Papatya ( Raflarda )

MAŞA

Teni o kadar tahrik edici ki ;
Gözlerimin perdelerinde filmler oynatiyor.

Tutku.
Günler boyu binbir türlü hayal pesinden kosturuyorum.
Yorulmuyorum. Uyumuyorum. Nefesimi tutmuş tenine tenefhüs edecegim o ani hayal ediyorum.
Ve sen buzlu gönlümün ateş parcasi.
Dudaklarindaki ateşli lav parcalarini koyver gitsin icime.
Yanayim tutusayim dokundugumda herbir zerrene.
Ateş olayim kor düşsün en edepsiz yerlerime.
İcinde olayim icinde kalayim.

Dur !
Kipirdama öylece kal.
Hissedeyim seni biraz daha.
Sanki yarın ölecekmis gibi sarilayim sana.
Hic ölmeyecekmişiz gibi sevişelim geceler boyu.

Gözlerin bagli.
Kulak ver dokunuşlarima. Hisset sadece görme beni ellerimi.
Ellerin bagli.
Kipirdama dokunma hisset icinde sadece.
Dudaklarin kalsin öylece. Bağır çagir inle yık ortaligi.

Kasıklatında hisset dokunuslarimi.
Parmaklarimin degdigi noktalar alev alsin. Birleselim tek beden olalim.
Sarilalim öylece kalalim. Varsa daha da ötesi koşalım.

.

Tutkunun kölesi olmak mi isterdi kalpler.
Yoksa elindeki oyuncakmi.
Ellerinle dokunmak isterlermiydi en buyuk hazlara.

Aşktan daha derinmiydi sex.

Daha tutkulumuydu uyusturu.

Daha zevklimiydi alkol.

Daha bi edebimiydi papatyalar.

.

Yoksa biz aşkın elindeki maşamıydık.
Gönlune dokunmadan başkasina dokundunuz.
Kırlendi elleriniz kalbiniz.
Geceler doldurdunuz aydinlik geleceklere
Binlerce hayali bir anda yiktiniz dokunarak.

.

Kadınlar narin.
Bir papatyanin tomurcuk acmis gunese bakan cicegi gibi.

Kimsenin eline yakişmayan o guzel cicegin ölünce kokmasi kadar anlamli kadın . . .