15

3.9K 174 22
                                    

Clarke odadan çıkmış, Lexa'yı bekliyordu. Biri kolunu kavrayıp onu duvara yapıştırana kadar. 

"Yine mi sen?"

"Anya!"

"Neden baş belasının teki olmak zorundasın, Clarke? Kız kardeşimden uzak durmanın neresini anlamadın?" Anya Clarke'ın gömleğini sıktı, gözleri hala genç kızdaydı, Lexa'nın dikkatini çekmemek kısık bir ses tonuyla konuşuyordu.

"O beni istemeyene kadar ben onu bırakmayacağım." Clarke gözlerini Anya'dan ayırmadı.

"Bencil orospunun tekisin. Lexa'nın senin dünyanda bir şansı olmadığını biliyorsun. Onun uymayacağını biliyorsun, bildiğin halde aptal kardeşimi kendine aşık ediyorsun!"

"Anya, yemin ederim ona zarar vermek gibi bir niyetim yok. Sadece mutlu olsun istiyorum. Neden sen ve herkes onu gerçekten önemsediğimi göremiyor?"

Anya ellerini sıktı, Clarke'ı biraz yerden kaldırmıştı. "Kendini kandırmayı bırak. Bu bir masal filan değil. Şövalyenin teki gelip fakir kızı kurtarmayacak, Lexa'nın kendine eş birine ihtiyacı var, onu asla anlamayacak zengin bir prensese değil!"

"Costia gibi biri mi?" Clarke Anya'yı kendinden uzaklaştırdı.

"Evet." Anya sırıttı. "Lexa'nın istediği sen olabilirsin ama ihtiyacı Costia." 

***

Clarke çok sinirliydi ve sinirini bozan sözler durmadan kafasında yankılanıyordu. Lincoln barı temizlerken koltuklardan birine oturdu ve Lexa'yı bekledi. 

"Al bakalım." Lincoln shot bardaklarından birine şeffaf sıvıyı boşalttı.

Clarke dövmeli yakışıklı adama ve saat 5 yönündeki gölgesine baktı. Lincoln iyi biriydi, Octavia onu önemseyen birini bulmuştu. Arkadaşı için sevindi. 

"Benden."

"Teşekkürler." Clarke bardağı aldı ve içkiyi tek yudumda içti. "Uff" İçki sertti, boğazı yanmıştı. Kafasını sağa sola salladı. "Buna ihtiyacım vardı." Minnettar şekilde gülümsedi.

"Anlayabiliyorum. Beyaz bir kızla çıkan siyah bir adamım, inan bana o bakışlardan ben de alıyorum Clarke. Önyargıların seni yıkmasına izin verme. Lexa'ya iyi geliyorsun, onu ne kadar etkilediğini görüyorum. Ondan vazgeçme."

"Geçmeyeceğim."

"Hey Clarke." Lexa istemeden de olsa konuşmayı bölmüştü, gözleriyle Clarke'ı süzdü. "Bir şey mi oldu?"

"Yok bir şey. Lincoln'le muhabbet ediyorduk. Hazır mısın?"

"Evet."

"O zaman gidelim." 

***

Lexa ve Clarke el ele Washington Hayvanat Bahçesi'nde yürüdüler. Clarke'ın aklına gelen en iyi fikir buydu, rahatlayıp eğlenebilirlerdi.

"Ya şuna bak! Çok tatlı." Clarke aslan yavrularını gösterdi.

Lexa gülümsedi, "Şu sana benziyor." annesinin yanındaki küçük yavruyu işaret etti.

"Ne? Ne alaka? O çok sinirli gözüküyor." 

Lexa başıyla onayladı. "Kesinlikle. Sinirli suratın bu, Clarke."

Clarke Lexa'nın kolunu dürttü. "Çok komik, şimdi de şakacı mı oldun?"

Lexa onu büyük bir gülümsemeyle ödüllendirdi, sadece ona ait olan.


İki kız hayvanat bahçesinde gezdi ve tüm hayvanları inceledi. Kuşlar, kediler hatta kertenkeleler... Maymunların olduğu kısma geldiler ve Clarke buranın bir selfie için en uygun yer olduğuna karar vermişti bile.

stripper (girlxgirl clexa au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin