MERHABA!ÇOK UZUN ZAMAN OLDU VE BEN YAZMAYA FIRSAT BULDUM 😍 .ÖNCELİKLE SANKİ 10000 OKUYUCUSU VARDA HERZAMAN BİZİ SELAMLIYOR DİYEBİLİRSİNİZ ANCAK BEN YAZMAYA BAŞLARKEN 100 KİŞİ OKUSUN DERKEN 550 KİŞİ OKUMUŞ VOTELEYEN VOTELEMEYEN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM 💚.BEN KİTABIMIN OKUNMASININ YANINDA YAYIMLANMASINA BİLE HEYECAN YAPIYORUM.NEYSE ÇOK KONUŞTUM 💘
İYİ OKUMALAR 🌳
Bölüm playist;
Ed Sheeran-PhotographSöylemem gerekirki yukarda gördüğünüz şarkı benim en sevdiğim şarkı ve gerçekten bazılarınız anlamayabilir.Sözlerinde bile beni bu şarkıya çeken bazı şeyler var.Neyse alt yazı geçiyim dedim.🙌
"Bir şeyin çok isteyince olmaması aslında bize buranın dünya olduğunu hatırlatıyor"
Kaya'dan
Dün olanlardan sonra gece uyuyamamıştım.Temmuz'a o şerefsizin tekrar yanı başımızda olduğunu söylemek istemiyordum.Özgür akşam restini çektikten sonra Egemen,Atahan ve beni bırakmıştı.Ayaklandığım sırada beni durdurmuşlardı.Şimdiyse yatakta iki seksen uzanmış ellerimi şakaklarıma bastırarak cümleleri toparlamaya çalışıyordum.Kahrolası migren!Çıplak ayaklarımı yataktan sarkıttım.Ve komidinimde duran telefonu elime aldım.Odadan birkaç adım çıkacağım sırada gözüme birşey kestirmiştim.Önceki yıllarında Özgür'ün bana aldığı kamera ve kamera seti.Kocaman bir kutudaydı.Daha önce gözüme bu kadar çarpmamıştı.Kutuyu bir çırpıda alıp yere bıraktıktan sonra elime kamerayı aldım.İçinde birkaç dosya vardı.İçlerinden birini seçtim ve açtım.Özgür bana kamerayı verdiğinde izlemem için birkaç video çektiklerini anlamam zor olmamıştı.İçinde Sedef'e bile ait videolar vardı.Kamerada bizimde videolarımız vardı.Aptal aptal kahkahalar ve profesyonelce editlenemeyen videolarla doluydu.Ayağa kalkıp kamerayı kaldıracağım sırada aklıma yeni bir fikir gelmişti.Bu fikrim migrenimi umursamaksızın beynime bu emri fısıldıyordu.Temmuz'un yüzüne söyleyemediklerimi kameraya anlatacaktım.Ve ayrıca Özgür içinde bir video çekecektim.Kamerayı yatağın üstüne bir yere bıraktıktan sonra dolabın kapağını ittirip takım elbiselerimden birini çıkardım.İşimi sevmeme rağmen gün boyu 2 takım değiştirmek bile çile gibi geliyordu.Ki öyleydi.Gömlemeğimi iliklerken aynadaki yansımama bakıyordum.Çatık kaşlarım,yeni çıkmaya başlayan sakallarımla ergenlik dönemlerindeki serserilere benzemiştim.Kol düğmelerimi taktıktan sonra sol koluma saatimi takmıştım.Giyinme odasına ilerleyip ayakkabılarımı değiştirdikten sonra saçlarımı hafiften dağıtmıştım.Birkaç dakika önce elimde olan telefonumuda cebime attıktan sonra odadan çıktım.Çalışma odasının kapısını açtıktan sonra masada olan çalışmalar çantamdaki yerlerini bulmuştu.Adımlarımı hızlandırıp merdivenleri indikten sonra kapıya ulaşmıştım.Kahvaltı etmeyecektim.Kahvaltı etmeyi topluluk dışında tek başıma sevmezdim zaten.Anahtarlıkta duran anahtarıda cebime attıktan sonra kapıyı kapattıcağım sırada tam solumda duran kadını farketmemiştim.Sendeleyip birkaç adım geriledikten sonra düşmesini engellemek için belinden tutmuştum.Düşmediğinden emin olduktan sonra "Kusura bakmayın" dedim.Omuzlarını silkerek eteğini pilelerini düzeltikten sonra bana döndü."Her düşen bayana böyle mi yaklaşırsınız" dedi.
Ah!Hadi ama hem tam dibimde bitiyorsun,hem özür diliyorum hemde azar işitiyorum.
"Üzgünüm.Sizin düşmenizi izlemem gerekirdi" dedikten sonra garaja doğru yürüdüm.Arkamdan geldiğini hissediyordum.Daha fazla uzatmayacaktım.
"Tamam.Özür dilerim." dedikten sonra adımlarımı hızlandırdım.Oda beni takip etmeyi bırakmış.Yürüyordu.Bagaj açıldıktan sonra arabanın içine bindim.Saat 8 olmuştu.Şirketteki işlerimi hallettikten sonra eve dönmem gerekiyordu.Direksiyonu şirkete doğru kırdıktan sonra çantamı alıp araba anahtarlarını çalışana attım.Bu hareketimle iki büklüm olmuştu.Sekreter birkaç şeyi hatırlattıktan sonra odama ilerledim.Kapıyı kapattıktan sonra stor perdeleride kapatmıştım.
Sessiz ve sakin bir gün olsun.Lütfen.Özgür henüz gelmemişti.Benden önce burda olması gerekiyordu.Konuşmamız gerekiyordu.Önümde duran birkaç projeyide inceledikten sonra arkama yaslandım.Ve birkaç dakikalığına gözlerimi kapattım.Gelen telefon ve koşuşturma seslerini umursamak istemesemde engel oluyordu.Beynimdeki düşüncelere tokat attıktan sonra kapı hızla açıldı.İçeri bi çalışanın böyle girdiğini görmediğimden gözlerimi yavaşça açıp gelenin Özgür olduğundan emin olmak için kafamı o yöne çevirdim.
Özgür masada oturduktan sonra ellerini şakaklarına götürdü."Sefer Bey antlaşmayı fes etmiş" dedi.Gözlerim söylediklerine karşı açılırken devam etti."İstediğin oldu.Ve antlaşmayı fes etmesinde bizim şirketimizin hatası olduğunu söylüyor.Dedem yaşında adam!Şimdi mahkemeden haklı çıkmak için ne yollara başvuracak!" dedi.Ayaklanmıştı.
"Antlaşmayı o fes ettiğine göre kendince bir planı olmuş olmalı mesela en yakını Barkın'ın istediklerini yerine getirmek gibi" diye tısladım.
"Kaya!Kendinde misin?Seni ayıltmak için illa dövmem mi gerekiyor kardeşim!Sefer Bey yıllardır bu sektörde." dedi
Umursamaz tavırla devam ettim."Daha iyi ya düşmanıda çoktur" dedim.Bu fikir kaşlarını çatmasına neden olmuştu.
Bana aldırmadan odadan çıkıp gittiğinde saate baktım.Yarım saat sonraki toplantıdan sonra çıkabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Bal Bükücü
Teen FictionKadınlara güvenmeyi annesinden sonra bırakan genç bir adam.Asla masallara ve mutlu sonlara inanmayan bir kadın.Ve buda onların zamanla hayatın nasıl değiştiğinin göstergesi olan hikayeleri. "Ben yapamam" dedi gözlerinin dolu olduğu nadir anlardan bi...