2

6.1K 191 63
                                    

Multimedya: Octavia Blake + Raven Reyes

Clarke derslerini bitirdikten sonra Raven ve Octavia ile kafeteryada buluştu.

"Ah, şu Jasper salağı bir susmadı derste. Yemin ederim onu dinlemektense Profesör Wick'i dinlerim daha iyi!" diye söylendi Raven, Clarke'ın tabağından patates çalarken.

Clarke güldü, "Raven, Profesör Wick'e daha çok dikkat edeceğini biliyorduk zaten." Octavia da güldü ve Clarke'la ellerini tokuşturdular. Raven da dayanamayıp güldü ve "Heralde. Bu arada sana ne oldu bugün?" dedi.

"Ne olmuş?" diye cevapladı Clarke. Octavia o sırada Clarke'ın kirli kıyafetlerine baktı. Jetonu daha yeni düşmüştü. "Yanlışlıkla birine çarptım, önemli bir şey değil." İçeceğini içmek için pipete uzandı, o kıza çarpmak çok önemli bir şey değildi ama anlayamadığı bir sebepten kötü hissetmesine engel olamamıştı. Onu daha önce bir yerde gördüğünden o kadar emindi ki. Zihnini tırmalıyor ve hatırlamaya çalışıyordu. 

"Hassiktir" diye mırıldandı. 

"Ne oldu?" dedi Raven. 

"Bir şeyi hatırladım da."

Psikoloji dersi. Tüm dönem o kızla psikoloji dersine girmişti ve ismini bile bilmiyordu. 

"Ne gibi bir şey böyle tepki vermene sebep olabilir ki?" dedi Raven kaşlarını kaldırarak. Octavia da hınzırca gülmeye başlamıştı, Raven'a çak yaptı. 

"Off yine mi? Hiçkimseye ilgi duymuyorum. Belki siz böyle şeylere ihtiyaç duyduğunuzdan sürekli benimle uğraşıyorsunuz." dedi Clarke. Yemeğini yemeye döndü.

"Neden bu kadar moralin bozuk prenses?" dedi Raven. 

"Moralim bozuk değil, şu projeyi geç verdim. Sadece bu kadar. Sizin bir suçunuz yok. " Clarke başka yöne kafasını çevirdi ve düşüncelere daldı. Koridorda çarptığı kızın sözlerini unutamıyordu. "Sizce biz etrafımızdakileri önemsemiyor muyuz?"

Octavia şaşkınca Raven'a baktı. "O ne demek şimdi?"

"Hiç. Boşver." 

"Rahatla prenses, bu gece hayatının en güzel partisini yaşayacaksın!"

***

Clarke odasındaki küçük banyoda son kontrollerini yapıyordu. Hafif bir makyaj yapmış, kot pantolon ve tişört giymişti. Kot pantolonun vücuduna mükemmel oturması hoşuna gitmişti. Makyajına küçük son düzeltmeleri yaptı. Octavia'nın arabasının korna seslerini duyunca aşağıya indi. 

Octavia güzel bir gece kulübünün önünde durdu. Müzik çok yüksekti, hoparlörlerden gelen bass insanın içini titretiyordu. Barın yanında bir masaya oturdular. 

"Hadi geberene kadar için, bugün sizin özel şoförünüzüm nasıl olsa." dedi Octavia. Raven kıkırdadı. "Tamam, bi dahakine de Clarke şoförümüz olur. " dedi. "Niye sen olmuyormuşsun?" dedi Clarke gözlerini devirerek. Birkaç shot attıktan sonra üç kız dans pistine çıktı. Her tür müziğe göre bir dans bulabiliyorlardı. Zaman kavramını yitirene kadar dans ettiler ve nefeslenmek için masalarına geri döndüler. 

"Ah, bacaklarım felç oldu resmen!" dedi Raven. Gürültüden hiçbir şey duyulmamıştı.

"Ne? Duyamadım." dedi Clarke.

"Bacaklarım diyorum, hareket edemiyorum. " 

"Ahh, benim de aynı." Clarke Raven'la konuşurken Octavia aldığı su şişesini yüzüne dökmeye başladı. "Ne var, burası cehennem gibi sıcak! Başka bir yere mi gitsek?" 

"Olur bence de, baydı burası." dedi Raven. "Tabii senin görüşün önemli prenses, sonuçta senin doğum günün." 

"Aynen, gidelim."

Üç silahşörler bardan çıkıp Octavia'nın arabasına bindi. "Bakın, sakın kusmayın. Bu sefer gerçekten gebertirim ikinizi de!" 

"Ahh, sanırım kusacağım." dedi Raven

"Raven, sakın!"

Raven birden gülmeye başladı. Ardından Clarke da. Octavia ise hala sinirliydi. Sokakları dolaşıp eğlenceli bir yer arıyorlardı. "Şu aşağıdaki yeni bara mı gitsek?" dedi Octavia. 

"Hayır, orada Murphy ve gerizekalı takımını görmek istemeyiz, değil mi?" dedi Raven.

"Haklısın, Monty bana bir yer önermişti, oraya sürüyorum o zaman." 

Octavia birkaç sokak sonra sola döndü. Köşeden bir tabela görüşlerine girmişti. "CLUB WEATHER". Burası bir striptiz kulübüydü. "Seniii-" Raven sözünü bitiremeden kahkahaya boğulmuştu bile. "Ne yapacağız burada?" dedi Clarke, yüzünden hafif endişe ve utanç okunuyordu. "Bana güven, prenses." dedi Octavia.

Kızlar içeriye girdiğinde aniden bir karanlık tarafından yutulmuş gibiydi. Birkaç aydınlık vardı, küçük tabelalar ve bar kısmı. Octavia yüzünde bir gülümsemeyle bar kısmına yaklaştı ve VIP kısmı sordu, elinde bir miktar parayla tabiki. Garson kadın parayı aldı ve kızları VIP masaya yerleştirdi. Şov birazdan başlayacaktı. R&B müzikle birlikte birkaç kız podyumdaydı. Uzun boylu, keskin yüz hatlı, sarı tonunda saçlara sahip bir kız geçti önce. Tüm kızların vücutları hayranlık uyandırıcıydı. "Tamam, ben spor salonuna geri dönüyorum." dedi Octavia.

Sunucu konuşmaya başladı. "İşte karşınızda Anya!" Anya siyah dar bir deri elbise giymişti. Uzun bacaklarını olması gerektiğinden güzel gösteriyordu. Dans ederken podyumun yakınındaki adamlar üzerine resmen para yağdırmaya başlamıştı "Sanırım popüler biri." Raven etkilenmişti. 

Kızlar hem şovu hayranlıkla izliyor, hem de içmeye devam ediyorlardı. Clarke yüzünü buruşturdu. "Ne oldu?" dedi Octavia. 

"Midem bulandı biraz, lavaboya gidip hemen döneceğim." 

"Bizim de gelmemizi ister misin?" 

"Gerek yok, biraz başım dönüyor ama kendim gidebilirim."

Clarke lavaboya doğru yürümeye başladı ve o anda büyük bir ıslık duyuldu. Dansçı kızlardan biri sütyenini çıkarmıştı ve havada bir sürü para saçılıyordu. Burada kesinlikle çok parası olan müşteriler vardı. Biraz gezindikten sonra lavaboyu bulabildi. Yüzüne hafifçe soğuk su sürdü ve makyajını yeniledi. Masaya doğru dönecekti, tanıdık bir yüz görüşüne girene kadar. Gözlerinin etrafı siyah bir boyayla boyanmıştı, üzerinde uzun bir deri ceket vardı. Clarke kulübün ortasında dikilmiş, gözlerini alamıyordu. Aptal gibi gözüktüğünü tahmin edebiliyordu.

"Eğer hoşuna gittiyse özel bir dans ayarlayabilirsin. "

Clarke arkasını döndü ve onu kahverengi saç ve gözlere sahip, hoş bir kadın karşıladı. Yaka kartında "Costia" yazıyordu. 

stripper (girlxgirl clexa au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin