Bölüm 28

73 10 0
                                    


Öyle bir hışımla yanından ayrıldım ki..sonradan düşününce yaptığım hareketten utandım.

Hiç sesini çıkarmadan, arabasına binip gitti.

Yukarı çıktığımda daha Sıla gelmemişti,hemen duş alıp çayı koydum, bu akşam kahvaltı yapalım. *evde kadın yok ki yemek yapsın* Kendime olan sinirim daha geçmemişti.

Şımarık bir kız çocuğu gibi davranmıştım. Kahvaltılıkları dolaptan çıkarırken, telefonuma mesaj geldi. Bir ümit odur diye açtığımda Şimal, onu merak etmemem için yazmıştı.

Bu gece kendi bölümünde okuyan arkadaşlarıyla takılıp, onlarda kalacakmış.Utanmaz bir de kalpler ve öpücükler koymuş.

Aaa, bu salak ,Cihan evde diye gelmeyecek.Hemen telefona sarılıp aradım,

"Kızım keyfine bak ya, aramadık ki rahatsız olma diye. Sen kalkmış arıyorsun. Arkadaşının kıymetini bil."

"Sen ne diyorsun be..ben çayı koymuş, sofrayı hazırlamış seni bekliyorum, senin utanmazlığına bak!

Kızım, bizim evimize erkek sinek bile giremez. Adamı kapıdan sepetledim,hadi eve gel kocacığım,yalnız yemek boğazımdan geçmiyor ama aşkıtom."

Telefonun öbür ucundaki kahkaha sesleri kulağımı patlatıyordu neredeyse.

"Kızım, birde hoparlöru açtın değil mi? Eve gel, bak ben senin her yerini nasıl çimdiriyorum. 

Görürsün sen,utanmaz rezil. " Artık nasıl çemkirdiysem, kahkahalar daha da arttı. Bende kahkahayı patlattım.

Bu gece yalnızdım, telefonum cebimde kahvaltımı yapıtım. Ertesi gün ki derslerin notlarını çıkarıp biraz göz gezdirdim.

Yok olmuyor, aklım hep Cihanda, ya ben eşeklik ettim  ya..Bunları düşünürken uyumuşum.

Sabah kalktığımda ,ilk işim, mesajlara bakmak oldu ama yok.Tık yok. İyi ya, başlamadan bitmesi daha iyi, yoksa ben bu adamın kölesi olurdum.

Hareminde bir tek benim gibi, deneyimsiz yoktur, onun için uğraştı bence.

"Selam, güzel kız. Gel bir şeyler içip konuşalım."

Yerimden nasıl sıçradıysam, elimdeki tüm kitaplar, çantam, her şey yerlere saçıldı. 

Kafamı kaldırdığımda reis tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

"Beni ne çabuk unuttun kızım."

"Neredeyse bir yıl oluyor reis, asıl  sizin beni unuttuğunuzu sandım. Hep böyle hop geldim, hop gittim yaparsanız sizi unuturum tabi."

Arabaya bindim ve her zaman gittiğimiz kafeye gidip oturduk.

"Eee, anlat bakalım okul nasıl gidiyor?"

"Bu gün, son sınava girdim, sanırım hepsinden geçtim.Haftaya okul kapanıyor ve İzmir'ime dönüyorum.

Ha, bir de rica edeyim, bu yıl kendi bulduğun yerde staj yapmak istiyorum."

 "Aferin kızıma. Sen yine bir kaç hafta dinlen, ben sana İzmir'de bir yer ayarladım, stajını orada yap ve mezun olduktan sonrada orada çalışırsın."

"Benim bildiğim bir yer mi?" 

"Pek sanmıyorum, Alsancak'ta, ama  genele kapalı, yalnızca üyeler girebiliyor. Yani İzmir'in elit tabakası,iş adamları ve yabancı konuklar.

Bir nevi lokal. Yemek ve içki servisi var. Saat,on üçte açılıp, gece bir de kapanıyor. Toplu yemekler oluyor.Hem gözlem yapar hem çalışırsın."

"İyiymiş, de çalışma saatleri eve nasıl giderim  o saatten sonra. Aman neyse İzmir'de olduktan sonra sorun yok."

"Bu arada dudak okumayı öğren, geleni gideni böyle gözleyeceksin. Orada çok özel anlaşmalar ve konuşmalar oluyor.

Öğrenmek iyi olur. Bu konuda bir arkadaşım sana yardımcı olacak."

Talimatlarımı aldım. Kiraladığım arabayı teslim ettim, evimi toparlayıp, valizimi hazırladım.

Garaja gitmek için taksi çağırdım ver elini İzmir'im. Aşağıya indiğim de, X7 nin kapısına dayanmış hayatımda gördüğüm en yakışıklı adam duruyordu.

"Hadi, ver elini İzmir. Benimle gelirsin değil mi? Yoksa hala bana kızgın mısın?"

Evet, hala kızgındım daha doğrusu kırgındım. Ben aramayınca o da beni ne aramış ne de mesaj atmıştı. Bende saçmalıyorum,  ama elimde değil.

Hem adama kızıyorum, hem arasın istiyorum. Off ben ne yapacağı!

 Elimi uzattım, hemen gelip sarıldı. Sanki, içine sokacak gibi, sıkıca,nefes alamıyorum, ama ne gam. Bu kollarda ölebilirim.



BEN UYURKEN NELER OLMUŞ bittiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin