8

4.2K 167 5
                                    

Clarke'ı utangaç ve yumuşak bir şekilde öptü. Eşcinsel olmaması ihtimalini göz önünde bulundurarak sarışın kız rahatsız olursa onu itmesine imkan tanıdı. Cinsel yönelimleri hakkında hiçbir fikri yoktu ama dayanamamıştı. Onu öpmeliydi. Öptüğü en yumuşak dudakları öptü, reddedilse de artık umrunda olmazdı. Cenneti tatmıştı.

Böyle bir şey olmadı, hatta Clarke da kendini kaybetmişti. İlk başlarda biraz tereddütlü, dudaklarının beklemesine ve diğer kızın dudaklarını keşfetmesine, duyguların akmasına izin vererek öpmüştü. Yavaş ve istikrarlı... Lexa rahatlamış hissetti. Clarke inleyince Lexa içinde bir şeylerin ateşlendiğini hissetti. Onu yiyip bitirecekti ama yavaştan almak iyiydi, şimdilik.

Lexa geri çekildi, onda kaybolacağından korkmuştu. Gözlerini açtı ve Clarke'ın çoktan ona bakan gözleriyle karşılaştı. İkisi de tek kelime etmedi. Gözbebekleri genişlemiş, nefesleri ağırdı. Birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.

"Hmm, beni eziyorsun."

"Ah, pardon." Lexa Clarke'ın üzerinden çekildi. Ayağa kalktı, Clarke'ın da ayağa kalkmasına yardımcı oldu. Bir adım geriye çekildi. Sarışın kızın ne olduğunu idrak etmesini bekliyordu.

Clarke'ın yanakları pembeydi, düştükten sonra saçları dağılmıştı. Lexa'ya yaklaştı. Lexa aptallığı için bir tokat yiyeceğine emindi. "Clarke bak, aah, özür dilerim, seni öpmemem-"

Clarke yüzünü elleriyle kavradı ve öptü. Bu kez Lexa şüphelerini bir kenara bırakmıştı. Clarke'ı belinden kavrayıp kendisine doğru çekti. Dudaklarından daha fazlasını isteyen bir dil, giriş için yalvarıyordu. İzin verdi ve kendini kaybedercesine öptü. Hafifçe geriye çekildi ve öpüşmenin açısını değiştirdi. Clarke'ın alt dudağını ısırdığında sarışın kızın dudaklarından bir inilti kaçtı, Lexa'yı daha istekli öpmeye devam etti. Sonsuzlukta kaybolacak gibi oldular, ikisi de geri çekildi. Lexa tekrardan eğilip alnını Clarke'ın alnına yasladı.

"Bu aldığım en iyi dans dersiydi." Clarke'ın sesi boğuk ve arzuyla doluydu.

Lexa utangaç bir şekilde gülümsedi, nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. "O zaman daha sık almalısın."

Clarke kıkırdadı. "Seni yemeğe çıkaracağıma söz verdim. Yarın akşam?"

"Çalışmam lazım."

"Aa, tamam. İşin bittikten sonra seni alsam? Rahatsız olacaksan kulübe girmem tabii ki." Lexa'nın elini tuttu.

"Beni boşver, sen rahatsız oluyor musun?" Lexa'nın bunu bilmesi lazımdı. Anya bir şeyde haklıydı: farklı dünyalara ait olmaları konusu.

"Hayır." Clarke ciddiydi.

"Tamam, 11'den sonra uygunum." Lexa başparmağıyla Clarke'ın yanağını okşadı. "Şimdi, seni daha çok öpmem lazım."

Clarke gülümsedi ve kendini Lexa'ya bıraktı.

***

Lexa birkaç saattir dans ediyordu. Ünlü bir işadamı özel dans istemişti, Marcus Kane. Adam yaşına göre iyi gözüküyordu ama Lexa itiraf etmeliydi, adam gaydar'ını çalıştırıyordu. Tonlarca parası olduğu da belliydi. Lexa'ya göre bu kulübe gelme sebebi eşcinselliğini saklamak ve dedikoduları düşürmekti. Adam politikacı ve aynı zamanda Ark'ın başkanıydı, hükümet için silah üretimi yapan bir şirket. Kulübün düzenli müşterilerinden biriydi ve Lexa'yla aralarında iyi bir ilişki vardı.

Lexa dans etmeye devam ederken sordu: "Sizi rahatsız eden bir şey mi var, Başkan?" Bu işte bir şey öğrendiyse, insanları okumaktı.

"İşler biraz karışık. Alınması gereken önemli kararlar var."

"Ve göğüslerim bu kararları almanızı kolaylaştıracak mı?" Lexa tek kaşını kaldırdı, yüzündeki ifadeyi okumak zordu.

Marcus güldü. "Gibi gibi. Aslında iyi bir dinleyicisin."

"Teşekkürler." Lexa hareket etmeye devam etti ve sütyenini çıkardı.

"Eğer insanlarını riske edip özgürlük için savaşmak ve anlaşma yapıp kurtarabildiğin kadar insanı kurtarmak arasında kalsan ne yapardın, Commander?" Marcus koltuğa iyice yaslandı, dansçı kızı izlerken viskisini yudumluyordu.

"Hmmm" Lexa dans etmeye devam etti ve Marcus'un karşısında durdu. "Kalbinizle değil mantığınızla hareket etmeniz gerekiyor. İnsanlarınızı kurtarın, efendim."

"Bir şey söyleyeyim mi? Rahmetli Jake Griffin'den daha iyi tavsiye veriyorsun. Belki şirketim için yardımcım olursun, ne dersin?" Marcus ironi yaptığını belli etmek için kaşını kaldırıp gülümsedi.

"Üzgünüm, efendim. Kız arkadaşım var." Lexa gülümsedi, Clarke'ı düşündüğü zaman hislerini göstermekten çekinmiyordu.

"Ooo! Anladım. Şanslı kızmış." Marcus ayağa kalktı. Sonrasında Gustus odaya girdi ve Lexa'ya bir ceket uzattı. Marcus'un garip bir şey yapmadığından emin olana kadar onları izledi.

"Şanslı olan taraf benim, Başkan."

Marcus cüzdanını çıkardı, birkaç yüz doları Lexa'ya uzattı. "Teşekkür olarak say. Görüşümü açtın." Gülümsedi ve uzaklaştı.

Lexa saati kontrol etti. Clarke yirmi dakika içerisinde burada olacaktı. Acele ederek duş kısmına gitti, kulübün sigara ve alkol kokusundan arındıktan sonra giyindi. Basit kıyafetler tercih ediyordu, gri bir üst ve siyah dar pantolon. Deri ceketini ve botlarını giydi, saçlarını taradı. Hazırlanır hazırlanmaz kulüpten çıktı.

sonunda dediğinizi duyar gibiyim ama sözüm söz, bölüm yayımlayamadığım zaman dilimi içerisinde yayımlamam gereken tüm bölümleri kısa zamanda okuyacaksınız.

yorumlarınızı bekliyorum! 

stripper (girlxgirl clexa au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin