Bölüm 33

65 11 0
                                    


Bu arada bir daha Cihanı aramadım. Aklımdan çıkarmaya çalışırken nasıl ararım ki..Ama özledim sesini kokusunu, gülüşünü kısacası onu çok özledim.

Acaba aşk böylemi oluyor,  ah anneciğim keşke yanımda olsaydın da, bana aşkı anlatsaydın.

Bazen, annemin kokusu öyle çok burnuma doluyor ki ,başka şey solumak istemiyorum.

Cihan, zaten babam kokuyor, gerçi biraz farklı ama onun gibi de! Ben aramayınca o da aramadı,aslında onun arayıp, beni hiç bıkmadan sevmesini isterim.

Yani benim gibi yeni yetme aşktan sevmekten hiç anlamayan tecrübesiz birini neden istesin ki!?

Bence onun ki meraktı! "bir de yaşı küçük, acemi deneyim, "demiştir. Kim bilir, olmayınca da "aman.. ne uğraşayım "deyip, başka birini bulmuştur.

Dayımlar da, çalışma düzenime alışmış, ses çıkarmıyorlar. Arada, dayım, "Çok yoruluyorsun. Hiç olmazsa haftada bir gün izin yapsan da, yüzünü görsek, " diyor,ama üstelemiyor.

İşimi ne kadar çok sevdiğimi biliyor.

Bir ayın sonunda, tüm personele kendimi sevdirmiş, bende onları sevmiştim.En ufak bir hata yapmadım, tabi, bu da onların beklentilerini artırdı. 

Şef bana sevgi ve taktirle yaklaşıyor. Her akşam şeften  övgü almak hoşuma gidiyor.

Diğer elemanlar şefin öyle herkese bana davrandığı gibi davranmadığını, hele övgü, asla yapmadığını söylediklerinde, hafif bir kıskançlık sez sem de mutlu oldum.

Şimdi, reisin eşliğinde ofis haftam başladı. İlk gecemde, cihazları nasıl kullanacağımı gösterdi.

Konukların seslerini duyamıyorduk, ama ne gam, ben yüzlerini gördüğüm sürece ne konuştuklarını anlıyordum. Reisin istediği de bu değil mi!

"Ben şimdi dışarı çıkıyorum ve şefle konuşacağım, gelince ne konuştuğumu soracağım hazır mısın?"

"Tamam reis, sınav başlasın, öyle heyecanlıyım ki anlatamam."

On beş dakika sonra reis geldiğinde konuştuklarını noktası virgülü anlattığımda,

"Bravo kızıma seninle gurur duyuyorum. Zehir gibisin, senin gibi sini daha önce görmedim," dedi.

Egomun tavan yaptığı an bu andır. Beni bırakıp gitti. Bende yeni oyuncaklarımla etrafı tararken çok tanıdık bir yüz gördüm, hemde özel oda da!

Cihan, yanında uzun bacaklı, sarı  saçlı, bana göre fazlaca güzel ve çekici bir kadınla, yemek yiyiyordu.

 Kadın mı yemeği yiyiyor du, yoksa yemek mi onu, orası belli değil. Cihanın ağzına düşecek, ama adam hiç rahatsız olmuş gibi görünmüyor.

Ağlama isteğimi bastırarak, ne konuştuklarına odaklanmak istedim. Kadın ona haftaya yapacakları İtalya seyahatinde ki programını anlatıyor ve Cihan'a aynı otelde yer ayırttığından bahsediyordu.

Cihan, sadece kafasını sallayarak, onun söylediklerini onaylıyor. 

Buna daha fazla katlanamayacağım için, hemen görüntüleri başka yerlere çevirdim.

Aptal kafam, aptal kız, zekiymiş, sen salağın dibi sin be, embesil şey.

Bir de kalkmış Cihan cehenneminde yanmaya hazırım diyorsun. Hadi oradan, daha adamla ciddi bir ilişki içine girmeden kahır oldun.

Ne yapacaktı, seni şu yanındakiyle nasıl boy ölçüşür sün. Sen,sen onun için bir liralık çiğdemsin be,  çitledi bittin. Bayat şey...

Bundan sonra ne olacak! "Sana süre tanıdım artık cevabını ver, " diyordu bir de. Cevabımı öğrenmene gerek kalmadı,Cihan Hanzade.

Burası özel bir yer,beyimiz sevgilisiyle rahatsız edilmeden yemeğini yiyip, evlerine gider,sabaha kadar...hop..hop..! sana ne be..! Sanki başka derdim yok. İyi ki başlamadan bitti. Ya işler ilerleyince böyle bir şeye şahit olsaydım. Ay, verilmiş sadakam varmış.

Hadi iş başına,sana aylaklık et diye para vermiyorlar. Amma da yazdın be!


BEN UYURKEN NELER OLMUŞ bittiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin