İyi okumalar
*************
"Ne işin var burada? Ne istiyorsun?" Onu karşımda görünce kendimi tutamamış ve gözyaşlarımın akmasına izin vermiştim. Bunca aradan sonra ne yüzle geliyordu?
"Kızım sakin ol. Seni görmeye geldim."
"Ne demek seni görmeye geldim. Ayrıca bana kızım deme. Senin benim gibi bir kızın yok. Şimdi defol evimden." dedim ve arkamı dönüp koşarak odama çıkıp. Bunca aradan sonra gelmiş bir de kızım diyor.
Savaş'tan
"Gitseniz iyi olacak."
"Sen Savaş olmalısın?" dediğinde şaşırmamıştım. Çünkü bu adamı tanıyordum ve her yerde eli vardı.
"Ada'yı üzmenize, bir kere daha üzmenize izin vermeyeceğim. O yüzden gitseniz daha iyi olur."
"Onları özledim ve gitmiyorum. Buna sen karışamazsın. Kızlarımın hayatına sonradan girerek onların hayatını değiştiremezsin. Buna izin vermem."
"Sizden izin alan yok zaten. Ada sizin yüzünüzden yeniden üzülüyor. Eda'da aynı şekilde. Siz kızlarınızın üzülmesini istiyorsanız buyurun kalmaya devam edin."
"Kızlarımın neye üzüleceğini sen bilemezsin."
"Bu konu çok sıkıcı olmaya başladı. Gidiyor musunuz, yoksa zorla mı çıkarıyım?"
"Sen beni zorla çıkaracaksın?" Bu adam kendini bir bok zanneden adamlardan başka birine benzemiyordu. Ada'nın inadının kime çektiği belli oldu. Adam aniden hareketlenip salona doğru ilerleyince engellemedim. Gitmeyeceğini biliyordum. Salondaki koltuklardan birine oturunca kapıyı kapatıp yanına yürüdüm. Karşısındaki koltuğa yayılıp konuşmasını bekledim.
"Ada'nın kimlerle takıldığını biliyorum. Annesinin evlendiğini de."
"Bunları bildiğinizi zaten biliyorum."
"Tahmin etmiştim. Sandığımdan daha zekisin." dediğinde bir şey demeyip zırvalıklarını dinlemeye devam ettim.
"Kızlarımın attığı her adımı biliyorum. En çok senin adın geçiyor adımlarda. Emre'nin adamı olduğunu biliyorum. Daha önce Emre'yle bir konuşmamız olmadı ama olabilir. Kızlarımı kuyunuza çekmenize izin vermeyeceğim. Nasıl bir iş peşindesiniz bilmiyorum ama kızımı sevmediğini seziyorum. Onu sadece kullanıyorsun. Çetene üye eklemek için. Ama seninle iyi anlaşabiliriz. Ama dediklerimi yapman gerekiyor."
"Bu kadar zırvalama yeter. Bir Emreyle bir geçmişin olup olmaması beni ilgilendirmez. İki kızını bir kuyuya çektiğimi iddia edemezsin yoksa kendini o kuyunun dibinde bulursun. Üç kızını senin sevdiğinden daha çok seviyorum ve hatta farkında olmadan onu senden koruyorum. Adamlarına da ihtiyacı yok. Peşindeki adamları kendi peşine taktır. Ada'yı kullandığımda yok. Çeteme kendi isteyerek girdi. Onu hiçbir şeye zorlamadım. Seninle de anlaşma falan yapmam. Ayrıca ben sana niye açıklama yapıyorum. Çünkü benden büyüksün. Şimdi bence defol git ve ağzımdan kötü şeyler çıkmasın."dedim bağırarak. Büyük ihtimalle Ada'da duymuştu.
"Öyle olsun bakalım. Bu arada peşinizdeki adamları fark etmen iyi olmuş. Bazen yardıma ihtiyacın olabilir." deyip kapıya yürüdü ve çıkıp gitti.
"Benim kimsenin yardımına ihtiyacım yok." diye bağırdım yine arkasından. Sonra koşarak yukarı çıktım. Kapıyı tıkladım ve içeriden hıçkırık sesi gelince kapıyı açtım. Ada yerde oturmuş, dizlerini kendine çekmiş, yüzünü de dizlerinin arasına yerleştirmiş bir şekilde ağlıyordu. Yanına gittim ve oturdum. Omzundan tutup göğsüme çektim. Hemen yerini bulmuştu. Bacaklarını da serbest bırakıp dizime yattı. Artık yüzünü görebiliyordum. Gözleri ağlamaktan şişmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Aşk
Teen FictionAşkları o kadar gizli ki, hiç açık etmemeye çalışıyorlar. Aşkın gizli hali.