2.ALIŞVERİŞ

803 66 5
                                    

*DÜZENLEDİ*

Sabahın pencereye vuran güneş ışıklarının gözüme gelmesiyle birlikte ağır uykumdan uyandım. Yatağın öbür ucunda bana gözlerini dikmiş Tuba ve Yağmur'u görünce ödüm bokuma karışmıştı resmen.

"Tuba, Yağmur...Neredeyim ben?"

"Uyandın mı Miray iyisin değil mi?"

"Kızlar biz neredeyiz?"

"Onur"un evindeyiz başka nerede olacağız. Sen dün bara gidelim diye tutturdun. İçtikçe içtin. Şimdi hiç birşey hatırlamıyorsun değil mi?"

"Ne? Ben içki mi içtim. Olamaz. Niye beni durdurmadınız? Hem Onur'da nereden çıktı? Of biri bana açıklasın."

Dünden sadece mezuniyeti hatırlıyordum. Başka ne olmuştu ki. Onur bana bişey yapmış mıydı? Anlamıyordum.
"Bak canım herşey şöyle oldu. _______________________________ "

"Vay be ben gerçekten bunları yaptım demek ki. Ama siz de beni tanımıyor musunuz? Ben hayatımda ki kişiyi mantığımla seçerim. Evet Onur'dan hoşlanıyorum ama aşık değilim. Ben bir dakika daha burada kalmam. Onlar neredeler.?"

"Kahvaltı yapmak için marketten birşeyler almaya gittiler. Hem birşey soracağım. Sen şimdi Onur ile sevgili olmayacaksın ama bizim ilişkimiz devam edecek. Bunu kabul ediyor musun?"

"Ne isterseniz yapın Yağmur. Yeter ki artık Onur'u görmeyeyim."

"Neden bu kadar abartıyorsun ki?"

"Kalbim ile seçtiğim kişilerin neler yaptığını gördük. Şimdi bir not bırakıp eve gidelim. Annem ve babam merak etmiştir. Tuba sizde kaldığımızı söyleyeceğim."

"İyi tamam. Söyle o zaman."

"Onlar gelmeden gidelim. Dediğim gibi siz ilişkilerinizi devam ettirebilirsiniz. Ama Onur bir çapkın bunu da bilmiyordunuz.?"

"Canım sen genelde böyle tiplerden hoşlanırsın ya o yüzden bir güncük mutluluğunu bölmek istemedik."

"Ay ben zaten mutluyum şapşallar. Neyse hadi not yazdım gidelim."

Bu seferde arabayı ben kullanmadım. Ama bu sefer ben istemedim. Tuba çok hızlı sürücüydü. Hemen eve ulaşmak için onun kullanmasını istedim. Onur notumu okumuş olacak ki akıllı olup beni değil Yağmur'u aradı.

"Efendim Onur?"

"Bu notta ne demek? İlişkimiz bitti mi yanlış anlaşılma da ne?"

"Biz de anlamadık sadece seninle birlikte olmak istemiyor. Dün neler olduğunu biliyorsun işte. Hiçbirşey de hatırlamıyordu. Sen Eray ve Berkay'a bizim ilişkimizin bitmediğini söylersen iyi olur görüşürüz."

"Teşekkür ederim Yağmurcuğum."

"Ne demek aşkım biraz daha Onur ile takılsaydın iyiydi ama her neyse."

İki dakika sonra eve gelmiştik. En azından evime geldiğim ve Onur konusunu çözdüğüm için mutluydum.
"
Merhaba anne, merhaba baba. Akşam Tubalar'da kaldığımız için geç kaldım. Sonra da telefonumun şarjı bitti arayamadım."

"Kızların telefonundan arasaydın ya babacığım. Meraktan uyuyamadım. İyi ki bugün okul yoktu. Yoksa geç kalırdım."

"Evet iyi olanda zaten bu ya baba. Kızlarla bunu kutladık. O yüzden aklıma gelmedi. Özür dilerim."

Süper bir yalancıyımdır. Arkadan kızlara göz kırptım. Onlarda birbirlerine bakıp gülümsediler. Annemin enfes kahvaltısını yedikten sonra kızlarla alışverişe çıktık. Favori aktivitemdir. Bana da bu yakışır. Şortlarım artık küçük geliyordu. Bir kilocuk almış olabilirim. Ama tabi büyüdüm de o yüzden kısa geliyor. Benim için kısalık fark etmez ama malum aileler izin vermiyor. O yüzden bugünkü alışverişte öncelik şorttu. Hem kıyafet denerkem kafamı da dağıtırdım. Benim için iyi olurdu yani. Bu sefer arabayla gitmedik. Kilo vermek için yürümek istedim. Tabi bir kilo çokta bir fark yaratmazdı ama her neyse.

"Kızlar burayı özlemişim ya. Önce şortlardan başlayalım. Sonra tişörtler sonra da ayakkabılar. Bunlardan sonra dondurma alalım. Ay sonra da spor salonuna gidelim. Oraya kaydolmam lazım."

"Miray iyi olduğuna emin misin tatlım  çünkü sen spor salonunu hiç mi hiç sevmezdin de."

"Bebeğim, Tubam, aşkım sen bana bakma ben akışına bıraktım dedim ya."

"Okey o zaman hadi hadi acele edin."
  
Sonunda benim istediğim herşeyi yaptık ve spor salonuna kaydoldum. Beni ilk önce yürüyüş bandına bindirdiler. Tabi ki çok sıkıcı. On dakika boyunca olduğum yerde yürüdüm. Tuba ve Yağmur pilates yapıyorlardı. Neden bana da pilayes vermediler ki? Bu çok sıkıcı birşey. On dakika bana bir saat gibi gelmişti. Sonra bana karın aletlerini yapmamı söylediler. Bir hoca göndereceklermiş. Çok merak ettim bu hoca ne kadar sıkıcı olabilir diye. Ama haksız çıktım. Taş gibi hoca geldi. Hem de ne taş. Meteor, meteor. O arada da Tuba ve Yağmur geldi.

"Kızlar pilatesiniz bitti mi?"

"Bitti. Tam zamanında bitti galiba. Bu hoca nasıl hoca be. Maşallah."

"Ya benim hocam. Hem sizin sevgiliniz var hemen atlamayın."

"Aman Miray lütfen kanka biriyle daha uğraşmayalım. Haftanın üç günü göreceksin zaten."

"Miray Hanım aleti nasıl kullanacağınızı gösteriyim."

Beni belimden tuttu ve oturmama yardım etti. Bir anda Onur aklıma geldi. O da beni belimden tutmuştu.

"Tamam ben yaparım lütfen gidin."

"Sadece nasıl yapacağınızı gösteriyordum."

"Gösterme hadi lütfen ben yapabilirim."

"Kızım sen ne acayipsin ya. Tamam dozunu kaçırma dedik ama ona bağır demedik ki."

"Kızlar susun Onur aklıma geldi. Bu hareketten sonra hemen uyumak istiyorum."

"Miray sen bebek misin? Öğle uykusuna mı yatacaksın?"

"Anahtar canım."
 
Araba benim kontrolündeyim.  Sadece gaza basıyordum. Kaçla gittiğim önemli değildi. Bir dakikada eve vardık. Kızlar Eray ve Berkay'ın yanına gitmek istiyorlardı. Ben de uyımak istiyordum. Saçmalamayın tabi ki de bu saatte uyumam. Saat daha iki. Sadece yalnız kalmak istedim o kadar.

LÜTFEN SEVDİYSENİZ OYLAYINIZ. OKUMAYA DEVAM EDİN.

Kahveli Çikolatam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin