7-Korkak

7.3K 441 339
                                    

LÜTFEN OKUYUN!!

Hepinizin daha çok Kuzey-Yağmur sahnesi görmek istediğini biliyorum ama ben uyarımı daha ilk bölümün sonunda yapmıştım. Kurgu istediğim seviyeye gelene kadar beklentilerinizi karşılayamayabilirim ancak sonucun güzel olacağına inanıyorum. Sizden istediğim Kuzey ile Yağmur'un yaşının ve bulundukları ortamın getirdiklerinin farkında olmanız. Bu yüzden beklemelisiniz. İnanın çiftimiz için yazmaya sabırsızlandığım çok güzel sahneler var.

Çok uzattım, biliyorum. Umarım beni anlarsınız. Bu bölümle ilgili konuşmam gerekirse olayların ilerleyişi için çok önemli bir bölümdü. Karakter gelişimi içinde gerekli bir bölümdü.

Tıpkı benim gibi Yağmur ve Kuzey'de sizi özledi. İYİ OKUMALAR💕

*********

Etraftaki kalabalık dağılırken çoğu bana acıdıklarını belli eden bakışlar atıyordu. Bazıları ise 'Kuzey bu sözleri yanına bırakmaz' zırvalıklarını döküyordu. Ondan korkmadığımı anlamış olmaları gerekirken hala neden her gelen aynı kelimeleri beraberinde getiriyordu?

Bu arada Yaman'da salondan ayrılırken cesaretim için beni tebrik etmişti. Üstler tarafından tebrik edilmek güzel bir duyguydu doğrusu.

Giray ise yanıma gelmiş, tepkisizce etraftakileri izliyordu. Kuzey ile aramızda geçen konuşmalar konusunda sessizdi hala. "Daldın" dedim kolunu sallayarak.

"Öyle olmuş." Yüzündeki garip ifade dikkatimden kaçmadı. "Bir şey mi oldu?"

"Hayır. Sadece yorgunum. Bu arada Kuzey baya sinirlendi." dedi gülümseyerek.

"Birinin ağzının payını vermesi gerekiyordu. Cidden kimse bir şey söylemeyince sinirlendim."

"İşte benim kızım!" dedi kolunu omzuma atarken. Kollarımı beline dolarken, başımı kaldırıp yüzüne baktım. Güzeldi ve sadece bana aitti.

Hayatımda sahip olduğum sayılı mutlu anların çoğunda o vardı. Şimdi ise mutluluğu her an hissettiriyordu.

*****

3 gün sonra

"Arabanın içi de dışı kadar etkileyici." Heyecanla Giray'a döndüm. Sürücü koltuğunda yerini almış, kaskını düzeltiyordu. Etraftan çığlıklar yükseldiğinde yaşadığım adrenalin patlaması ile ben de bir çığlık attım.

Giray arabayı çalıştırdığında tezahüratlar dahada şiddetlendi ancak arabanın motorunun homurdanmaları adeta kalabalığı bastırıyordu.

"Başlıyoruz." dediğinde emniyet kemerine tutunarak geriye yaslandım. İki arabanın arasında duran kız "Hazır! Üç, iki, bir!" diye bağırdığında, Giray'ın gaza yüklenmesi ile sanki mümkünmüş gibi koltuğa daha çok gömüldüm.

Araba adeta kuşun kanat çırpışı kadar hızlı öne atılırken böyle bir adrenalinin insanın her hücresine işlediğini düşünüyordum. Şu an tüm hücrelerim ile yaşadığımı hissediyordum. Gülümseyerek dışarıya baktım. Yarış pistinin duvarlarını saran ateş ve yıldırım grafitileri, şimdi turuncu ve mavi havai fişekleri andırıyordu.

Keskin bir dönüşü geçtiğimizde tekerleklerin acı ulumaları doldurdu kulaklarımı ve hala önde olduğumuzu gördüm. Gülümseyerek Giray'a döndüğümde bu kadar heyecan verici bir anda benimle olduğu için sanki onu dakikalar öncesinden daha fazla seviyordum.

Çete SavaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin