9. BÖLÜM | N

173 118 6
                                    

"Oğuz korktuğum şey gerçekleşiyor." Diyerek yutkunmasını izledi genç adam. "Hastalığı  biraz daha ilerliyor." Oğuz kenardaki duvara yumruğunu geçirerek sıkıntılı bir şekilde nefes verdi. Az önce oturduğu sandalyeye rastgele bir tekme savururken Esin dibinde biterek onu daha fazlasını yapmaması için durdurmuştu. 

"Hani ilaçlarını alırsa düzelecekti doktor?" Diyerek saçlarını çekiştirdi. "Hani bir daha aynı olmayacaktı?" Esin burukça gülümseyerek önüne gelen saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırarak gözlerini kırpıştırdı.

"Aynı olmayacak Oğuz." Titrek bir nefes vererek kenardaki sandalyeye oturdu. "Bu sefer daha değişik hareket ediyor, çok zekice hareket ediyor. Yaptığı şeylerin birbirini tutmamasından anladım, artık tek bir kişiyi yaşamıyor. Üzgünüm ama onun sonu yine burası olmayacak Oğuz. O kendi sonunu kendi belirleyecek. Ve bize sadece izlemek düşecek." Oğuz inanamazcasına Esin'e baktı.

"O iyiydi Esin. O yaklaşık 3 yıl önce buraya girmeden önce çok iyiydi." Kafasıyla kendi söylediklerini onayladı. "Üzgündü, kendinde değildi belki ama iyiydi." Eliyle Esin'i gösterdi. "Sen de dedin iyiydi diye. Eğer ona bir şey olursa senden bileceğim. İşte o zaman iyi olmayan sen olacaksın." Diyerek Esin'in suratına boş bir şekilde son kez baktı ardından kapıyı çarparak bulunduğu odadan ayrıldı.

••••••••••••••••••••••••••••••

"Rol yap demiştik de bu kadar da değil be Alya." Dediğinde gülerek koluna vurdum.

"Böyle olması gerekiyordu Yağız biliyorsun." O gün ki bayılmamın şaka olduğunu sanacak kadar beni tanımaması güzel bir şeydi. "Senden birilerini araştırmanı istiyorum." Dediğimde kollarını ovuşturarak tek kaşını kaldırdı devam et dercesine. "Annemi, ailemi." Diyerek arkama yaslanınca gözlerinde korkuyu ve acıyı görmüştüm.

"Baban daha önceden bu işin peşini bırakmayacağını biliyordu. Sana geçen gün verdiğim dosyanın içinde aradıklarının bir kısmını bulabilirsin. Hazırlıklıydı. Söylemiş olmalı." Eliyle hemen sağımdaki çekmeceyi işaret etti. "O çekmecede." Diyerek odadan çıkınca oda sessizliğe gömülmüştü. Çekmeceyi açarak o gün bana verdiği dosyayı çıkarıp önüme koydum. O gün dosyayı incelememiştim, mavi bir dosyaydı tıpkı bu oda gibi. Sanırım zamanında maviyi çok sevmiş bir babam vardı. İnsanı cidden de sevdiği şeyler öldürüyordu. Bu dediğime gülümseyerek dosyayı bu sefer detaylıca incelemeye başladım. İlk başta izlediğim cd önüme çıkarken onu bir kenara koydum. Dosyayı hiç benim için hazırlamış gibi durmuyordu . Daha çok kendisi için bir dosya oluşturmuş gibiydi. Çeşitli notlar o kadar çoktu ki başımı döndürmüştü. Son sayfadaki katlanmış kağıdı elime alarak açtım. 

Kızım, güzel kızım. Biliyorum ki eğer bunu okuyorsan ben her gün acı çekerek uyandığım bu dünyaya bir daha gözlerimi açmayacağım demektir. Şunu bilmeni istiyorum ki seninle gurur duyuyorum. Pişman olmanı istemiyorum, gerçekleri er ya da geç öğreneceksin. Sana yalan söyledim ya da hiçbir şey söylemedim. Videoyu izlemiş olduğunu tahmin ediyorum. Annen yaşıyor kızım, Gonca yaşıyor. Öldür onu. O seni

Okuduğum saçmalığı masaya atarak arkama yaslandım yarım kalmış saçma bir şeydi. Yetmez miydi bu kadar drama? Cidden rahat edemeyecek miydim ben? Telefonumu elime alarak Yağız'a odama gelmesini belirten bir mesaj attım. İlk çekmeceyi açarak ne olur ne olmaz diye koyduğum şeyi çıkarıp ayağa kalktım. Kollarımı arkamda tutarak odanın içinde kısa bir süre turladım. Yağız odaya girip kapıyı kapattığında bir süre ayakta durup ona baktım. Anlamaya çalışıyor gibiydi neden çağırdığımı. Arkamdaki silahı ona doğrulturken düz bir ifadeyle baktım.

AlAyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin