stripper (girlxgirl clexa au)

12

Üçlü uyum içerisinde dans etse de gözleri Lexa'dan almak zordu. Güçlü figürlerini hissediyor ve tüm enerjiyi yansıtıyordu. 

"Çok iyiydi. Bence değişiklikler Bay Wallace'ın hoşuna gidecek." dedi Indra.

Lexa sahneden indi ve eline bir havlu aldı. Costia ayağa kalkıp kızlara su şişelerini uzattı. 

"Omzuna sonra bakarım." dedikten sonra kulise doğru yürüdü. 

"Her şey yolunda mı?" Lexa yüzündeki teri silip havluyu boynuna astı.

"Evet, çok iyi dans etmen dışında." Clarke gülümsedi.

"Demek öyle. Umarım sıkılmamışsındır." Lexa Clarke'ın elini aldı ve avuç içini öptü. 

 "Eğer sıkıldıysa telafi edebilirim." Caris'in yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi ve Gustus'a başını sallar sallamaz müzik başladı. "Otur bakalım prenses, bakalım hoşuna gidecek mi?" 

Clarke tekrar oturdu ve Lexa çekilerek Caris'in dans etmesine izin verdi. Sahnenin köşesine oturup Costia'nın verdiği suyu içti. 

Clarke gülüyordu, eğlendiği her halinden belliydi. Lexa olduğu gibi kaldı, partnerini izledi. Caris müziğin ritmiyle eğildi ve yavaşça doğruldu. Kalçalarını bass'ın gücü ve gitarın enerjisiyle oynatıyordu, Clarke'a çok yaklaşmıştı. 

"Wow, gerçekten iyisin."

"Daha hiçbir şey görmedin."

Clarke striptizci kızın hareketlerini izledi. İtiraf etmesi gerekirse Caris'in güzel bir kıçı vardı. Havluyu salladı ve Clarke'ın boynuna geçirdi, vücutları artık çok yakındı.

"Eee, ne düşünüyorsun?" Caris kaşlarını kaldırdı, Clarke'la arasında birkaç santim vardı.

"Tamam, yeter." Lexa Caris'i tuttuğu gibi Clarke'dan ayırdı, yüzünde o sert ifadesi vardı.

Caris kahkahaya boğuldu. "Anlaşıldı, Commander. Kızından uzak duruyorum. Nasıldı, Clarke?"

"İyi bir bahşiş kazanırdın." Clarke yanıtladı ve gülümsedi. 

"İşte bu!" Caris Clarke'a çak yaptıktan sonra duş almaya gitti. Lexa kollarını kenetledi. "Ciddi misin sen?" 

Bu sefer kahkaya boğulan taraf Clarke'tı. Lexa'yı kendine doğru çekti. "Evet ama sen olsaydın cevap veremeyecek kadar kendimi kaybetmiş olurdum. İnanmıyorsan dene." 

"İyi." Lexa Clarke'a iyice yaklaştı. "Bunu test edeceğim ama baş başayken, Clarke. 15 dakikaya dönerim, sonra sana geçip projeyi bitiririz."

Clarke kafasıyla onayladı. Onu beklerken aklında tek bir şey vardı: Lexa'yla odasında başbaşa olmak... İşler tehlikeli olabilirdi ve bu fikir çok hoşuna gitmişti. 

***

Lexa'nın kulüpte işi bittikten sonra Clarke onu evine getirdi. Clarke'ın mutfağının boyutu Lexa'nın dairesinin tamamı kadardı.  "Eğer bir şeyi kırıp dökersem sana geri ödeyemeyebilirim Clarke."  

"Saçmalama, sana öyle bir şey yapar mıyım?"

Evi gezdikten sonra çalışma odasına geçtiler.

Clarke gerçekten projeye odaklanmaya çalışıyordu ama Lexa ona bu kadar yakın otururken bu imkansızdı. Lexa gözlüklerini takmış, Clarke'tan ödünç aldığı laptoptan dosyaları inceliyordu. "Bu konuda birkaç bir şey daha bulmamız gerekebilir. Profesör Miller takıntılı, biliyorsun."

"Umm, bi saniye. O konuda işe yarar bir şeyleri not etmiştim. " Clarke klavyeye bir şeyler yazdı. Dikkati o kadar dağınıktı ki önündeki yazıyı bile okumakta güçlük çekiyordu. -Evet, dikkati sevgilisindeydi-. Clarke gülümsedi, Lexa'nın ona ait olduğunu bilmek o kadar güzel hissettirmişti ki. "Buldum. Bi' bak." Clarke ekranı Lexa'nın olduğu tarafa doğru çevirdi. Lexa yanına doğru yürüdü ve ayakta durdu. Kolları Clarke'ın iki tarafındaydı. Ekrana doğru eğildi. Clarke'ın yüz hatlarında ve dudaklarında kaybolduğunu fark etmemişti.