Çete Savaşları

5-Lider?

Medyaya şarkı koydum, dinleyebilirsiniz :) (Zayn-Cruel)

İYİ OKUMALAR 🌟

****

"Şimdi seninle bir anlaşma yapacağız Asi." Yüzüne yerleşen aksi gülümseme gerilmeme neden oldu. Karşımdaki yabancı, rahatsız edici bir etkiye sahipti.

"Tanımadığım biriyle neden anlaşma yapayım ki?"

"Tamam o zaman. Ben Barış Ateş; Yaman'ın sol kolu." dedi elini uzatırken. Kısılan gözlerimle elini sıktım. Hiçte tekin birine benzemiyordu.

"Tanıştığımız göre, anlaşmamızdan ikimiz de kârlı çıkacağız. Senden istediğim Hale yakınlarınızdayken Giray'ın sana sevgisini göstermesini sağlamak. Yani ikisinin yakınlaşmasını engelleyeceğiz. Hale'de mecburen bana gelecek."

"Bunun benimle bir ilgisi yok. Ben Giray'a güveniyorum." dedikten sonra ondan farklı yönde ilerlemeye başladım. Tek istediğim Giray'la mutlu olmaktı. Diğerleri umrumda değildi.

"Sen gelmeden önce ne kadar yakın olduklarını tahmin bile edemezsin." diye arkamdan bağırdığında durdum.

"Senin sevdiğin kişi hiç karşında başkasıyla öpüştü mü?" dediğinde tamamen ona döndüm. Ciddi olamazdı.

"Sana neden inanayım?" Söylediklerinden sonra sakin kalmaya çalışarak, ciddi bir ifadeyle ona bakmaya başladım.

"Sence yalan söyleyecek bir halde miyim? Kime sorsan onlaylayacaktır." Sesindeki kırgınlığı hissettiğimde, bu his öfkemi bastırdı. Elleri titriyordu.

"Ne kadar yakınlardı?" dedim ona ilerlerken. Yavaş yavaş geriliyordum. Hale'ye olan öfkem ise hızla büyüyordu.

"Her gün yan yana olacak kadar." dedi ifadesiz çıkan sesiyle. Sanırım Hale'yi cidden seviyordu.

"Tamam. Anlaştık ama Giray'ın bundan hiçbir şekilde haberi olmayacak."

"Tamamdır, görüşürüz ortak." dedikten sonra beni koridorda yalnız bıraktı.

İçimi kaplayan huzursuzlukla antrenman salonuna ilerlemeye başladım. Ama sinirim daha ağır basıyordu. Duyduklarımdan sonra Hale bana yaklaşmasa iyi olurdu.

"Nerede kaldın kızım ya?" diye sızlanan Ilgın'a boş boş baktım.

"Herkes sıraya! Dümdüz bir çizgi halinde sıra olacaksınız!" Aniden yükselen sert bir sesle olduğum yerde sıçradım. Arkamı döndüğümde karşılaştığım bedenle geri çekildim. Bir kadının bu kadar kaslı olması mümkün müydü?

"Ilgın, bu kim?" dedim karşımdaki dev gibi kadını süzerken.

"Hani ilk gün geldiğinde bahsetmiştim ya Demet cadısı diye. İşte o cadı karşımızda duruyor. Eğitimimizle o ilgilenir."

"Ilgın! Topla sırayı." dediğinde arkadaşım yanımdan koşarak ayrıldı resmen. Kadının burada sözü geçen ve korkulan biri olduğunu anlamak zor değildi. Bu yüzden ben de oyalanmayıp sıraya geçtim.

"Sesinizi kesin sizi çömezler! Asi hanginiz?"

"Benim!" diyerek bir adım öne çıktım. Yavaş adımlarla bana yaklaştı ve tam karşımda durdu. İğneleyici bakışlarla kısa bir süre beni süzdükten sonra bakışlarını yüzümde kilitledi.

"Alanını belirledin mi?" Sanırım gruplardan bahsediyordu.

"Hayır." Konuşmak için kısa süre yüzüne baktığımda tüm kaslarım gerildi. Sert bir yüz yapısı vardı ve karşında ister istemez geriliyordum.