7.DOĞUM GÜNÜ

273 31 7
                                    

*DÜZENLENDİ*

Melih ile birlikte odaya girdik ve üstüme rahat birşeyler giymek için banyoya gittim. Dolabımdaki en uzun şortu ve göbeği açık bluzu alıp giydim. Melih'i daha fazla bekletmeden yanına gittim.Melih

"Melih bak ben eğlenceli bir tipim. Herhalde sende anlamışsındır. Buraya gelmeden önce birçok erkekle çıktım ve hiçbiriyle anlaşamadım. Ama..."

"Bana bir şans veriyorsun değil mi?"

"Hayır. Ama gerçekten güzel bir süpriz yaparsan okula kadar elektrik devreleri yanabilir belki."

Melih o kadar sevindi ki bana sımsıkı sarıldı. Kollarından onu iktirmeye çalıştım ama kasları yüzünden iktiremedim.

"Hemen cıvıma Melih. Sadece ihtimal verdim. Olur demedim."

"Miray ben seni gerçekten çok seviyorum. Bunu sana kanıtlayacağım. Bende senden önce birçok kızla çıktım. Ama... Sonunda doğru kızı buldum."

"Bilemiyorum. Hadi artık git ve bana süpriz hazırla."

Melih çita gibi hızlı davranıp kapıdan çıktı. Galiba bu sefer bende  hayatımın aşkını bulmuştum. Hemen "o"lamayın be. Durun azcık. Daha yeni başlıyoruz.

                          ♧♤♧♤

Ertesi gün sabah uyandığımda Melih hala yoktu. Merak edip lobiye indim. Otelin lobisini hiç gezmemiştim. Şimdi biraz gezebilirdim. Bir kere her masada benim en çok sevdiğim çerez olan soslu fıstık vardı. Küçük bir bar gibiydi. Bar? Of ya benim neden her kelime de bir anım var. Bana biri anlatsın bunu. Tamam bu lobiyi bırakalım. Belki kahvaltı yapıyordur. Kahvaltı demişken bende şu uykucu Aras'ı uyandıralım da bir kahvaltı yapalım. Hem belki o Melih'in nerede olduğunu  biliyordur.

Aras muhtemelen uyuyordur. Yani kapıyı çalmadan girsem koca çenesi açılmaz. Yani bir düşünce. Çok tuhaf bir şekilde gerçekleşmeyen bir düşünce... Kapıyı tıklatmadığım iyi olmuştu. Ama Aras uyumuyordu. Melih ile birlikte benim doğum günüm için odayı süslüyorlardı. Aras'ın kötü kokan odası bile benim en sevdiğim çiçeğin kokusu manolya kokuyordu. Şu an ağzım bir karış açık kalmıştı. Melih sabah sabah kalkmış Aras'tan benim hakkımda bilgi edinmiş ve odanın kokusunu bile değiştirmişti. Şu an gözlerime inanamıyorum. Onları tam da "DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN MİRAY SELDEN" yazısını asarken yakalamıştım. Çok dakiktim be.

"Ya abla senin daha uyuman gerekiyordu. Pasta hazır değil ki daha."

"Olsun... Ben beklerim. Bunu yaptığınız için teşekkürler. Ben bile doğum günüm olduğunu unutmuştum."

"Melih'e hala bir sarılma yok mu?"

"Tamam şimdi gerçekten bir sarılmayo hak ettin."

Melih'in yanına gidip ona sarıldım. Sonra... Sonra istemsizce onu yanağından öptüm. Aras ve Melih bana tuhaf bir şekilde baktılar. Ben de kendime inanamıyordum. Ama oldu işte. Kader buymuş. Hadi bakalım hayırlısı olsun.

"Miray şu an ne yaptığının farkında mısın?"

"Peki sen her cümlende bir soru sorduğunu farkında mısın?"

"Eğer şu soru işaretleri bittiyse benimde bir sorum var."

"Ne?"

"Bundan sonra sana enişte diyebilir miyim?"

"Oha!"

Çok sevgili kardeşim... Lütfen zihnindeki saçma salak düşüncelerden vazgeç. Saygılarla... Sinir ettiğin ablan...

Kahveli Çikolatam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin