Merhaba Belinda.
Bugün hava çok soğuktu.
Sen gittiğinden beri bedenimde hep bir titreme vardı.
Ama bugün gerçekten üşüdüğümü hissettim.
Aslında bedenim fazla önemli değil.
Çünkü benim kalbim üşüyor.
Eriyor, bitiyor, titriyorum.
İçten içe donarak ölüyorum.
Tüm organlarım iflas etti.
Sadece göğsüm değil, tüm vücudum ağrıyor.
Acı ve ağrı içinde bıraktın beni.
Moralim hiç düzelmiyor, kimse düzeltemiyor.
İşin kötü yanı ne biliyor musun?
Artık hiç kimse de düzeltmeye uğraşmıyor.
Alıştılar bu halime.
Boşver ne hali görsün, denilen çocuk oldum.
Bana yeni Luke diyorlar bazıları.
Karamsar Luke.
Üzgün Luke, Mutsuz Luke...
Hiç gelip sormuyorlar, neyin var?
Neden böylesin? diye.
Niye sorsunlar ki?
Sebebini biliyorlar.
Sende öğrenmek ister misin Belinda?
Sebebi sensin.
ANLADIN MI?
SEN!
TÜM SEBEP SENSİN.
Kapı açılır. ''Artık çıkar mısınız? bay Hemmings.'' der, hasta bakıcı bayan.
Luke, kadına bakıp kafa salladıktan sonra bir kez daha Belinda'ya bakar ve şu kelime dökülür dudaklarından.
Hoşçakal.