Bir insan neden bir çok duyguyu yaşardı. Ya da bu yaşadığı her duyguyu belli etmek zorunda mıydı ? Belki evet, belki hayır.. Bazıları vardır ki onlar ise hiçbir şeyi belli etmezler. Onların izin verdiği kadar görürsün, tanırsın. Onların izin vermediğine el bile süremezsin. Belki bende onlardandım. Umursamazdım, anneme göre uslanmazdım. Genel bir bakışla ben, sert, kavgacı, burnu havada, kendini bir bok zanneden ergen kızlar gibi görünürdüm. Bunun ben de farkındaydım. Ancak görüntüm biraz yanıltıyordu beni. Serttim evet, kavgacı ? Gereken her durumda kavga ederdim. Burnu havada ? Belki evet belki hayır. Bunu ben bilemezdim, ancak şu apaçık ortadaydı ki, ben kendimi bir bok zannetmiyordum. Aksine, kendini bir bok zannedenlerden nefret ediyordum.
Karanlıkta kulağımda kulaklıklarım, yürürken, karanlıkla bütünleşiyormuşum gibi gelen his, kesinlikle bana huzur veriyordu. Çok şey almıştı karanlık benden. Çok şey de vermişti karanlık bana. Ara sokaktan ilerlemeye devam ederken, gözlerimi yavaş bir şekilde kapayıp açmak ise, ufak bir alışkanlıktı. Karanlıkla bir anlaşma biçimi de olabilirdi tabii. Göz devirdim. Şizofrenik hareketlerim vardı ancak şizofren değildim. Her ne boksa işte. Böyleydim. Sade. Sadelikten korkanların aksine, sadelik bendim. Benim her şeyimdi sadelik.
Yürümeye devam ederken ara sokağın aydınlık bir yerde sona ermesiyle ve kendimi oldukça kalabalık bir yerde bulunca afallamıştım. Kulaklıklarımı çıkardığım an, kulağıma doluşan seslerle şaşkınlığımı gizleyemedim. Sanırım şuan annemlerin bir ara bahsettiği altınkum denen yerdeydim. Yol boyunca barlar, kafeler, restourant'lar vardı. Ve yolun alt kısmında bir sahil vardı. Deniz kokusu etrafı sarmalamışken, bölge bölge bazı tatlı yiyeceklerin kokusu geliyordu. Sağa dönüp ilerlerken etrafımı inceledim. İnsanları inceledim. Cıvıl cıvıl kıyafetler içinde, kimisi muhabbet ediyor, bazıları anlatılan komik şeye gülüyordu. Bazıları almış sevgilisini sarmaş dolaş gülümseyerek adımlıyordu bu uzun yolu. Kendime baktım bir de. Siyahlar içinde ve tek başımaydım. Gülümsedim kendi kendime. Ben böyle çok daha iyiydim. Sahtelik yoktu en azından. Tamam 3 tane arkadaşım olabilirdi. Ama hey ! Ben tek kalmayı seviyordum.
Duraksamadan ilerlemeye devam ederken sahil bitmiş yerini ufak bir liman almıştı. Tur yatları vardı. Hepsi sıralanmış farklı şekillerde kendine müşteri çekmeye çalışıyordu. Bir ara bu turlardan birine katılmayı aklıma not ederek ilerledim. Başta hafif olan deniz kokusu burada her yerimi sarmalamıştı. Derince bir nefes alırken yavaşça gözlerimi kapatıp denizin kokusunu ve sesini hissetmeye çalıştım.
" Gözlerin kapalı yürürsen birilerine çarpabilirsin. "
Olduğum yerde sıçrarken, sesin sahibine baktım. Benim gibi siyahlara bürünmüş bir adet Barlas bulmayı tabii ki ben de beklemiyordum. Tuhaf bir şekilde her yerde karşılaşıyorduk. Ufak bir gülümseme bahşettim ona.
" Denizi hissetmeye çalışıyordum. Onun dışındakiler umrumda değil. Yani en azından o sırada değildi. "
" Değişen ne peki ? "
" Birine çarpmak istememem yeterli midir ? "
İkimizde güldük ve yolu takip etmeye devam ettik. Limanın sonlarına yaklaşırken, aydınlık olan yol bir yerde karanlığa gömülüyordu. Karanlık kısıma doğru yönelttik adımlarımızı. Sessizce anlaşmışız gibi sanki..
Karanlık yere adımımızı attığımız sırada gözlerimi sokağa diktim. Tepeye çıkıyordu yol ve az önce geldiğimiz aydınlık ve fazla gürültülü yere göre daha sakin ve daha az insan vardı. Sesler azalmıştı. Gülümsedim. Ufak tepeyi çıkmış ikiye ayrılan yolun tekrar hafif yukarı doğru gidenine doğru adımlamaya başlamıştık." Seviyorsun.. "
" Hı ? "
" Karanlığı, yalnız kalmayı, sessizliği.. "
Tekrar gülümsedim, doğru söze ne denirdi ki ?
" Öyle " dedim.
Karşılık olarak gülümsedi ve devam ettik. İlerledikçe bir kaç farklı müziğin sealeri duyulmaya başladı ve kafamı kaldırdığımda bir lunapark'ın bizi karşıladığını gördüm. Gözlerimde çocuksu bir parıltı belirirken bu parıltılarda hafif kurnazlık olduğundan emin olduğum bir şekilde Barlas'a baktım. Yüzümde tuhaf ve eğlenir bir sırıtma vardı ve tek kaşımı kaldırıp bakmaya devam ettim. Barlas da yüzüne bir sırıtış yerleştirirken sordu.
" Ranger ? "
" Var mısın 2 tur'a ? "
Sorumla bir an duraksadı Barlas.
" Dayanabilecek misin ard arda 2 tura ? "
Sırıtmamı bozmadım.
" Göreceğiz. "
4 tane jeton alıp iki tanesini bana uzatan Barlas'a, gözlerimi kısıp baktım, karşılığında güldü ve beni omuzlarımdan tutup ranger'a doğru ilerletti. Görevli çocukla konuştuktan sonra jetonları versik ve en öne geçtik. Demir parmaklıkların tarafında ben vardım ve diğer yanımda da Barlas. Başlayan şarkının ( mediadaki şarkı ) söz kısımlarını bağırarak ve gülerek Barlas'a söyledim zaten çok fazla sözü yoktu. O da benimle beraber gülerken, tüm alanların dolmasıyla harekete geçmiştik.. Başta normaldi ancak ilerleyen dakikalarda çığlıklar artmıştı. Evet bende çığlık atıyordum ancak eğlendiğim içindi çığlıklarım. Çoktan 2. tura başlamıştık ve Barlas, sanki televizyon karşısındaki koltukta otururmuşçasına rahat, arkamızdaki çiftin küfürlerine gülüyordu. Gülüyordum. Çünkü kız gerçekten komik şeyler söylüyordu. Hatta yanlış duymadıysam ' uçmak isteyen kuşları da sikeyim ! Beni zorla bu sikik şeye bindiren salağıda sikeyim ! ' demişti ve sevgilisi kahkahalara boğulmuştu. Bizi de kahkahalara boğmuştu tabii. 2. tur da bittiğinde güvenlik için boynumuza geçen şeyi kaldırdıktan sonra indik.
" Nasılsın ? "
Barlas sırıtırken omuz silkti.
" Sana sormalı ? "
Ben de omuz silktim.
" Gayet iyi. Etkilemedi bile. "
Ufak konuşmamız biterken arkamızdaki sevgililer indi. Kız çocuğun kafasına bir kere vurduktan sonra koluna da bir tane geçirdi.
" Bir daha beni buna binmeye zorlarsan söylediklerimi faaliyete geçiririm salak "
Onların sadece yan profillerini görüyorduk ve tuhaf bir şekilde tanıdık gelmişlerdi. Çocuk sırıttı ve kızın ellerini tuttu.
" Güzelim o dediğini ben yapabilirim anca sen değil "
Kız bu sefer çocuğun bacağına tekme attı.
" Takmayla yaparım Akın !! "
Dediğiyle beraber Barlas'la kahkaha attık. Çift bize dönünce onların Selcan ve Akın olduğunu fark ettik. Ancak bu daha çok gülmemize sebep oldu. Selcanlar yanımıza geldiğinde biraz uğraşmadan edememiştim doğrusu.
" ' Uçmak isteyen kuşları da sikeyim! ' baya yaratıcıymışsın kardeşim ? " dediğime Selcan hariç hepimiz gülerken, Selcan bize kötü kötü bakıyordu. Lunaparktan çıkarken arada hala ufak kıkırtılar kaçıyordu dudaklarımdan. Doğrusu Selcan'ı ilk kez böyle görmüştüm. Bunu kaçıramazdım, bana haber vermeden gizli buluşmalarının hesabını sormayı sonraya bırakarak tekrar hafif güldüm.
" Ne kadar da sikici bir bayan "~~~~~~~~~~~~~
Öhm öhm ilk okul haftanız nasıldı ? Benim harika ! Uhm her neyse bu kısa bölüm ve varsa yazım hatalarım için üzgünüm.. notlarımı artık sonlara yazmaya karar verdim böylece belki en azından birkaçınız okuyup dikkate alır ajskajfhmf neyse neyse uzatmıcam. Nasıl buldunuz bölümü küçük katiller ?! Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın!! Kocaman öptüm sizi 😁😁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deepweb Katili'm
Mystery / ThrillerBir kız ve bir erkek düşünün biri katil birisi ise tamamen karanlık. Ya da belki de... Belki de tam olarak karanlık değildir ? Asrın Ateş, tam bir sert kız, umursamaz aynı zamanda çok güzel bir kız. Barlas Siyah. O bir katil. Mavi gözlerinde saklanm...