Kimse bilmeyecek ne kadar yalnız olduğunu.
Gölgene karışacak karanlıklar!
O bile isyan edecek gecenin gerçeğine.
Sabahlara kadar bekleceksin belki de...
Kim bilir, belki sızacaksın çok içtiysen...
Ya da ürkeceksin karanlıktan, bir lamba kurtaracak korkularını...
Yastığın sağ yanağını temizlerken, ıslak tutacaksın göz kenarlarını.
Kuruyacak elbet!
Kurutacak güzel anılar...
Sonra korkacaksın.
Ense köküne kadar çekeceksin yorganı.
Yıllarca inanacaksın bir yorganın seni koruyabilme ihtimaline.
İnanmadığın halde inandıracak seni tüm geçmişin anıları.
Sabah olacak yine.
Akşamına bıraktığın açık perdeler kucağına sokulacak.
İster istemez sende sarılacaksın yeni güne.
Güç bela kalkacak yorgun bedenin.
işte zorla uyanacaksın!
Güne kavuşacak, dostlar konuşacak, onca yürek dinlecek söylediklerini.
Sen bittiğinde şarkılar yalnız kalmaya korkarken, onlar hep hatırlayacak söylediklerini.
Güzel geliyor kulağa ama ya kimsesiz düşündüğün akşamlar?
Kimse bilmeyecek ne kadar yalnız kaldığını...
Sen giderken hatırlatacak şarkıları.
Susarken gözlerin, sözlerin kalacak hatıralarda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUŞLARLA UZAKTA #Wattys2016
PoesiaGökyüzü ile yeryüzü arasındaki boşluğa dağılıyorum bu acele hayatı izlerken, o cehennem boşluğunda yorgun düşmüş gözyaşlarımın çığlıdır bu sessiz dokunuşum.