BEN UYURKEN NELER OLMUŞ bitti

Bölüm 36

Karnım doyunca şakımaya başladım.Cihan,devamlı gülüyordu,  *gülme Cihan, gamzelerin beni hasta ediyor. Yanağındaki o çukurlara kıvrılıp yatasım var*

Ya,ne acayip bir kız oldum böyle! Ben,bu kadar tutarsız davranmazdım.Dün akşam, adama demediğimi bırakmadım şimdi jöle kıvamı.Hadi be .. Kendimi tanımakta zorluk çekiyorum.

Birde Cihan benim hislerimi anlasın, beni tanısın istiyorum. Resmen zırvalıyorum.

"İtalya ya ne zaman gidiyorsun?" Allahta beni kahretsin, ne yaptım ya,kendimi tongaya düşürdüm,offf.

Cihan,tek kaşını kaldırıp, "Hayırdır, sen nereden biliyorsun bunu,"dedi. Ahanda sıçtık, hadi kıvır kıvıra bilirsen Şimal hanım.

"İzmir'de, martılara bir parça gevrek atarsan, sana hemen öterler bilmiyor musunuz Cihan bey?"

Kahkahayı bastığında, yan masa oturan gurup dönüp bize baktı.

"Bak sen, nede akıllı bir hatunla karşı karşıyayım. Daha dikkatli olmam lazım desene."

"Evet, sahte  sarışın olmadığımdan belkide, siz hep sarışınlarla birliktesin ya..

Aslından,onların içinde de akıllısı çok, yalnızca çakma ve kaşar olmamak şartıyla. Dün akşam el ele olduğunuz sarışın gibi, hani!"

Sus Şimal ,sus konuştukça batıyorsun ya... bu kadar saf mısın kızım sen. Adamın eline tüm kozları verdin. On sıfır yenildin. Üstelik, daha oyuna bile başlamadan.

"Bak hele, sen, benim peşime casus falan mı taktın? Ne bilmek istiyorsan bana sor, dahasını zaten google hazretleri sana söyler.

Nasıl bir oyunun içindeyiz bilmek istiyorum Şimal."

 Şuradan denize atlasam, yüzerek Foça'ya kadar giderim bu hızla. Çenen tutulsun e mi Şimal.

"Bir arkadaşım görmüş sizi. Bizi bilmiyor,sadece dedikodu  yapıyordu. Evet hakkında biraz araştırma yaptım tabi.

İnternet sağ olsun. Bu kadar kararsız kalmamı o sağladı. Yanındaki kadınlarla ikinci bir karede resmin yok. 

Hepsi tek kullanımlık anlaşılan. Ben böyle bir hayat yaşayamam."

"Bir tanem,böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Ben, seni sonsuza kadar istiyorum. Nedenini sorma, ben de hala çözmüş değilim. Ama sensiz olmuyor be bebeğim. Bak.."

Telefonunu bana uzattığında ekranda benim uzaktan çekilmiş gülerken ki resmim var. Galeriye girdiğinde,her yerde muhtelif zamanlarda çekilmiş bir çok fotoğrafımla karşılaşınca çok şaşırdım.  

Dün akşam, devamlı telefonuna bakıyordu, resimlere, oh içime su serpildi. Birde Zeus'un oğluna kızmıştım, çok haksızmışım.

"Sen, benim peşine casus mu taktın. Hangi ara bu kadar resmimi çektin sen?"

Yine kahkaha attı, bu adamın kahkahası akıllara zarar ya.

"Sen beni görmeden, ben seni hep gözlüyorum. Çünkü seni görmeden duramıyorum ve çok özlüyorum. Ben, ergenlikte bile böyle sapıkça işler yapmadım. Sen bana ne yaptığının bir farkına varsan!"

"Yarın,İtalya'ya gidiyorum, oradaki bir şirketle nakliye için anlaştık, bu büyük bir yatırım,sanırım bir hafta kalırım.

Sonra uzunca bir süre seninleyim, tabi beni istersen. İşimi daha erken bitirip dönmeyi her şeyden daha çok istiyorum ayrıca."

"Yalnız mı gidiyorsun?"

"Merakın, arkadaşının söylediği sarışınsa, evet o da geliyor, çünkü şirketin ortaklarından birinin,avukatı.

Şunu bil ki, benim, sadece midemi bulandırıyor."

Tek kaşını kaldırma sırası bendeydi.

"Ne,hadi sende benimle gel, stajın bitti sayılır.Sana hasretim Şimal ,ne olur beni çevirme."

"Bende sana olan duygularımı adlandıramıyorum. Bir çok erkek arkadaşım oldu, ama hiç birine karşı sana olan duyguları taşımadım.

Hepsini kardeşim gibi sevdim. Ben, hiç bir şey bilmiyorum Cihan ve çok korkuyorum. Bir kez daha sevdiğimi kaybetmeyi kaldıramam. Benden bıktığında, önce beni vur, işte tam buradan- iki kaşımın arasını gösterdim- seversem sınırım yoktur,bilesin."