Selam uzuuuun bir aradan sonra tekrar yeni bir bölümle geldim. Ama yine kısa. Bu kısa bölümlere alışmalısınız. Tabi ki uzun bölüm yazacağım ama şu an yazamıyorum üzgünüm. Yine de siz okumaya devam ediyorsunuz ve neredeyse 8K olacağız. Gerçekten inanamıyorum. Siz birtanesiniz! Sizi seviyorum...
"Ya baba ne dediğinin farkında mısın sen? Kürtaj da ne? Neden yaptırıyorum? Hiç birşey anlamıyorum."
Melih kolunu omzuma atıp kulağıma sessiz bir şekilde fısıldadı. Ama ne dediğini anlayamamıştım. Şu anda da ne olduğunu anlamadığım gibi...
Birkaç saniye babamla bakıştık. Sonunda dudaklarını araladı sanki çok önemli birşey söyliyecekmişçesine. Ama sonra tekrardan kapattı. Bu neredeyse on dakika boyunca sürdü. Bunu bozansa kapının çalması oldu.
"Özür dilerim Miray Hanım'ın kontrolü için gelmiştim." dedi hemşire.
Babam ve Melih hemşire odaya girdiğinde ayağa kalktılar ve babam, Melih'in kulağına birşey fısıldadı. Burada bir boklar oluyordu ama ben maalesef ki bunu bilmiyordum.
♤♧♤♧
2 saat sonra
Eve gelmiştik. Fakat daha farklı bir şekilde. Hemşire benim kontrolümü yaptıktan sonra Melih artık çıkabileceğimizi söylemek için odaya girdi. Arkasında iki sürprizle... Yağmur ve Tuba! Onları hem çok özlemiştim hem de çok kızmıştım. İkinci kere hastaneye kaldırılmamın ardından gelmek biraz geç sayılmaz mıydı? Onlarla daha konuşamadan içeri biri daha girdi. Nil ve Onur! Bu acayip derecede felaket bir şeydi. Ve o an kafamın içinde bir ışık çaktı. Nil'in erkek arkadaşı Onur'du. Ayrıca Nil geçen sokakta ki konuşmamızda Onur'un eski sevgilisinin ben olduğumu biliyordu. Vay be ne sinsiymiş şu Nil. Hiç değişmemiş!
Yani eve artı olarak Nil, Onur, Tuğba ve Yağmur ile birlikte geldik. Nil ve Onur ne alaka acaba? diyecekseniz hemen söyleyeyim.
Birkaç ay önce okuldaki mezuniyet töreninde; gerçekten ama gerçekten yakışıklı bir adam tanımıştım. Yanındaki iki meteorla birlikte hem de. Çapkın, yakışıklı, tatlı ve sempatikti. Kötü birine benzemiyordu. Ama bunu sadece yüzüne bakarak tahmin edebilmiştim.
O gece yine kendi bildiğimi okuyup onunla bara gittim. Hayatınızda en fazla ne kadar bara gidebilirsiniz ki? Ya da ne kadar içki içebilirsiniz? O gece hayatımda hiç içemeyeceğim kadar fazla içki içmiştim. Tecrübesizdim ve yakışıklı diye güvendiğim adamdan başka beni koruyacak başka birileri yoktu. Yağmur ve Tuba? Pek sanmam...
Israrımla onlarda içti çünkü. Yine suçlu bendim. Zaten başıma ne geldiyse neredeyse hepsini ben açtım. Sonra da kapattım. Ama bu gerçekten kapatılması zor bir yanlıştı.
İlk kez bara gitmiş ve yeni bir sevgilisi olmuş üç kızı kontrol etmek çok kolaydır. Bize olduğu gibi. İyi ki Tuba ve Yağmur benden daha az içmişti. Yoksa daha kötüsü olabilirdi.
Bizi evine götürdü. Yanındaki iki erkekle birlikte. Yani Tuba ve Yağmur'un da yeni sevgilileriyle. Oda verdi bize galiba. Hemen uyumuşum. Tam hatırlamıyorum. Sabah uyandığımda bir rahatsızlık hissetmiştim. Ama hiç kimseye belli etmedim. Hemen kızları aradım ve eve gitmek istediğimi söyledim. Sonrasında ise hiç bir zaman onun yüzünü görmedim.
Ta ki şimdiye kadar...
Nil ve Onur bana bunları anlatmadan önce babamın neden kürtaj olmamı istediğini bilmiyorum. Artık biliyorum. Ve neyler karıştırıldığını da.
Ben Melih'ten hamile değilim.
Onur'dan hamileyim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahveli Çikolatam
Hài hước"Eğer benim odamda kalacaksan birkaç kurala uyman gerek." "Her ne kadar -senin odan- olmasa da kurallar neymiş öğrenelim." ❤Miray Melih❤ ❕Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.❕