Çifte acı

123 11 0
                                    

Yanimda yatana baktigimda dona kaldim. Yerde Tao baygın bir sekilde gozlerimin onunde yatiyordu. O kadar dovus sanatlari bilmesine ragmen bundan kendisini ne kurtarabilmistinede koruyabilmisti. Sadece beni kurtarabilmisti. "Beni niye kurtarmaya calistin ki?" diye bagirdim yerde baygin yatan Tao'ya. Gozumden yaslar suzuluyordu cunku cok korkuyordum. Onu sarsmaya basladim. "Gozunu ac! Senden kim yardim istedi de arkama atladin salak! Uyansanaa!" diye bagiriyordum ama hic cevap yoktu. Bu arada arkadan hala fotoğraf ceken birinin oldugunu gordum ve ona bagirdim. "Hepsi bir fotograf cekme isteginizden dolayi olan itmecenin eseri bu ve sen hala fotograf cekmeye calisiyorsun! Aklin yerinde mi senin?" geri Tao'ya dondum bağırdıktan sonra. Zaten ben ona bagirinca o da korkudan birakti fotograf makinesini. Tekrar sarsmaya basladim. Bir ise yaramadigini anlayip vazgectim. Artik biraz daha sesli agliyordum. Sonra birden "Ah!" diye bir ses geldi. Hemen Tao'ya baktim. Yerde yuzunu burusturmus sekilde gozunu acmaya calisiyordu. Ben aglamayi birakip hemen Tao'nun omzuna elini koyup bana bakmasini saglamaya calistim. "Bana bak! Beni duyuyor musun? Hey!" Bana bakti ve "Iyi misin?" diye sordu. "Iyiyim seni aptal." dedim. Soyledigim kelimelerin farkinda değildim. Her an aptal salak diyebiliyordum. O anda da kimse bununla ilgilenmiyordu zaten. Bu arada Exo grubu uyeleride yanimiza gelmisti ve ambulansi ariyorlardi. Yani birisi ariyordu. Tao'ya bakiyordum. "Rana!" diye bagiran bir sesle birlikte irkildim. Sesin geldigi yone baktim. Bagiran Sehundu. Ona dogru baktim sismis gozlerimle. "Rana sen iyi misin?" "Evet. Bana bir sey olmus gibi mi gorunuyor? Su an endiselenmen gereken kisi ben miyim sence?!" diye tersledim onu. Hemen Jong In'in yanina gitti. Kulagina bir seyler fisildadi. Ben ona bakmayi kestim ve Tao'yla konusmaya calistim. Tao bana cevap veriyordu ve akli basindaydi. Ambulans gelmek uzereydi o ara birisinin bir tane daha ambulans cagirdigini gordum. Bana baktiginda "Neden ikinci bir tane daha aradin" seklinde dudagimi oynattim. O da bosver dercesine kafasini salladi. Ben ayaga kalkmaya calisacaktim ki birileri bana kalkma dedi. Neden diye sormadan kalkmaya calistim. Jong In birden "Dur!" demisti ama cok gecti ben kalkiyordum. Kalkmaya calismamla beraber feci bir aciyla ciglik atip yere geri oturdum. Bu aciyi bu ana kadar nasil hissetmemistim. Evet, Tao beni o anlik ölümden kurtarmisti am bacagimin arkasına girmis olan koca cam parcasindan kurtaramamisti. Cok kan kaybetmis oldugumu o zaman fark ettim cunku basim donuyordu ve kanimin rengi koyulasmaya baslamisti. Tao'ya baktim. Yorgun gozleriyle bana endiseli bir sekilde bakiyordu. Iyiyim gibi bir sekil yaptim basimla. Jong In yanima geldi kosa kosa. "Iyi misin? Iste bu yuzden sana kalkma dedik. Bu acisini su an kadar nasil fark edemedin?" bana baska bir seyler daha diyordu ama beynim o kadar bulanmistii ne dedigini ayirt etmekte zorlaniyordum. Bana endiseli bir sekilde bakmaya baslayip bagirmaya basladi. Benimse gorusum iyice bulaniklasiyordu. Gozumu sıkı sıkı kapatip actim netlesmesi icin ama netlesmedi. En sonunda zifiri bir karanlik gozumu kapladi. 

