Bölüm 26: Bar Odası

1.4K 86 9
                                    

*Merhaba xd Lanetli bir bölüm asdf :D Yeni bölüm geç geldi çünkü sınavlarım vardı. Çok üzgünüm. :( Sizin için bir ses kaydı hazırladım. Dinlerseniz sevinirim :) Story of My Life'ın gerçekten harika olduğunu söylemiştim. Her izlediğimde çok duygulanıyorum ve ağlıyorum. Midnight Memories ♥♥ Hikayemin kapağını yapan @KlsMklsn'e çok teşekkür ederim. :) Her neyse :') Umarım bölümü beğenirsiniz. Sizi seviyorum çaklıtlarım ♥♥ İyi Okumalar! :)*

(Şarkı: One Direction - Story of My Life)

[Ses Kaydı, External Linkte var]

✾♫✾

Şarkı tanıdık geliyordu. Bir yerden biliyordum. Ama bir türlü aklıma gelmiyordu. Niall, sahneden çoktan inmişti. Yerine geçmişti ve hala bana bakıyordu. Kaşlarım çatık şekilde şarkıyı hatırlamaya çalışıyordum. Yanımdaki Jackson, kolumdan çekiştirmeye başlayınca dikkatim dağılmıştı. Neden hep kolundan çekiştirilen ben oluyorum? Kolum çürüdü. Çürüttüler. 

"Ne yapıyorsun sen?" demişti Jackson kolumdan hala çekiştirirken.

"Ne var Jackson?"

"Ona öyle bakamazsın."

Onu durdurup ona kaşlarımı çattım. Sinirlice bana bakarken, kaşlarım çatık şekilde hala ona bakıyordum. Cevap bekliyordum. 

"Çünkü, sen benim sevgilimsin. Benden başka kimseye öyle bakamazsın." 

Tamam güzeldi ve önceden güzel konuşuyordu. Ama onu sevmiyordum. Ona güvenmiştim ama onu sevmiyordum. Onunla nasıl sevgili olmuştum onu bile bilmiyordum. Yakışıklı ve sevimliydi. Ama ona aşk gözü ile bakmıyordum. O sadece güvendiğim bir arkadaşımdı. 

"Sana bir şey açıklayayım mı? Ben senin nasıl sevgilinim bilmiyorum. Ben sana aşk gözü ile bakmıyorum.Sana karşı bir sevgi beslemiyorum. Anladın mı? Beni koruman güzel bir şey. Şimdiye kadar sana güveniyordum. Seni sevgilim olarak kabul ettim. Ama istersen bir daha söyleyeyim. Sana karşı bir şey hissetmiyorum."

İçimde biriken her şeyi ona patlamıştım. Derin bir nefes alıp ona bakarken, arkamı dönüp omuz üstünden karşı lobiye baktım. Hepsi bize bakıyordu. Başımı Jackson'a çevirip ellerimi yumruk yaptım. Jackson'ın yanından geçip barın pistinden uzaklaştım. Bir odaya girip kapıyı hışımla çarptım. İçerideki koltuğa oturup sakinleşmeye çalıştım. 

Kapının açılması ile irkilmiştim. Başımı kaldırıp kapıya baktım. 

"Burada ne işin var?"

"Çok sinirli görünüyordun." dedi yanıma yaklaşırken. 

"Sinirliyim ve sana patlayabilirim." 

Gelip yanıma oturdu. Derin nefes alıyordum. Jackson ile nasıl sevgili olduğumu düşünüyordum. Aklımı zorluyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Yanımdaki sarışına bakıp iç çektim. Jackson yakışıklıydı ve yeşil gözleri vardı. Ama sevmiyordum. Kesinlikle. Yanımdaki sarışın ona bin basardı. Onu hatırlamıyordum ama ona güveniyordum. Jackson'a güveniyordum fakat onunla tartışınca ona olan güven duygum çökmüştü. Sarışına tekrardan baktığımda bana bakıyordu.

"Sarıl bana." dedim kısaca. Kollarını bedenime sarınca sarılmasına karşılık verdim. Sarılması bana güven veriyordu. Başımı kaldırıp gözlerine baktım. Mavi gözlerini gözlerime kenetlemiş, bana bakıyordu. Yüzümü, yüzüne yaklaştırıp alt dudağını kavradım. Ne tepki vereceğini merak ediyordum. Belki de beni itip 'Sen ne yaptığını zannediyorsun?' diyecekti. Fakat öyle yapmamıştı. Öpücüğüme karşılık verip beni kendine daha da bastırmıştı. Niall'ı önceden biliyor muydum bilmiyordum ama kendimi onun yanında rahat hissediyordum. Bu hislerimi daha önce açıklamamıştım ama böyleydi. Jackson'a güvenmiştim ama sonunda ona patlamıştım. 

Calf Love (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin