Merhaba Belinda.
Bugün buraya gelmeden önce bizimkiler nereye gittiğimi sordu.
'Kafa dinlemeye gidiyorum.' deyip, geldim.
Hiç kuşkulanmadım, şüphe duymadım.
Hastahane kapısında beni yakaladılar.
Yakalandım.
Anlıyorlarmış yine geldiğimi.
Biliyorlarmış.
Ama suç üstü yakalamadan emin olmak istememişler.
Beni hastanenin psikologuna götürdüler.
Annem 'gitgide deliriyor' derken gözyaşlarını tutamadı.
Onun ağlamasını görmek beni çok üzdü.
Bir anneyi ağlattık...
Bu ikimizin ama daha çok benim suçum.
Sana gelmeyeceğimi söylediğim günlerde sorun buydu işte.
Doktorları sevmediğimi biliyorsun.
Hastaneleri, tedavileri, ilaçları, psikologları..
En önemlisi grup terapilerinden nefret ediyorum.
Hiç birine katlanmak istemiyorum.
Beni buna sen bile mecbur edemeyeceksin, Belinda.
Korktuğum şeyin başıma gelmesine izin vermem.
Ailemin ve arkadaşlarımın üzülmesine de izin vermem.
Gelmeyeceğim, Belinda.
Bu cidden sondu.
Burada bitiriyorum her şeyi.
Bu sana son sözlerim, son gelişim.
Bittin benim için.
Uyandığım her gün senin de kalktığının hayalini kurdum ben.
Her aldığım telefonun senden haber verdiğini sandım.
Ama bu kadardı.
Neredeyse 1 sene olacak.
Ben bunu hak etmedim.
Beni yordun, çürüttün.
Seni artık sevmiyorum, desem de inanma.
Seviyorum tabi ki.
Ama yokum artık.
Uyandığın da da sakın yanıma gelme.
Seni bekleyen Luke olmayacak karşında.
Beni başkalarıyla göreceksin.
Belki çok üzüleceksin.
Ama ben umursamayacağım.
Artık ben unutacağım, sen hatırlayacaksın.
Ben yaşayacağım, sen ölü bir beden olacaksın.
Hoşça da kalma, şu saatten sonra.
Diyeceğim son kelime, elveda.