10

4.1K 167 1
                                    

Y/N: Bölümün açılmasında sorunlar yaşandığı için tekrar yükledim :)

Clarke battaniyesiyle sarmaş dolaş olmuş, yataktaydı. Gece geç saatlere kadar çalışmış ve Lexa'yla mesajlaşmıştı. Kapısının tıklatıldığını duydu.

"Bayan Griffin, 9'da uyandırmamı istemiştiniz."

Clarke gözlerini zorlukla açtı ve battaniyenin altından baktı. "Jackson, çok uykum var. Beş dakika daha, n'olur?" Mırıldanarak konuştu ve yastığına kafasını gömdü.

Birkaç dakika sonra yatağına birisi zıpladı.

"Sikeyim!"

"Uyanma vakti aşk böceği."

"Raven, n'oluyor?"

"Birlikte kahvaltı yapacağımızı söylemiştin, hatırlatırım ve Octavia arabada bekliyor. Kıçını kaldır, duşa gir ve aşağı in!" Raven battaniyeyi kaldırdı. Clarke'ın boynundaki morlukları açıkça görebiliyordu. "Bakıyorum da hiç vakit kaybetmemişsiniz. Striptizci kız sende gerçekten iz bırakmış."

Clarke birden ayıldı. "Ona öyle hitap etme! Lexa bugün yanımıza gelecek ve hiçbir şeye alınmasını istemiyorum. Of, Raven. Lütfen içine sıçma."

Raven meraklı gözlerle arkadaşına baktı. "Durum ne kadar ciddi?"

Clarke yüzünü ovuşturdu, birkaç saatlik uykudan sonra dünyaya dönmeye çalışıyordu. "Bilmiyorum, birkaç haftadır çıkıyoruz. Tek bildiğim şey ondan hoşlandığım, Raven. Ona güveniyorum ve bu yüzden, lütfen onu tanımaya çalışın. Dışarıdan huysuzun teki gibi gözüküyor biliyorum ama mükemmel biri."

"Sen mutluysan ben de mutluyum, Clarke. Aranızda ne var bilemiyorum ama..."

"Birbirimizden hoşlandığımızı kabul etmek neden bu kadar zor?"

"Sadece beklemiyorduk, o kadar."

"Ben hazırlanmaya gidiyorum, bir şeye ihtiyacın olursa Jackson'a söyle, tamam mı?"

Clarke hazırlanır hazırlanmaz üçlü waffle dükkanına doğru yol aldı. Lexa tam zamanında geldi ve Clarke onun gözlerini görür görmez mutlulukla doldu.

"Hey, Clarke. Octavia, Raven." Lexa kızları selamladı. Tanımadığı ve güvenmediği insanlara resmen duvar çekiyordu. Kibardı kibar olmasına fakat beden dilinden hiçbir şey vermiyordu. Nasıl hissettiğini, nasıl düşündüğünü anlayamazdınız -Clarke değilseniz tabii-. Clarke o duvarların arkasını görmeyi öğrenmişti. Lexa'yı bu huyundan dolayı suçlamıyordu, hayat sertti ve ne olacağı belli olmuyordu, onun hakkında en küçük fikri olmayan insanlar bile onu yargılıyordu. Clarke onu tanıyordu. Lexa'ya yakın olmak için, birlikte olmak için, onun ihtiyacı olduğunda arkadaşı olabilmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Ve biraz daha fazlası olmuşlardı, Clarke henüz ne olduğunun farkında değildi.

Siparişlerini verip okul hayatı hakkında konuştular. Bazı hocaların ne kadar sıkıcı olduğundan, Jasper'la Monty'nin bir şaka için okul sistemini hacklerken yakalanmasından, Murphy'nin birkaç kişiyi uyuz etmesi sonucu dayak yiyişinden...

"Finn de o gün Murphy'le birlikteymiş. Neden onunla takılıyor anlamadım." dedi Octavia.

Finn'in ismi Clarke'ın anılarını canlandırdı, kalp ve hayal kırıklığını. Lexa'nın gözünden kaçmadı, iyi bir gözlemciydi. Ellerini birleştirdi, sözlere ihtiyaç yoktu. Küçük bir temas onu dindirmeye yeterdi.

"Her zaman başı derde girsin istiyorsa o kendi problemi." diye ekledi Raven.

"Bu gereksizlerden konuşmasak?" dedi Clarke. Lexa'nın rahatsız olacağını düşünmüştü.

stripper (girlxgirl clexa au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin