Bölüm 15 - Kılıçlar Konuşsun

179 37 2
                                    

Bölümü kumriva ya ithaf ediyorum , devamlı okuyucum . irem-star 'a ise oyları için teşekkür ediyorum
Merhaba , yeni bölüme başlıyoruz , multide Ahmet ve MYY Kösem Savaş Müziği var , acmaniz gereken yeri yazıcam hadi bölüme geçelim

**Ahmet

Derviş Paşa ile beraber geceyi bekleyecektik , gece oluncada saraydan çıkıp gece olana kadar kurulmuş olan otağımıza gidip yerleşecektik , gün ağarınca da kuşanıp kafirle bir olmuş hain celalinin üzerine yürüyecektik , az da olsa sevinebilmistim , devleti koruyabilecegime inancim çoğaldı işlerin yolunda gitmesiyle . Has odadaydım ve tek başıma çalışma masamda oturuyordum , masaya boylu boyunca uzanan Piri Reis haritasında ilerleyecegimiz yolu ciziyordum , neden kendi devletimden vatanimdan halkimdan insanlar toplanıp devleti ele geçirmek istiyorlar ki ? Bize onların devlet düzeninde ağa , paşa sultan olmayacağını söylüyorlar , bize cimri bencil diyorlar , kendimizi Rabbimin diğer kullarindan üstün görüyormuşuz , elbette ki Rabbim her kulunu eşit yaratır fakat bazen bazı kullari zayıf kalınca onlari koruyacak güçlü kullar yollar , ben o güçlü kullardanim ve bana emanet zayıfları korumaliyim , haritada kendi topraklarimda savaş plani yapmaktan sıkılıp harita üzerindeki beni ve otagimi temsil eden taşa elimi koydum Istanbul'un biraz dışındaydı , yavaşça sola , Avrupaya ilerlettim , edirne , yunanistan derken Roma'nın üzerinde durdum , senelerdir belki asırlardır , islam devletleri hedefine Istanbul'u , suan payitahti icinde bulunduğu şehr-i Istanbul'u almaya çalışmışlardi , Fatih Sultan Mehmet 1453 senesinin bir bahar sabahı bu surları yıkmış , Istanbul'u devletin sınırlarına katmıştı , o gün bugündür hedefimiz Roma , acaba ben alabilir miydim , kafirin altın kalbini ?

**Safiye Sultan

Ahmet , üç gündür has odadan çıkmadı , celaliler payitahtin sınırına dayandı dayanacak , ne yapiyordu bu tecrübesiz padişah o odada , haremdeki sultanlar ve cariyeler hep beraber mahzenlere inmiş, kaderin kollarına yaslanmıştık , Kösem Hatun gebeydi , ve o da buradaydı karşımda kahverengi gözleri siyah saçları ile beni süzüyordu , beni süzmesi gayet normaldi , benim gibi ihtişamlı bir sultan az görülür nitelikteydi ,

Ben kırk yıldır haremi idare etmiştim fakat ilk defa mahzene inecek kadar ciddi bir ayaklanma olmuştu , devlete sızan celali pisliği son bulmamış gittikçe güçlenmişti belli ki . , Torunum , Ahmedim def edebilecek miydi bu belayı başımızdan , ona güvenmeliydik , başka çaremiz yoktu değil mi ?
"Sultanım !" , bana yönelen Kösem'e baktım "Cürretimi mazur görün Sultanım ." duraklamasindan ona konuşması için yardimci olmam gerektiğini düşündüm "Söyle Kösem ." bu ona yardımcı olacaktır.
**Kösem

Hürrem Sultan'dan büyük valideye bahsetmeli miydim ? Birini söylemem lazımdı , yoksa kafayi yiyebilirdim . Bana yardımcı olabilecek birine soylemeliydim , oda elbette ki Safiye Sultan'di haremi humayun'un en yaşlı üyesiydi . "Bazen zihnim oyun oynuyor bana" yüz ifadesi değişmedi , zaten fazla değişmezdi ki "Tabir ettiğiniz Hürrem Sultan benimle konuşuyor ." onun gözlerine bakarken kalbimin üzerinde bir kıpırdanma hissettim, boynumda bir karincalanma , sonra boynumda bir kolye olduğunu fark ettim , bu oluşumu başkaları da görmüş müydü ? "Ne dersin hatun ?" ne diyecektim ki şimdi ? "Sultanım tuhaf fakat , benimle sohbet edip , bana nasihat veriyor ." beni adama götürdüğünü söylemeli miydim ? , ya ağaçtaki Kösem yazısını ? "Hürrem Sultan'ın ruhu , bu haremin her köşesine sinmiştir

⏳⌛⏳⌛⏳⌛⏳⌛⏳⌛⏳

**Ahmet

Gece oldu , ve ben halen Derviş 'in gelmesini bekliyorum , atımı hazirlasalar da artik ilk seferime çıkayım . Aslında sefer sayilmazdi , sefer , savaş kafirle olurdu , onlar halkti , bu bir isyandi.

MASUMİYET-Kösem #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin