Yağmur'dan

23 1 3
                                    

Keyifli okumalar...

TNK-Yine Yazı Bekleriz

Karşımda durmuş az önceki ifadesizliğiyle yüzüme bakıyordu. Fakat yüzünde "ben kazandım" dercesine şeytani gülümsemesi vardı ve bu gerçekten nabzımı hızlandırmaya yetiyordu. Aslında şu an beni yatağına atmak isteyen adamla aynı odada olmam beni fazlasıyla tedirgin ediyordu. Bağırsam mı diye düşündüm bir an... Belki de arkama bile bakmadan kaçmalıydım. Ya da burada kalıp ufak bir cesaret patlamasıyla meydan okumalıydım...

"Ne işin var senin burada?" dedim kendimi toparladığımda.

İfadesizliğini korumaya devam ederek resmen bana göz dağı veriyordu. Çabaları ise gerçekten işe yarıyordu. Çünkü şu an altıma yapabilirdim.

"Burası halka açık bir mekan değil mi? İstediğim zaman gelirim."

Cesaretimi topladığımda başımı dikleştirdim.

"Benim odama girebilme gibi bir hakkın olduğunu sanmıyorum." Dedim.

Başını önüne düşürdü ve dişlerini öne çıkaran bir gülümsemeyle yüzüme bakmadan konuşmaya devam etti. Sanki kendini sakinleştiriyor gibiydi.

"Adın Yağmur'du değil mi?" dedi.

Cesaret havuzuna düşmüş gibi iğneleyici cümlelerimle konuşmaya devam ettim.

"En son gelmende çıkardığın arızayı hatırlayacak olursak pek yerinde bir tanışma olmadı hatırlarsan."

Kafasını kaldırdığına atmış olduğu bakış karşısında iliklerime kadar titredim. Son derece sinirli bir ifadesi vardı. Olduğum yere sinmiştim. Hatta kapıyla akraba olmuştum.

Üzerime doğru gelmeye başladığında olduğum yerde sağ tarafa doğru kaydım ve geriye doğru adım attım. Onunla birlikte ilerlemiş olduğumu gördüğünde durdu ve kaşlarını çattı.

"Benden korkmana gerek yok Yağmur. O gece gerçekten çok sarhoştum ve sana zarar vermeye çalıştığımın farkında bile değildim."

Yüzündeki ifadeye baktığımda söylediği şeylerde yeterince samimi olduğunu fark ettim. Fakat tedbiri elden bırakamazdım. Asla yumuşayamazdım. Kafasında başka planları olabilirdi.

"Yapmak isteyeceğin türden bir şey değildi yani." Dedim.

Kastettiğim şeyin farkına vardığında büyük bir kahkaha patlattı. Gerçekten çok gürültülü bir kahkahaydı ve bu ses karşısında olduğum yere daha da sindim. Bu dengesizle baş edemeyeceğimi anladığımda cesaret havuzundan çıktım ve tam gazla kapıya doğru koştum.

Koştum koşmasına ama tam kapı kolunu kavramışken omzumdan kavradı ve beni duvara yapıştırdı. Ellerini iki yanımdan duvara dayadığında nabzımın basıncını tüm hücrelerimde hissediyordum.

Karşımda boynunu esnetme hareketleri yaparken "Bizim tıfıl fazla mı hareketli çıktı ne?" dedi.

Tıfıl? yani kısa boylu, yani yer cücesi, yani dünyanın kısa insan nüfusun içinde yer alan bir insan, yani hakaret, yani bana yapılan bir hakaret, Yağmur Saygın'a yapılan bir hakaret.

Hah! Elbette ki bunun bedelini ödeyeceksin Serken denen domuz!

Artık cesaretimi toplamama gerek yoktu. Çünkü bana hakaret edilmişti ve ben de Yağmursam bunun acısını sonuna kadar çıkarırdım.

"Bana bak oğlum. Ağzını topla yoksa nerde olduğuna bakmam indiririm donunu aşağı. Bugün zaten birini dövdüm, bir anda o ikinci kişi sen oluverirsin. Pişman olursun."

UFKA YOLCULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin