BÖLÜM 14

900 67 14
                                    

Diğer kitaplarıma da bir göz atarsanız sevinirim...

Kapıyı açtığım da karşımda Murat vardı. Aşık olduğum adam. İçimi cayır cayır yakan psikopatım. Bana bakıyordu Özür Dilerim der gibi bende ona şaşkınlık içinde. Bir adım atıp basamağı çıktı.

Özür dilerim sana inanmam gerekirdi. Beni affedebilecek misin?
Ne diyeceğimi bilmiyorum. Affedecekmiyim onu? İzin verecek mi bu kalp buna? Tüm o acıları unutup yapacak mıyım bunu? Yoksa seneler önce söylediğim gibi
Kalbimi gömdüğü yerden çıkarmayıp unutacak mıyım onu...?

Sınır 30 vote 20 yorum....

2 yıl önce...

Şuan Murat için hazırladığım masa da bir eksik var mı diye bakıyorum. Bugün evlilik yıldönümümüz. Bugün ona aşık olduğumu söyleyeceğim. Masa da bir eksik olmadığını fark edince kendim hazırlanmak için yukarıya odaya çıktım.

1 saat içinde hazırlanmam lazım. Çünkü Murat bir saat sonra falan gelecekmiş. Hemen yukarı çıkıp dolabimi açtım. Çok güzel olmak istiyorum. Murat beni görünce bir kez daha aşık olmalı.

Eminim artık. Benim kalbimi deli gibi attıran o adam. Gözlerimin içini güldüren de. Beni bir gülüşü ile eriten de aynı adam. Biricik kocam işte deliler gibi aşık olduğum adam.

Dolabın karşısına geçtim. Tüm kıyafetlerim beni güzel gösteriyor ama hepsini Murat görmüştü. Bunun için iki gün önce aldığım elbiseyi aldım. İyi ki elbiseyi saklamıştım. Çünkü akşam Murat kıyafetlerimi seçmişti. Neymiş efendim açık kıyafet giyemezmişim de herkes bana bakarmış da of. Tamam sev kıskan normal bir şey ama abartmamak gerek dimi ama. Gerçi benim de ondan kalır yanım yok. Asistanı genç diye "birde çok güzel ama tabiki de benden güzel değil" başının etini yiyip o kızı ondan uzaklaştırmayı başarmıştım.

Sınır 30 vote 20 yorum

Siyah dizin biraz üstünde ve ince ipleri olan bir elbise giydim. Altın rengindeki kemerini de taktım sonra da aynanın karşısına geçip kendime bir baktım. Güzel olmuştu. Hemen dolabın altında sakladığım ayakkabıları da giydim. İnce topuklu idi. İnce ipler ile ayağımın bileğine kadar ayaklarımı sarıyordu. Elbise ile uyumlu idi.

Makyaj masasının çekmecesinden Muratin bana aldığı altın rengindeki beyaz güvercini olan kolyemi taktım. Kulağıma bir şey takmadim. Çünkü küpe takmayı sevmiyorum. Parmağıma da Muratin aldığı tek taş ile alyansi taktım. Saçlarımı da ördüğüm balık sırtından kurtardım. Kıvırcık ile dalgalı arasında bir şekil almışlar. Hemen biraz sprey sıktım. Guzeldim.

Merdivenlerden büyük bir mutlulukla indim. Hazırladığım masaya bakıp kendimle gurur duydum. O sırada kapı çaldı. Son kez masaya baktım ve kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı açtığım da karşım da bir adet sinir küpü Murat vardı. Bana bakarak kapıdan içeri girmek için bir adım attı. Bende korku ve endişe karışımı bir duyguyla bir adım geriledim. İçeri tamamen girip sert bir şekilde kapıyı kapattı. Beni de aynı sertlik ve acımasızlıkla kapıya yasladi. Korkulu gözlerle gözlerine bakıyordum ama o bana öldürecekmiş gibi. Zaten sabah da erkenden haber vermeden çıkıp gitmişti. Acaba bilmeden bir şey mi yapmıştım.

Konuşmak için kendim de güç bulamıyordum. Oysa ki daha iki dakika öncesine kadar mutluluktan havalara ucabilirdim. Cesaretimi topladım ve bana geldiğinden beri alev saçan gözlerle bakan Murati sorduğum soru ile daha fazla kızdırmak istemediğimden açtığım ağzımı kapattım. Düşünmeye başladım. Ama o bana kalbime bu kadar yakınken bu o kadar zor oluyordu ki.

Bir Damla UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin