11.ARKADAŞLAR

179 17 0
                                    

*DÜZENLENDİ*

İlk gün tabi ki ödev vermediler. Yoksa verdiler mi? Balık hafızalıyım kusura bakmayın. Vermediler yani... Sadece tanışma fassı. O kadar! Bir de ilk başta sinir olunan kişiler... Gonca, Sıla, Talha ve Mert. İşte sinir bozucu bir grup. Zaten orjinal bir grup. Şöyle Gonca Talha ile çıkıyor zaten Talha çok şanslı kız çok güzel, Sıla Mert ile çıkıyor. Tam bir klişe! Bir de benim çok sevdiğim tam benim gibi bir kız var. Adı Pelin. Tek farkımız... okulda çok popüler bir kız gibi görünüyor ama sınıfta çıt çıkarmadan oturuyor. Yanında kardeşi olduğunu düşündüğüm biri de var. Ama o hiç Pelin'e benzemiyor. Tam tersine... İkiz değiller ama çok benziyorlar. Davranış olarak tam zıt kutuplar. Pelin sınıfta ne kadar sakinse kardeşi Özge o kadar çılgın. Sürekli sorular soruyor. Pelin dışarıda ne kadar popülerse, Özge'de o kadar ezik. Değişik yani!

Otele geldikten sonra Melih'e sıramı kaptırmadan hemen duşa girdim. Okul saat üçte bitmişti ve biz çok yorgunduk. Bu saatte uykum gelmişti. Bir saatliğine de olsa uyumak istiyordum. Duştan çıkıp hemen straplez siyah elbisemi giydim. Ne yani bu saatte pijama mı giyecektim? Saçmalamayın! Ama tarayın. Tamam kapadım çeneciğimi. En rahat yatacak eşya o olduğu için giydim. Anladınız? Melih duştan çıktıktan sonra benim yattığımı görünce o da yanıma yattı. Gözlerim kapalıyken beni yanağımdan öptü. Ona doğru bakan gözümü açtım ve gülümsedim.

"Melih hani şu Pelin ile Özge var ya."

"Nolmuş?"

Bunu derken gözlerini başka bir tarafa çevirmişti daha Pelin adı ağzımdan çıktığında.

"Bişey olmadı. Tatlı kızlar. Onlarla arkadaş olmak isterim."

"Ol tabi onlar iyi insanlardır. Özellikle de Pelin onun öyle popüler olduğuna bakma yani."

"Melihciğim sen az önce ağzından birşey mi kaçırdın bana mı öyle geldi?"

Yana dönüp ona imalı bir bakış attım. Önce ciddi bir şekilde gözlerimin içind baktı. Sonra da tebessüm etti. Azıcık!

"Pelin ve Özge benim ortaokul arkadaşlarımdır. Pelin özellikle benim kankamdır yani çok severim. Lütfen bana imalı bakmayı kes. Düşündüğün gibi birşey olmadı aramızda."

Bunu derken yine gözlerimin içine bakan o gözleri başka bir tarafa kaydı. Şüphe benim göbek adımdır. Ortaokul arkadaşın mı sadece Melih? Arkadaş!

"Peki öyle olsun ama ben aramızda gizli saklı işlerin olmasını istemiyorum. Tamam mı sevgilim?"

"Ben senin sevgilin diyen dudaklarını yerim Miray'ım. Tabi ki de yok yani arkadaşız en fazla ne olabilir ki!"

Çok hızlı konuştuğu için sözü bitince art arda nefes almaya başladı. Melih Aras'a bakmaya gittiğinde yalnız kaldığımda özlediğim canım kankalarım Tuba ve Yağmur'u aradım.

"Aşk olsun ama Miray ne zamandan beri aramıyorsun. En son doğum günün oldu ve o çocukla sevgili olmaya ilk başlangıcını yaptın."

"Sonra neler oldu hadi anlat!"

"Tamam Tubaşkım sakin ol anlatacağım. Bir kere bu çocukla sevgili olduk ve kendimi çok şanslı hişsediyorum. Her neyse sonra-"

Tuba ve Yağmur'a herşeyi anlattım. Bazen şaşırdılar bazen gülme krizine girdiler. Ama en çok fikir Tuba ve Yağmur'un bu durumla ilgili fikirlerini de alınca iş tamamdı. Kararım artık kesinleşmişti. Yarın ilk işim okulda Pelin ve Özge ile arkadaş olmak ve özellikle de Pelin'i konuşturmak. Geçmişi hakkında tabii. Arkadaşlar birbirlerinden sır saklamazlar.

♤♧♤♧

Ertesi gün gözlerimi açtığımda Melih ve Aras kahvaltıyı odaya getirmiş, kahvaltı yapıyorlardı. Yataktan gözlerim şaşkın bir ifadeyle kalktım. Kahvaltı tepsisine uzun süre baktıktan sonra bir tane sosis aldım ve banyoya gittim. Saçlarım darmadağın olmuştu. Şimdi bir daha mı Tuba ile Yağmur'u arayıp aramamam gerektiğini düşündüm. Bu saçı nasıl açacaktım?

Uzun bir süreçten geçen saçımın taraması bitince bende kahvaltıya döndüm. Melih ve Aras çoktan giyinmiş, okula gitmek için beni bekliyorlardı. Ben de zaman kaybetmemek için önce giyinmek istedim.

"Canım sevgilim Melih efendi. Bugün okula giderken şort giyebilir miyim? Sevgili olduğumuz için bundan sonra beni kıskanacağınızı düşünüyorum da."

"İyi etmişiniz sevgilim. Evet kıskanırım. O yüzden bugün sana çok önceden aldığım uzun pembe elbiseyi giyeceksin. Tabii istediğin kadar topuklu giyebilirsin."

"Teşekkür ederim aşkım."

Yine o sıcacık gülümsemesi... Bu sözü zaten onun gülümsemesini görmek için yaptığımı söylesem yeridir. İnanır mısınız? Bence inanın çünkü yalan söylemedim.

Hızlıca kahvaltımı da yaptıktan sonra hemen okula gittik. Tam öğrenciler zili çalarken içeri girdik ve o anda planımın başlama zil sesi de zihnimde duyuldu. Pelin ve Özge... Yeni arkadaşlarım!

"Melih ben Pelin ve Özge'nin yanına oturacağım."

Yine gülümseyen yüzü soldu ve bir süre gözlerimin içine baktı.

"Tamam otur o zaman."

Pelin ve Özge'nin yanına gittikten sonra arkalarındaki sıraya oturdum ve Pelin'in elini sıktım.

"Merhaba ben Miray. Buraya yeni geldim. Arkadaş olalım mı?"

Pelin hemen konuşmaya başladı.

"Tabi ki de olabiliriz. Bu kardeşim Özge ben de Pelin. E artık arkadaşız o zaman."

"Evet ama benim bazı arkadaş kurallarım vardır."

"Mesela?" dedi Özge.

"Mesela geçmişimizi birbirimize anlatmalıyız ve gelecek ile ilgili de birbirimizden hiçbir şey saklamamalıyız. Birinci kural bu."

"Birinci kural kabul edildi. Başka?"

Pelin'in cevabından sonra çok mutlu oldum ve başka saçma sapan kurallar koydum. Sonra öğretmenler zili ve Türkçe dersi... Plan için herşey hazırdı.

Kahveli Çikolatam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin