Aslı: İpek yeter ama gerçekten!İpek: Tamam bu olsun bu çok hoşuma gitti bunu almak istiyorum!
Hayat: Sonunda o kadar mutlu oldum ki anlatamam.
İpek: Abartmayın kızlar!
Aslı: Kuzum sen ne dediğinin farkında mısın? İstanbul da uğramadığımız mağaza kalmadı. Sabah 07.00 de başladık ve saat- kolundaki saate baktı- 18.30. Sence biz mi abartıyoruz?
İpek: Yapmayın ama böyle hayalimdeki gelinliği bulmaya çalışıyordum.
Hayat: Peki tamam olan oldu fazla uzatmayalım. Ama sende bir daha bu kadar yorma bizi. İyiki topuklu giymemişiz değilse halimiz harap olurdu.
İpek: Aynen neyse ben üzerimdenkini çıkartayım da bir an önce eve gidelim.
Aslı ile kafamızı sallamakla yetindik. Sonra da İpek i beklemeye başladık.
Ben ,Aslı ve İpek gelinlik; Doruk, Murat ve Kerem ise damatlık bakacaktık. Onlar işlerini halledeli baya bi oluyordu. İpek gerçekten de güzel olmayı hak ediyordu. Hem Kerem hem de İpek birbirlerine çok yakışıyordu.
O gece Murat odama gelip hasret gideriyorum dediği gece kalbim duracak sandım. Ama öyle bir şey olmadı. Zaten o geceden sonra hiç konuşmamıştık.
İpek de gelince birlikte eve gittik. Eve geldiğimizde bizimkiler oturmuş maç izliyordu. Hadi canım ne maçı! İnanmıyorum Fenerbahçe- Beşiktaş maçı. Hemen odama çıkıp yeni aldığım fener formasını giydim. Saçıma alnından geçecek şekilde sarı- lacivert şerit bağladım ve koşarak salona geri geldim. Maç henüz başlamamıştı. Beni gören Doruk Murat ve Kerem üçlüsü ufak bir şok geçirdiler. Sonuçta kimse benim koyu fenerli olduğumu bilmiyordu. Doruk fenerli olduğumu biliyordu ama bu kadar fanatik olduğumu bilmiyordu.
Murat: Hayat? Hayırdır?
Hayat: Fernerin maçı var! Eee kızlar nerde
Kerem: Onlar ustlerini değiştirip geleceklermiş.
Bende hemen mutfağa gittim ve mısır patlatmaya başladım.
İçeriden maçın başladığına dair sesler gelince hemen hazırlamış olduğum üç tabağın birini alıp biraz daha tuz attım ve içeriye uçtum. Koltuklara oturdum. Sağımda Murat Solumda Aslı onun yanında Doruk sonra Kerem ve İpek vardı. Hepsi bana ve elimdeki pörtlemiş mısıra bakıyordu. Bende omuz silktim ve konuştum.
Hayat: İsteyene orada hazır gidin alın dedim. Ipek ve Doruk koşarak mutfağa gitti. Geri geldiklerinde İpek ile Kerem Doruk ile de Aslı birlikte yemeğe başladılar. Bende maçı sunan adamın sıkıcı konuşmasını dinliyordum. Yanımda olan Murat baktım sonra bana bakıyordu.
Hayat: Ne bakıyorsun?
Murat: İnsaflı tarafını bulmaya çalışıyorum!
Hayat: Allah Allah! Ne insafsızlığımı gördün?!
Murat: Ben bir erkeğim ve sen benim önünde pörtlemiş mısır yiyorsun! Sence bu insafsızlık değilde ne?
Tamam haklıydı sonuçta... O konulara hiç girmeyeyim
Hayat: Tamam benim tabağımdan yiyebilirsin!
Oda gülümseyip elimden aldı tabağı ve arkasına yaslanıp yemeğe koyuldu. Bende ona bön bön baktım.
Hayat: Murat!
Murat: Sen çok fazla yeme bence Hayat! Yağlı bu sonuçta yağ yapar!
Gözlerim kocaman açılmış ona baktım. Bana! Bana kilolusun demişti. Oysaki ben boşandıktan sonra eski kilomun daha da altına düşmüştüm. Omzuna vurdum

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Damla Umut
Fiksi PenggemarSensiz yıldızlara benziyorum ey sevgili! Işık sanıyorum belki ama bu ışığın kaynağı benim sensizlik ile yanışım .. Ben Hayat. Babası yüzünden zorla evlenmiş sonra da kocasına aşık olmuş bir kız. Bebeğimi o çok sevdiğim adam kocam yüzünden kaybetti...