---------------------------------------------------------------
Sola sinyalini verip dikiz aynasından arkasını kontrol ederek ''Emin misin amca burası mı ?'' diye sorduğu Fikret beyin, cevap vermesini beklemeden direksiyonu hafifçe sola kırıp sol şeridin yan tarafında bulanan Derin tepenin eşsiz manzarasına nazır boş bir alana arabayı park etti. Ardından el frenini öfkeyle çekip arka koltukta oturan Emin'in gergin yüzüne dikiz aynasindan bakıp,
-Bunaldım abi, tanımıyorum diyorum yanında çalışıyorsun nasıl tanımazsın diyor. Bilmiyorum diyorum. İnsan ekmeğini yediği insanları bilmez mi diyor. Yeter valla bunaldım. Tamam her ne kadar yanında çalışıyor olsam da benimde sizden hiçbir farkım yok. İki gün önce geldiğiniz bahçe kapisindaki güvenlik kulübesinin önünden geçerse görüyorum. Selam verirse alıyorum hepsi bu. 6 aydır yanlarında çalışıyorum de ki kaç kez konuştun Aylin hanımla! Beş kez bile diyemem ben nereden bileyim sizi neden çağırdığını ya da nereden bileyim sizi hem çağırıp, hem de neden görüşmek istemediğini.'' Diyerek yan koltuğunda oturan Fikret beyin yüzünde ki gömülmüş gibi duran küçücük gözlerine baktı.
-Amca eğer bizi yanlış yere getirmediysen, getirdim seni çok merak ettiğin Aylin hanımına. Bana sorduğun her şeyi ona sorar, bizzat kendin ağzından duyarsın artık. Dedi.
Yol boyunca huzursuzluğunu gizlemeye çalışan Fikret beyin, kibar bir şekilde sorduğu Aylin hanım hakkında ki sorulara, en az Fikret bey kadar kibar bir üslupla geçiştirmeye çalışarak iyice bunalan Tolga'nın sabrını, Çatalkaya köyünde durup köylülere Derin tepeye nasıl gideceklerini sormasıyla birden öfkelenen Fikret beyin yükselen sesi taşırmıştı.
Durup dururken ''Derin tepe nereden çıktı şimdi? Ne işimiz var bizim orada? Kim bu kadın?'' Gibi tuhaf sorular sormaya başlayan ihtiyar, Tolga'yı tedirgin etmekle kalmamış Derin tepeye nasıl gideceğini sorduğu köylüleri de korkutup, arabadan uzaklaştırmıştı. Fikret beyin anlam veremediği bu huzursuzluğunun hemen geçmeyeceğini anlayan Tolga, arabadan inerek uzaklaşmaya başlayan köylülerden yol tarifini tekrardan almak istemiş ancak kapısını açar açmaz Fikret beyin ben yolu biliyorum demesiyle arabadan inmekten vazgeçip öfkeli bir şekilde kendisine söylediği tarafa doğru arabayı sürmüştü.
Tolga'nın son söyledikleriyle üzerine çok gittiğini anlayan Fikret bey,
-Tamam oğlum kursa bakma haklısın. Özür diliyorum ama Aylin hanım nerede? diye sordu.
Emin, iki koltuğun arasından uzattığı elliyle Tolga'nın sağ omzuna birkaç kez hafif hafif vurup ''Kusura bakma kardeşim haklısın yaşlılık işte. Gerçekten kusura bakma'' diyerek arabadan indi. Hemen ardından arabanın kapısını açan Tolga ''Buralardadır şimdi arar tam olarak yerini öğrenirim amca'' deyip, araladığı kapıdan dışarıya çıkarak etrafa baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN TEPE (#JustWriteIt)
Mystery / ThrillerSabırlı ol yazılan senin kaderin... Kapınıza geldiğim o günü hatırladınız değil mi? Birbirinden habersiz gelişi güzel yaşanılan onca hayata, canından bezdi deyiminin tohumlarını bir an olsun durup düşünmeden hoyratça serptiğimiz o gün. Canland...