelidir , Aksi halde kökleriniz kurur ve Devleti Aliye'den silinirsiniz , teklifimi kıymetli zatınıza sunarım
__________Halime Sultan_"Halime Sultan mektubu okuyup da en altta kendi mührünü görünce kalbine bir endişe düştü
-Su..Sultanım mührüm , mührüm çalınmış mektubu ben yazmadım .
-Kimi kandırıyorsun Halime , kim çalacak mührünü ?Bu mektupla , Handan'ın eline çok büyük bir koz geçmişti , mektubu ifşa ederse Halime saraydan kovulur , Şehzade Mustafa idam edilebilirdi
-Sultanım yalvarıyorum yapmayın , bende bir anneyim bir daha evlat acısı yaşayamam
-O vakit önce seni öldürürüz Halime , şimdi dairene dön
Halim Sultan gözündeki korku ile Handan'ın yanından uzaklaştı dairesinden çıktı , o an Handan'ın gözündeki mutluluk görülmeye değerdi .
~Valide Sultan Dairesi~
Bir ağanın Safiye Sultan'ın dairesinden çıkışının ardından , Safiye Sultan gülümsemesi ile beraber Bülbül Ağa'yı çağırdı
-Mektup ulaşmış Bülbül
-Sultanım vallahi zekanızın önünde eğiliyorum. Birbirleriyle savaşırken siz akıllarına bile gelmey-..
Kapı hiddetle açıldı ve Halime Sultan belirdi
-Nedir bu halin ? Nasıl destursuz gelirsin ?
-Sultanım yanınıza en son gelişimde mührümün olduğu yüzük düşmüş galiba ...
-Sinir aklını eline geçirmiş , eline de mi bakmadın ?
Halime eline bakıp da yüzüğü görünce şaşırarak
-Bu nasıl bir oyun ?
-Ne oyunundan bahsedersin Halime , gözün dönmüş senin , yıkıl karşımızdan
-Bunu size misliyle ödeteceğim.
-Konuşmana dikkat et hatun , aksi takdirde
-Af etmezsiniz !
Safiye Sultan bu tamamlamaya halen şaşkınken Halime destur verip dairesine doğru gitti , haremin koridorlarında yürürken herkesin konuşturduğunu fark etti birini durdurup sordu
-Sultalar dairesinde yangın çıkmış Sultanım
Halime bir iki defa yutkundu ardından tiz bir çığlık "Mustafaa" ve koşuşturma . Yangın Handan Sultan ve Halime Sultan'ın dairesine de atlamıştı , Dilruba ve Mustafa , Halime'nin dairesindeydiMahpeykar da koşuşturmaya ortak olmuştu Halime Sultan'ın dairesindeki küçük çocuğu hatırlıyordu , ya halen oradaysa Handan , Halime , Safiye , Ahmet hepsi dairenin kapısında ağaların Mustafa ve Dilruba'yı getirmesini bekliyordu . Az sonra ağalardan biri elinde Dilruba'yla geldi , Mustafa'yı soranlara verdiği cevap ise içler acısıydı.
-Bulamadık ...
Ağa Dilruba'yı bıraktıktan sonra Ahmet hiddetle ağayı silkti
-Nasıl bulamazsınız şehzademi ? Bre beceriksizler !
Az sonra alevler arasında bir gölge belirdi yaklaştıkça onun Mahpeykar olduğu hemen anlaşıldı kucağında küçük şehzade vardı , yüzleri kolları hep kül elbiseleri tutuşmuş ta sönmüş , çaresiz hatun Mustafa ila beraber yere yığıldı ,
Ahmet Mustafa'ya sarıldı sonra Halime de
-Kim bu hatun
-Ahmedim senin için Kefolanya'dan getirmiştik bu gece seninle olacaktı
Ahmet gözünü yerde baygın yatan Mahpeykar'a çevirdi Ateşin içinde gökyüzü gibi parlak deryalar kadar güzel bir hatundu . İşte o anda meftun olmuştu bu güzelliğe , onda farklı bir şey vardı , masumiyet ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUMİYET-Kösem #Wattys2016
Ficción históricaMasum bir kiz Onu alikoyan bir padisah Tatli Bir aşk Sarayin koridorlarinda pekde normal gecmeyen bir yılın ardından bir sabah bir ejderha goruyor Asgardiya V Osmanli Elsa&Losrat V Kösem&Mihrimah Iki düşman halk Iki düşma...