Clarke uyuyamamıştı.
Lexa'yı her aradığında o sinir bozucu kadın konuşmaya başlıyordu: "Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. " Bir sürü mesaj yollamıştı ama cevap alamamıştı. Kız arkadaşının yanında olamamıştı ve suçluluk duygusu içini yiyip bitiriyordu. Üzgündü, gerçekten çok üzgündü. Lexa ona sinirlenmekte sonuna kadar haklıydı.
Pencereden sızan ışık rahatsız edince gözlerini açtı. Geçen geceki kıyafetleriyle ve rahat olmayan bir pozisyonda uyuyakalmıştı. Her yeri ağrıyordu -kalbi dahil.-
"Ah, sikeyim!" Clarke yatakta oturdu, vücudunu esnetti ve duşa girdi. Büyük ihtimalle geç kalacaktı ama umrunda değildi, kampüste Lexa'yı bulacak ve onunla konuşacaktı. Önceliği buydu.
Temiz bir kotla beyaz bir tişört giydi, hızla aşağıya indi. Çalışma odasından çantasını aldı ve kapıya yürüdü. Annesinin kahvaltı yaptığını yeni fark etmişti.
"Günaydın, Clarke."
Clarke annesine öfke dolu bakışlar attı. Onu umursamamaya devam ederek anahtarlıktan arabasının anahtarını aldı.
"Lexa Woods hakkında ne biliyorsun?"
Sarışın kız durdu ve arkasına döndü. "Anne, ne yaptın?"
"Biraz araştırma." Abby kahvesinden bir yudum aldı, iPad'in ekranını doğrulttu ve okumaya başladı. "Lexa Woods, 23 yaşında, Alexandria, Virginia doğumlu. Dolu bir sabıka kaydı var."
"Bu yaptığın saçmalıklara cidden tokum. Nasıl böyle bir şey yapabiliyorsun ya? Onu tanımıyorsun bile!" Clarke dişlerini sıktı, Lexa bu değildi.
"Ve sen tanıyorsun, öyle mi? O kadar körsün ki asıl tehlikenin bu kız olduğunu göremiyorsun!" Abby kahvesini içmeye devam etti.
"Tokum demiştim. Ben gidiyorum. " Clarke annesi sinirini daha fazla bozmadan evden çıktı. Lexa ona karşı dürüst olmuştu, çocukluğunun zor geçtiğini biliyordu. Bir çete lideriyle dövüştüğünü de anlatmıştı, tabii ki sabıka kaydı dolu olacaktı. Önemli olan değişmiş olmasıydı. Anya ve Costia için elinden geleni yapıyordu.
Dersler insanı bayıltacak kadar sıkıcıydı. Clarke'ın aklı bir karış havadaydı, hocalar durumu fark ediyordu ve saçma sapan bahaneler bulmak zorunda kalıyordu. Lexa'nın nerede olduğuyla ilgili hiçbir fikri yoktu, programını bilmiyordu. Onunla konuşmak için kulübe gitmek zorundaydı. Kafası tam patlayacaktı ki öğle arası geldi.
"Dünya'dan Clarke'a! Orada mısın?" Raven Clarke'a birkaç m&m fırlattı.
"Raven, kırmızı olanları boşa harcama. En çok onları seviyorum. " Octavia yavaşça arkadaşının koluna vurdu.
"Ouch, sadece şu salağı azgınlar diyarından çıkarmaya çalışıyordum!"
"Ne var, Raven?" Clarke savuştururcasına konuşuyor, tabağındaki yemekle oynuyordu.
Raven kaşlarını kaldırdı. "Bilmem, haberler sende." Clarke sessiz kaldı.
"Eee, kavga mı ettiniz?" Octavia araya girdi. Havaya fırlattığı patlamış mısırı ağzıyla yakaladı.
Clarke iç çekti. "Bu sefer ciddi sıçtım. Ona destek olmadım... Annem araya gird-"
"Oha, nasıl? Bi' saniye? Annen Lexa'yla seni öğrendi mi?" Raven'ın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Octavia tek kaşını kaldırdı ve arkadaşına dikkatlice baktı.
"Evet, geçen gece yakaladı bizi."
"Oooooooo, birileri geceyi verimli geçirmiş!" Octavia havayı yumrukladı. "Dökül paraları, Reyes."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
stripper (girlxgirl clexa au)
FanfictionClarke yutkundu. Büyülenmişti. Ne kadar derin olduğunu bilmediği yeşil gözlere baktı. Ellerini Lexa'nın karın kaslarına doğrulttu. "Dokunmak yok, zengin kız. " 29.06.2016 - Wattpad'deki ilk Türkçe Clexa kitabıdır. Alternate universe (paralel evren)...