Zamana Sığınanlar

11. Bölüm: "Önemlisin"

Oğuz, Gökhan, Ayça ve Miray kendi arasında konuşurlarken kendi kendime ofladım. Canım sıkılıyordu. Belki de ilk defa kendimden sıkılıyordum. Şuan biraz boş hissediyordum. O ne demek derseniz açıklayamam ama öyle hissediyorum işte. Bazen insanın hiçbir şey yapası gelmez, böyle boş boş duvara bakar ya da gün boyunca yataktan kalkmaz ya öyle bir moddaydım. Böyle bir şey var değil mi, inşallah yalnız değilimdir bu konuda.

Etrafa boş boş bakarken yine kendimi içkiye verdim. Başta Oğuz karşı çıktı ama onu, içkiyi başından aşağıya dökmekle tehdit edince bir şey diyemedi. Sonuçta bu konuda kötü bir anısı vardı. Hem ben de bir hastalık yüzünden ölene kadar içkiden uzak duracak değildim.

Zaten daha sarhoş bile değildim. Henüz o kadar içmemiştim.

"Geçen günkü partide olay çıkmış." dedi Gökhan. Bakışlarım ilk defa ona döndü.

"Kimle kim arasında? " diye sordu Ayça benim yerime.

"Turgay'ın tayfadan birisiyle tanımadığım biri etmiş kavgayı. Zor ayırmışlar."

"Valla mı? " dedi Oğuz şaşırarak. "Keşke erken ayrılmasaydık partiden. İki tokat da biz atardık."

"Neden kavga etmişler ki? " diye sordu Miray.

"Bilmiyorum ama büyütülecek bir şey değilmiş. Her zaman yaptıkları şey işte." diye cevapladı onu Gökhan.

"Aynen he. " diye katıldı Oğuz da ona. "Adamlar yemek yer gibi kavga ediyorlar milletle, kimseyi bulamayınca da bize sarıyorlar."

Araya girdim. "Onların işi bu. Dikkat çekmek için yemedikleri bok yok."

"Bizi çekemedikleri için kendilerini avutuyorlar böylece. "

Ayça'nın konuşmasıyla Oğuz değişik bir havaya girdi. "Gıybet! Çekemiyorlar bizi, kıskanıyorlar bizi..."

Ben kafasına vurunca sustu. Ama sonra tahmin ettiğim gibi sırıtarak bana döndü. "Barlas bugün şarkı söyleyecek misin?"

Bir an düşündüm. "Olabilir aslında." Zaten canım sıkılıyordu.

"İstek parça versem onu söyler misin?"

"Hayır. Çünkü Serdar Ortaç'ın Gıybet şarkısını isteyeceğini biliyorum. "

Şaşkınca bana baktı. "Sen benim ruhumu çözmüşsün lan."

Sırıttım ve o yeni bir soru sordu. "O şarkısı olmasına gerek yok. Adamın diğer şarkılarından da söyleyebilirsin."

"Oldu canım. İki tane de dansöz getir kliplerdekinden tam olsun."

"Kliptekilerden getiremem ama... " deyip Ayça ve Miray'a bakınca kızlar değişik bir teklifle geldiler.

"Ortamıza sen gelip de o kliplerdeki kızlar gibi dans edersen bizim için sorun yok."

Ben gülerken Oğuz fikirden anında vazgeçmişçesine elini salladı. Ben ayağa kalkınca da "Sakın Serdar Ortaç'tan falan söyleme." dedi sanki  söyleyecekmişim gibi.

Aklıma gelen şeyle ona dönüp sırıttım. "Sen benimle iyi geçinmeye bak. Kötü bir hareketini yakalarsam sahneye seni çağırıp o şarkıyı sana söylettiririm."

Söylediğimle gözleri büyürken aslında bunun güzel bir fikir olduğunu düşündüm.

O bana anında yalvarmaya başlarken gülüp gitmeye başladım. Sahneye ilerlerken herkes çoktan şarkı söyleyeceğimi farketmiş ve hareketlenmeye başlamışlardı.

(Multimedia)

Mikrofonu elime alıp etrafa kısa bir bakış attım. Şarkının sözleri başlayınca gözlerimi kapatıp söylemeye başladım.