Bir Damla Umut

BÖLÜM 13

20 vote ve 15 yorum olduğu zaman yeni bölüm gelecek...

Yazar'dan

Hayat ve Murat yemeklerini yedikten sonra beraber kaldırmaya başlarlar yediklerini. Normal bir gün de Murat pek yardım etmez ama bugün bir değişiklik yapıp yardım eder. Çünkü Hayat ona göre bu aralar biraz fazla yorgundur. Tüm bu yaşananların ona fazla geldiğini düşündüğü için kendini toparlayabilmesi için onu mutlu etmeye çalışır.

Hayat yukarıdan havuzdan çıktıktan sonra hasta olmamak için havlu getirmeye çıkmıştır. Murat ise telefondan yapması gereken bir kaç işi halleder. Telefonu masanın üzerine koyup ayağa kalkar. Üzerindeki t-short u büyük bir coollukla çıkartır. O arada da Hayat elinde iki havlu ile Muratin yanına yani bahçeye gelmiştir. Murati öyle görünce yutkunur. Çünkü artık Murat tan etkilenmeye başlamıştır. Ama hiçbirşey olmamış gibi Muratin yanına gider. Murat onu fark etmez.

Hayat gelmeden girmek istemediği için suya bakmaya başlar. Kendi kendine düşüncelere dalar. Hayat ise onun daldığını anlayınca havluyu bırakır ve üzerindeki şortu sessiz bir şekilde çıkartır. Şortu havlunun yanına bıraktıktan sonra dudağını isirir. Yapmak ile yapmamak arasında kalmıştır. Ama yapmaya karar verir. Murat bana kızamaz düşüncesiyle koşar ve koşarken de ağzından " YABA DABA DUUUU" kelimeleri dökülür.(yazariniz bunu buz devrinde gördü ve kullandı lütfen şaşırmayın)

Murat daha soku atlatamadan Hayat onun sırtına çıkmış ve Muratin boşluğuna denk geldiği için beraber havuza düşerler. Suyun içinden ilk Murat çıkar ve derin bir nefes alır. Hayat ile beraber havuza düştüğü yani böyle bir şey beklemediği için nefes alamamış ve hemen çıkmıştır. Daha sonra da Hayat çıkar. Muratin yüz ifadesini görünce korku kaplar tüm vücudunu. Belki bu Murati yumuşatır. Düşüncesiyle dudaklarına yapışır.

Murat şok üzerine şok yaşadığı için opucugune de karşılık veremez. Hayat ona kızdığı için karşılık vermediğini düşünür. Geri çekilir. Murata bakar. Hiç bir harekette bulunmadığı için üzülür yanından geçip. Tam havuzdan çıkacağı sırada Murat onu karnından tutup göğsüne yaslar. İki elinide Hayatın karnında birleştirir. Hayatın asık suratının yerine mutlu yüz ifadesi alır.

"Murat beni seviyor musun?" diye sorar hayat. Muratin onu sevdiğini bilmektedir. Ama duymaktan da bıkmamaktadır. Birinin daha doğrusu Muratin onu sevmesi ve ona değer vermesi hoşuna gitmektedir.

"Bilemedim şimdi ki. Ben senin nereni sevecegim?" bu sözler üzerine Hayat donup kalır ne diyeceğini bilemez. Onu seven adam nereye gitti diye kendi kendine düşünmeye başlar. En ağırı da 'senin nereni sevecegim' kelime grubu olmuştur. Hayat ben çok güzelim diye hava atmamıştır şu ana kadar ama güzel olduğunu da inkar edemez.

"Fiziğim çok güzel mesala onu sevebilirsin" diye saçma sapan bir cümle kurar. Bunları söyledikten sonra pişman olmuştur ama bunu Murata hissettirmez. Ama nerden bilecekti ki daha kötü şeyler daha doğrusu Kalbini paramparça edeceği kelimeler duyacağını.

"Hıh senin fiziğinden daha güzel fizikler gördüm." Hayat ne diyeceğini ne yapacağını bilemez. Murat açık açık senden önce belki de şimdi bile başka kadınlarla birlikte oldum demeye getiriyordu. Ya da Hayatın düşüncesi bu yöndeydi. Beyninden vurulmusa döner. Ne yapacağını bilemez. Bunu Murata hissettirmeyi istemediği için kendini kalbini daha çok kıracak cevaplar alacağı bir soru daha sorar.

"Gülüşüm. Gulusumu sevebilirsin mesela" Murat Hayatın kırıldığını anlar. Bu yüzden böyle şeyler söylediğini düşünür ki yanılmış da sayılmaz. Bundan da mutlu olur. Çünkü Hayat ona değer veriyor ki onun söyledikleri şeyler yüzünde saçma sapan şeyler söyleyebiliryor. Bu da Hayatın Murata ne kadar değer verdiğinin bir göstergesi oluyor. Murat şeytani bir gülüş yapar. Bunu Hayat şoktan çıkamadığı için göremez ve Muratin ona oynadığı oyunu anlayamaz. Murat çenesini omzuna yaslamis bir şekilde konusmaya devam eder.