Pes Etmenin İlk Hali...

10.1K 725 64
                                    

Derin nefesler alarak mutfağa girdiğinde yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş gibi oldu. Rukiye cadısı tüm dikkati ile Gökçe'ye bakıyor ve yapacağı ilk hatada üzerine atlayacağının sinyallerini veriyordu.

"Masa hazır mı?"

Gökçe elinde ki bezi bırakarak "Hazır" dedi.

"Güzel. Git kendine çeki düzen ver. Saçın başın birbirine karışmış. Bir hizmetçiden çok sokak..."

"Bana bak daha fazla üzerime gelirsen yemin ederim Allah yarattı demem seni o sokak fahişelerinden beter ederim"

Kadınla gırtlak gırtlağaydılar neredeyse ve Gökçe'nin gözü dediğini yapacak kadar kararmıştı. Yaşadığı onca gerginliğin üzerine bir de bu kadının varlığına katlanmak zorunda olmak çin işkencesi ile eş değerdi neredeyse.

Rukiye'nin yüzünde duyduklarına inanamaz bir ifade vardı. Şaşkınlıktan sıyrılıp kendine geldiğinde hışımla bileğinden yakaladı Gökçe'yi.

"Asıl sen bana bak..."

"Ne yapıyorsunuz siz Allah aşkına..."

Suzan tam zamanında gelmiş olası bir arbedeyi geçicide olsa engellemişti.

"Gökçe kapı çalıyor ve Güniz hanım senin açmanı istiyor"

Gökçe de ısrarla çalan kapı zilini duymuştu. Rukiye'yi geride bırakıp kapıya yürürken "ister tabi" diye mırıldandı. Rukiye'nin "Bu iş burada bitmedi" tehdidini görmezden gelerek bir başka acı gerçekle yüzleşmek için kapıya yürüdü. Gerginlikten terleyen ellerini üzerine silerek kapı koluna uzandı. Kapı açılıp da beklenen yüzleşme gerçekleştiğinde Aykut'un yüzündeki şaşkınlıkla karışık özlem dolu ifade Gökçe'yi ağlatacak kadar gerçekti.

"Gökçe?"

Şaşkınlığından sıyrılan Aykut eve girerek kapıyı kapadı.

"Ne işin var senin burada?"

Gökçe'nin bir şey demesine kalmadan Güniz'in tiz sesi antreyi doldurdu.

"Kendisi bizim yeni hizmetçimiz...yani pardon yardımcımız demek istedim. Nasıl? Emir'in sürprizi seni de şaşırttı değil mi?"

Aykut'un hissettikleri şaşkınlığın çok ötesindeydi. Kısılmış gözlerle bir Gökçe'ye bir de Emir'e bakarken arkadaşının düşündüğü şeyi yapmamış olmasını diledi bütün kalbiyle.

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum" demekle yetindi.

Emir den hala ses çıkmazken Güniz giderek daha da gerginleşiyordu.

"Misafirimizi içeri al Gökçe ve masa da her şey hazır mı son olarak kontrol et"

Gökçe bir şey demeden eli ile salonu işaret etti Aykut'a. Aykut hala bir put gibi dikilen Emir'in yanından geçerken "Bu yaptığına inanamıyorum" dedi.

Yaslandığı yerden doğrularak onları takip eden Emir'in de düşündükleri bundan çok da farklı değildi?

Yemek Güniz'in beklediğinden de gergin geçiyordu. Olanlardan sonra Gökçe'ye karşı Aykut'un da en az Emir kadar tepkili olmasını beklerken onun gözlerinde ki sıcacık ifade Güniz'in kalbinin buz kesmesine neden oluyordu. Aykut'un sevgisini ve güvenin kazanmak için oldukça çabalamıştı ve bir arpa yolu bile yol alabilmiş değildi. Oysaki ihaneti ispat edilmiş Gökçe'ye karşı olan tutumu savaş baltalarını yeniden çıkartmasına neden olmuştu.

Elinde ki peçeteyi masaya koyarak Aykut'un tabağına çorba koyan Gökçe'ye dikti bakışlarını.

"Gökçe'nin kasadan para çaldığı sırada sen de şirketin avukatıydın değil mi?"

Sensiz Geçen YıllarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin