Uzun zamandır kafamda kurgulayıp karakterlerini geliştirerek olay örgüsünü tamamladığım Derin Tepe'de istemeyerek iş yerimde yaşadığım bir takım sıkıntılar sebebiyle, 10. bölüm de çok büyük bir hata yaptım. Mağlum yaşamak için hepimiz çalışmak zorundayız. Yaptığım bu hatadan dolayı herkesten özür diliyorum. Hatamı gösteren hazal-dmd' ye çok teşekkür ediyorum. İyi okumalar
***
Gözleri birden büyüdü Serhat'ın göğüsündeki ılıklığı hissederek İsmet'in sağ kolundan sıkıca tuttu. Adamlarının Fikret beye doğrulttuğu silahlarını ''Çabuk indirin sakın ateş etmeyin diye bağırarak Serhat'ın önüne geçmeye çalışan İsmet, ''İsmet oğlum Emin sana emanet, yalvarırım onu gönder gitsin'' diye bağıran Fikret beyin sesiyle birden durdu ve Fikret beyin ıslak gözlerine baktı. ''Fikret amca ne olur yapma'' diye bağırırken kulaklarında ikinci kez silah sesinin yankılanmasıyla Serhat'ın birden titreyen vücudunun yere yığılmasına engel olamadı.
''Neden Fikret amca, neden ?'' diye öfkeyle bağırıp Serhat'ın kanlar içindeki vücudunun üzerine abanarak, şuursuzca ''Aylin Aylin...'' diye mırıldanan Serhat'ın yüzüne baktı. ''Tamam abi, Aylin abla iyi yemin ederim iyi. Söz bulacağız abi. Abi kapatma gözlerini abi...'' diye göz yaşlarıyla haykırıp, Serhat'ın kafasını kaldırmaya çalıştı.
Fikret beyin elinde ki silahın tekrardan ateş almasıyla kısa süre kendi vücudunu dinledi herhangi bir şey hissetmeyince hızlıca kafasını sesin geldiği tarafa çevirdi. Kafasına dayadığı silahı babasının sağ bileğinden kavrayıp ''Baba bırak şunu'' diye öfkeyle bağırarak elinden alamaya çalışan Emin'e baktı ve ''Ambulans çağırın'' diye bağırıp tekrardan Serhat'a çevirdi yüzünü, boğazına dolup nefesini keserek hayattan kopartmaya çalışan kanı küçük öksürüklerle ağzından dışarıya atmaya çabalarken kıpırdayan dudaklarından kanla birlikte ''Aylin'' dökülüyordu.
***
Ağzında oluşan kekremsi bir tatla yüzünü buruşturarak gözlerini açtı. Kısa süre ne olup bittiğini hatırlamaya çalışarak beyaz tavanda göz gezdirdi. Ardından kolunda hissetiği açıyla kafasını hafifçe sağa çevirip koluna bantlanmış iğneli plastik parçaya baktı ve yatağının birkaç adım uzağında ki tekli koltuğa oturmuş, elindeki siyah deri kaplı ajandayı okuyan Emin'i gördü. Ajandayı görmesiyle olup biten her şeyi birden hatırladı. Zihninde canlanan düşüncelerin huzursuz ettiği bedenini hızlıca yataktan kaldırmaya çalıştı. Ancak yaşlı bedeni buna müsaade etmedi.
Babasının hareket ettiğini görüp elindeki ajandayı hızlıca kalktığı koltuğun üzerine gelişi güzel bırakan Emin, babasının baş ucuna gelerek eliyle sağ yanağına hafifçe dokundu ve
-Baba iyi misin? Diye sordu.
Gözleri birden dolan Fikret bey, sol eliyle gözlerini ovuşturarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN TEPE (#JustWriteIt)
Mystery / ThrillerSabırlı ol yazılan senin kaderin... Kapınıza geldiğim o günü hatırladınız değil mi? Birbirinden habersiz gelişi güzel yaşanılan onca hayata, canından bezdi deyiminin tohumlarını bir an olsun durup düşünmeden hoyratça serptiğimiz o gün. Canland...