Saat 9 olmuştu.Erken uyanmama rağmen yataktan çıkmak istemediğim için uzun süre battaniyeme sarılıp tavanı izliyordum.Deniz'in uyandığını mutfaktan gelen seslerden kolayca anlamıştım.Kendimi inanılmaz derecede yorgun hissediyordum.Göz altlarım genç bir kıza ait değilmişcesine şişmişti.1 haftadır evden dışarı çıkmamıştım.Denizde bazen 1-2 saatliğine kayboluyor daha sonra tekrar eve dönüyordu.O olaydan sonra bana daha iyi davranıyordu.Sanırım suçluluk hissediyordu.Belki de bu işlere hiç bulaşmamam gerektiğini düşünüyordu.Bense hiçbir pişmanlık duymuyordum.Bu yüzden onu ikna edip devam etmek istiyordum.
Kapının çalınma sesiyle düşüncelerimden arınıp tekrar odamın tavanıyla karşı karşıya kaldım.Kapı birkaç kez çalındıktan sonra Deniz kapıyı açtı.Seslerinden anladığım kadarıyla bunlar Barış ve Bahadır olmalıydı.Bazen uğrayıp işlerin ne durumda olduğu hakkında benim anlamadığım birşeyler zırvalayıp geri gidiyorlardı.Bu duruma alıştığım için onlarla ilgilenmek yerine yatağımdan kalkıp banyoya ilerledim.Ilık bir duş aldıktan sonra üzerime birşeyler geçirip Denizlerin olduğu odaya doğru ilerledim.Kapının eşiğine geldiğimde duyduklarım bir adım daha atmama engel oldu.
"O nasıl ?"
"Biraz dinlendikten sonra daha iyi olacaktır Barış"
"Ona ne zaman anlatacaksın ?"
"Şuan anlatamam.Öğrendiğinde nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyorum.Sadece en uygun zamanı bekliyorum."
Ne dedikleri hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Anlatması gereken neydi ? Kimden bahsediyorlardı ? Aklımda binlerce soru şekillenmeye başlamıştı bile.
"Eylül uyandın mı ?" Barışın sesiyle odadaki herkes bana yönelmişti.
"Ah evet.Önemli bir konuysa sizi yanlız bırakabilirim."
"Hayır kal, konuşmamız bitti zaten" diyen Deniz bana bakmayı bırakıp önüne dönmüştü.
Barış ve Bahadır kısa bir süre sonra gitmişti.Denizle başbaşa kalmıstık.
"Birşeyler hazırlamıştım.Hadi mutfağa geçelim " diyen Denizi takip edip mutfağa doğru ilerledim.
Hazırladığı sandviçi yemeye koyulduğum sırada gözlerini ayırmadan beni izlediğini farkettim.
"Eylül iyisin değil mi ?"
"Deniz artık endişelenmene gerek yok ben gerçekten iyiyim."
Derin bir nefes alıp sandviçini yemeye başladı.
" Deniz bugün biraz alışveriş yapabilir miyiz?"
Yemeyi bırakıp kafasını kaldırdı.
"Sanırım giyecek birkaç parça şeye ihtiyacım var."
Minik bir tebessümle kafasını evet anlamında sallayıp yemeye devam etti.
Bende onun bu hareketine tebessümle cevap verdim.Yemeklerimiz bittikten sonra Denizle beraber büyük mağazaların olduğu bir sokağa geldik.İlk girdiğimiz mağaza oldukca şık elbiselerin satıldığı bir yerdi.
"Hoşgeldiniz, yardımcı olabilir miyim ?""Bu Hanımefendi için güzel bir elbise istiyorum.Yanliz bacak dekoltesi, göğüs dekoltesi,sırt dekoltesi yok efendim mini elbise yani kısaca beni katil edecek derecede olan elbiseleri şimdiden eliyoruz.Daha makul şeyler olursa sevinirim"
Deniz tüm bunları büyük bir ciddiyetle söylerken ben ise hayretle Denize bakıyordum.Görevli kadında garipsemiş olacak ki birkaç dakika ne diyeceğini bilemedi.Denizin koluna minik bir yumruk atıp kadına döndüm.
"Ah şaka işte.Siz onun kusuruna bakmayın.Sade ve şık olan birkaç model getirmeniz yeterli " dedim en zoraki gülümsememle birlikte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KIZI
Teen FictionEylül ailesini daha küçük bir çocukken kaybetmiş ve 11 sene sevgiden yoksun bir şekilde yetimhanede yaşamıştır ve bu koskoca 11 senenin ardından artık reşit olduğu için yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştır... Bir yandan artık özgür olacağı fikri...