Onu görmeyeli tam 2 hafta oldu.Yanımdan geçip gidişi hala aklımda.Belkide bu en doğrusu.Onun arkadaşı değilim.Birbirimizi tanımıyoruz bile.O zaman neden onu aklımdan çıkartamıyorum ?
Düşüncelerimi bölen çalan telefonumdu.Yatağımdan doğrulup masanın üzerinde ki telefonuma uzandım.
Arayanın Tuna olduğunu görünce yüzümde ki gülümsemeye engel olamadım.Telefonu açar açmaz konuşmaya başladı.
"10 dakikaya evinin önündeyim, hazırlan" derken yüzünde kocaman bir gülümseme olduğunu tahmin etmek zor değildi.
"Nereye gidiyoruz" dedim merakla.
"Gelince ögrenirsin" diyerek telefonu kapattı.
Tuna o gün beni kurtaran çocuk.Tanışalı 2 hafta olsa da sanki senelerdir tanışıyormuşuz gibiyiz.
Zor zamanlarımda hep yanımda oldu ve bana çok yardımı dokundu.Ona çok şey borçluyum.Hem beni o adamlardan kurtardı.Hem de bir iş ve ev bulmamda yardımcı oldu.
Bu eve taşınalı 1 hafta olacak.Tuna nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde bu evi buldu.Kirasınında gayet uygun olduğunu duyunca, kabul etmek zorunda kaldım.Ayrıca bir mekanda garsonluk yapmaya da başladım.
Çok fazla oyalandığımı farkedip dolabımın karşısına geçtim.Nereye gideceğimizi bilmediğim için ne giymem gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Bir süre giysilerimle bakıştıktan sonra sıkılıp rastgele bir elbiseyi üzerime geçirdim.
Duyduğum korna sesiyle hemen aşağıya indim.Arabasında beni bekleyen Tuna ile yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı.
"Nereye gidiyoruz" dedim gülümsemem eşliğinde.
Ellerini saçlarına götürüp bir süre karıştırdıktan sonra en çapkın gülümsemesiyle bana döndü.
"Akşam yemeği olabilir" dedi.
30 dakika sonra şık bir mekana giriş yaptık.En köşedeki masaya oturduğumuzda gözlerim manzaraya takılı kaldı.
Hayranlığıma engel olamayıp "Manzara çok güzel" dedim.
Ağzından onaylar biçimde homurtular çıkardığında kafamı ona doğru çevirdim.Tek bir mimiği bile oynamadan beni izlediğini gördüğüm de biraz utansam da bu durum hoşuma gitmişti.
İkimizde gözlerimizi ayırmadan birbirimizi izliyorduk.Bu muhteşem anı bölen garsona içimden küfürler yağdırırken Tuna siparişleri vermeye başlamıştı bile.
Ne zaman bu kadar yakın olduk diye düşünmeden edemiyorum doğrusu.
Normal de asla iki haftadır tanıdığım birine bu samimiyeti gösteremem ancak Tuna bir garipti.
Ona anlayamadığım bir şekilde kendimi yakın hissediyordum.
"Ne düşünüyorsun öyle " dedi kocaman gülümsemesiyle.
"Hiçbirşey" dedim ellerimle saçımın bir tutamını kulağımın arkasına götürürken.
Yemeklerimizi yedikten sonra uzun bir sohbete daldık.Saatin geç olduğunu farkettiğimde eve gitmem gerektiğini dusundum.Tuna buna itiraz etmeden hesabı ödemiş ve birlikte çıkışa doğru yönelmiştik.
Tam kapıdan çıkacakken gördüğüm tanıdık simayla olduğum yere çivi gibi saplandım.O muhteşem kokusunu ciğerlerime kadar çektim.Bir köşede onun kokusu eşliğinde yaşamak iyi bir fikirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KIZI
Teen FictionEylül ailesini daha küçük bir çocukken kaybetmiş ve 11 sene sevgiden yoksun bir şekilde yetimhanede yaşamıştır ve bu koskoca 11 senenin ardından artık reşit olduğu için yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştır... Bir yandan artık özgür olacağı fikri...