Gözlerimi açtım.
Tavana bakıyordum, yine. Bu odanın da tavanı çatlakla doluydu. Artık nerede tavan görsem aklıma hastanede uyanışım ve olanlar geliyordu, üzerinden 12 gün geçmişti, zamanla aşacaktım her şeyi. Zamanla..
O gün ailem gelmişti ve beni taburcu etmişti. Annem bana koşarak gelip sarılmış ve güzel haberi vermişti. Calum, Ashton ve Mike tüm arkadaşlarımızı çağırmıştı. Herkes çok güzel bir şey başarmışım gibi tebrik ediyordu. Kimisi içten, kimisi yapmacık bir şekilde çok sevindiğini söylüyordu.
Herkese teşekkür ettikten sonra gitmelerin istedim ve Luke'un elinden tutup onu durdurdum ''Söylediklerin aklımda.'' dedim. Bana gülerek baktı ve içeridekilerin çıktığından emin olduktan sonra beni öptü.
Dudaklarını özlemişçesine dudaklarımda dolandırdı ve diliyle dudaklarımı yaladıktan sonra geri çekildi. ''Devamını alacağım.'' deyişiyle eskisi gibi hırslı ve etkileyici halini geri kazandığını biliyordum.
Hayali gerçek olmuştu.
Elimden tuttu ve o odadan beni çıkardı.
Defalarca tek başına hatta belki gözünde yaşlarla geçtiği koridorlardan o gün gülerek geçti. Hastaneden çıktığımızda kapıyla ilgili anlattıkları gelmişti aklıma. Sözleri bir türlü beynimden ayrılmıyordu zaten.
Mike, Calum ve Ashton'ında yaptıklarını unutamazdım. 'Belinda uyandı!' diye eve gidene kadar tüm sokakları bağırarak geçirmişlerdi. Bunu kutlamışlardı, asla unutamam olanları.
Korkuyla koştuğum sokaklardan Luke ile geçmiştik. Birbirimize gülümseyerek. Elele.
Bir daha Amelia'yı görmemiştik. Lucy'i bile.
Başımı sağa çevirdiğim de yanımda dünyanın en güzel aşığı uyuyordu. Uyurken ki, şapşallığını doyasıya izleyebilirim artık.. derken uyanıyordu. Yavaşça açıyordu gözlerini hala şapşaldı.
Gözlerini açtı Luke.
''Merhaba Belinda.'' Gördüğü ilk şey ben olmuştum. Buna verdiği tepki inanılmazdı. Öyle huzurlu gülümsüyordu ki, elini elimin üstüne koydu ve bende diğer elimle saçlarını okşadım.
Kulaklarımda onun defalarca söylediği iki kelime dolaşıyordu.
Merhaba Belinda.
Hiç bir merhaba bu kadar güzel gelmezdi, hiç kimseye.
Ve artık kimsesiz kalmıyordu bu iki kelime. Cevabıyla buluşuyordu.
''Merhaba Luke.''