Jong In: 

Buyuk bir sesle arkamiza donduk hepimiz. Kapinin caminin kirildigini ve herkesin o tarafta yere dogru baktigini gorduk. Hepimiz o tarafa dogru kosmaya basladik ama onumuzde hep fanlar vardi ve aralarindan gecmek cok zordu. Yanlarina vardigimizda Rana ve Tao yerdeydi. Tao yerde yatiyordu ve Rana yerde oturmus onu sarsarak agliyordu. En sonunda vazgecti sarsmaktan ve iyice aglamaya basladi. Tao'nun sesini duymasiyla aglamayı kesmesi ve Tao'ya pür dikkat bakmasi bir oldu. Sehun birden Rana diye bagirdi yanina gidip onunla konustuktan sonra benim yanima geldi. Ben o zamana kadar hep kendimi Tao'ya odaklamistim. Sehun'un "Rana'nin bacagi yaralanmis farkinda degil sakin bagirma!" demesiyle korkuyla Rana'ya dogru baktik. Bacaginın arkasında kocaman bir cam vardi ve o bunun farkinda bile degildi. Hemen baska bir ambulans daha aramalarini ve Rana'ya hicbir sey caktirmamalarini soyledim. Rana Tao'yu konusturmaya ve uyanik tutmaya calisiyordu. Birden kalkmaya calisti. ilk once birileri engelledi kalkmasini ama ikincide ki durduramadi ve cok buyuk bir ciglik atarak yerine geri oturdu. Hemen yanina gittim. Ona o kadar yakinlasıncaya kadar o kadar fazla kan kaybettigini fark etmemistim. Kaninin rengi cok koyulasmaya baslamisti ve bu beni korkutmuştu. Bir gun benle konusurken bir sekilde konusu acilmisti ve kansizliginin oldugunu soylemisti. Ve bu beni daha da cok korkutmustu. Yuzune bakip iyimisin gibisinden sorular sormaya basladim ama o bana asiri bos gozlerler bakiyordu sadece. Sanki dedigimi duymaya calısir gibi. Sanki beni gormeye calisir gibi bakiyordu. Omuzlarindan tutuyordum onu. Kendine gel diye bagirdim. Ama o anda basi düştü ve onu dik tutan tek seyin benim ellerim oldugunu fark ettim. 

Tao: 

Arkadan durmadan ittirdiklerinin farkindaydim ama ne yapmam gerektigini bilmiyordum. Kapinim onune geldigimizde birden Rana'yi ittiler. Kafasini carpmak uzereydi. Onu tutarsam ben carparim ama en azindan o kadar sert olmaz diye düşündüm ve arkasina atladim. Ona sıkıca sarilip kafasini korumaya calistim. Ve birden yere dustuk. Bana bagiriyordu ama cevap verecek gucu kendimde bulamiyordum. Beni sarsmaya basladi. Sarsmayi biraktiginda aglamaya basladi. Benim bayildigimi dusunmesin diye ses verdim. Hemen bana bakti. Bende ona bakmaya calistim. O arada Sehun gelip Rana'ya "Iyi misin?" diye sorunca Rana'ya dikkatlice baktim. Bacaginın arkasında kocaman bir cam vardi ve bunun farkinda degildi. O fark etmesin diye ilgisini cekmeye calistim. O zaten tamamen bana odaklanmis bir sekilde beni kontrol ediyordu. Ayaga kalkmaya calistiginda cami fark etti. Jong In yanina gelince omzundan tuttu ve ona seslenmeye basladi ama Rana ona cok bos bakiyordu. Bir sure sonrada zaten Jong In'in ellerinde bayildi. Sadece basi dusmustu cunku Jong In onu omzundan tutuyordu. Cok endiselenmistim ama kendimde bayilmak uzereydim. Zaten benimde gozlerim kisa sure sonra zifiri karanligin icine gomulmustu. 

Jong In:

Ambulans hala gelmemisti ve ben Rana'ya sok olmus bir sekilde bakiyordum. Ya ona bir sey olursa?! Daha hic fotografimizi bile çekememistim. Kani durmadan akiyordu. Bu arada Tao'nunda bayilmis oldugunu fark ettim. Gercekten kafayi yemek uzereydim. Nerde kalmisti bu ambulans! Onlari kaybetmeye dayanamazdim. 

Hayallerinin Peşinde / #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin