4

5.2K 196 12
                                    

Multimedya: Lincoln


Her dokunuşuyla kendinden geçtiği eller, karnını okşuyordu. Clarke iç çekti, üzerinde oturan bedenin sıcaklığını tüm vücudunda hissedebiliyordu.

"Lütfen." Clarke yalvardı.

Gözlerini açtığında yeşil gözler ona bakıyordu, hafif gülümseyen dudaklar öylesine öpülesiydi ki. 

"Üstesinden gelebilecek misin?"

Clarke başını salladı, nefes alışverişi yavaştı, arzusuysa çok büyük. Sarışın kız aralarındaki uzaklığı kapattığında... 

Sinir bozucu telefon alarmı. Bir zamanlar en sevdiği şarkıydı, sabah alarmı yaparak hata etmişti. Clarke gözlerini açtı. "Siktir." Dizlerini kendine çekerek yatağında oturur konuma geldi. Başını dizkapaklarına yasladı. Telefonunu eline aldı ve alarmı kapattı. Yine o rüyalardan bir tanesi, uyandığında derin nefes alıp vererek kontrolü tekrardan kazanmaya çalıştığı.

"Buna bir son vermem gerekiyor." Clarke kendi kendini azarladı. Striptiz kulübüne gideli dört gün olmuştu, her rüyasında değişmeyen tek şey o kızdı, Lexa. Duşa girdi ve soğuk suyun hem içindeki hem de dışındaki yangını dindirmesine izin verdi. Kendisine çeki düzen vermeliydi, üstelik bugün onunla aynı derste olacaktı. Neden bu kadar gergindi? Tüm dönem Lexa'yla aynı sınıfta olmamış mıydı? Bunu her fark edişinde kötü hissediyordu. Onu fark etmediği için ne kadar aptal olduğunu. 

Clarke derse tam zamanında yetişti, amfi boş sayılırdı. Her zamanki koltuğuna oturdu. Öğrenciler yavaş yavaş amfiyi doldurmaya başladı. Clarke kalemiyle deftere vuruyordu. tap tap tap tap. Bu bekleyiş onu öldürüyordu. Başını kaldırıp etrafa baktı ve hemen geri indirdi.

Lexa, tüm dönem görmezden gelinen kız. Clarke onu nasıl fark edememişti? 

Lexa yerine oturdu, kimseyle konuşmadı, herkes gibi dersin başlamasını bekledi, kitaplarını çıkardı ve en son kalınan kısmı açtı.  Ders boyunca sessiz kalıp notlarını aldı. Birkaç ani gözgöze gelme olmuştu. Clarke onunla konuşmayı çok istiyordu. Birden neden bu kadar ilgilendiğini kendisi de çözememişti, belki içinde yanan o arzudan belki de o dudakların yanağında bıraktığı izden. 

Profesör dersi bitirdi, Clarke hızlıca eşyalarını çantasına koyup Lexa'ya yetişmeye çalıştı. Yürüyebildiği kadar hızlı yürüyordu. Lexa birkaç metre önündeydi. Uzun bacakları özgüvenle saran siyah kot ve botlarının yerde çıkardığı dominant ses...

"Lexa, bekle!"

Lexa durdu ve yüzünü Clarke'a döndü.

"Bekle, lütfen." 

"Ne istiyorsun, Clarke?"

"Konuşabilir miyiz?" Clarke gevelemişti.

Lexa şüpheli bir bakış attı. "Konuşmak mı? Neden? Beni yarı çıplak görene kadar senin için var bile değildim." dedi, hala dikkatlice Clarke'a bakıyordu.

"Ben gerçekten üzgünüm, ben-"

"Hey, Clarke!" Raven arkadaşına el salladı. 

Lexa içini çekti, kimseye fark etmeden oradan uzaklaştı. "Raven, merhaba. Şuanda biraz meşgu- Boşver." Lexa gitmişti. 

***

Clarke Raven ve Octavia'yı dinledi, en azından dinlemeye çalıştı. Aklı başka yerdeydi. Lexa'da. 

"Bu hafta sonu gidebilirim, Lincoln orada olabilir. " dedi Octavia.

"Ciddi misin?" Raven kaşlarını kaldırdı, sandviçini yemeye devam etti. 

stripper (girlxgirl clexa au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin