Herkese selamlar arkadaşlar! Çok beklediniz biliyorum. İnanın elimden geldiğince uzuuun bir bölüm yazmaya çalıştım. Ve bence oldu da. Siz ne dersiniz ha olmuş mudur? Öğrenmenin tek yolu okumak. O zaman hadi okuyalım :) Iyi okumalar :)
Deniz geleli bir kaç gün oldu. Sonunda ev işini falan hallettik. Bir eve çıktık. Müstakil,bahçeli bir evdi. Kiranın uygun olması ve zevkli döşenmiş olması bizim için çok iyiydi. Herşeyi hallettikten sonra eve kendimize göre dokunuşlar yapıp bitirdik ve oturduk. Koltukta yatar gibi oturduk yan yana. Ve biraz sessizlik olduktan sonra birbirimize bakıp gururlu ve içten bir gülümseme atıp sonunda da dayanamayıp kahkahaları patlatarak sessizliği bozduk.
"Yalnız birşey diyim mi Azem? Çok güzel bee. Tam hayalimdeki gibi."
"Vallaha öyle be Deniz.Çok şanslıyız kızım. Ev sahiplerimiz de çok tatlı insanlar ama degil mi ?" dediğimde Deniz de başıyla onayladı.
Derken zil çalmasıyla birbirimize baktık. Deniz sinsi bir sırıtışla "Hadi Azem.Kapılara ben bakmıyorum dimi." dedi. Evet çocukken kapı açma delisi bir insan olmam ne yazık ki şuan çevremdekilere bu kozu veriyordu.
Oflayarak kapıya yöneldim.
"Kim o?"
"Benim kızım Nezire teyzen."Tatlı ev sahibemizin evi de yan bahçedeydi hemen. Gülümseyerek kapıyı açtım. Yabancı insanları hatta genel olarak insanları pek sevmezdim ama yaşlılar. O konuda çok çok hassastım. Içeri buyur ettim.
"Yok kuzum. Börek yaptıydım da onu getiriverdim." dedi içten bir şekilde."Ayy neden zahmet ettiniz ki? Hay Allah." dedim utanarak. Deniz geldi. "Teşekkürler." dedi gayet somurtgan ve soğuk bir şekilde. Ve muhabbeti bitirdi. Resmen kadını hareketleriyle kovdu. Teyze de "Iyi akşamlar." dedi biraz gülümseyerek. Deniz de kapıyı kapattı.
"Deniz napıyosun abi ya? Salak mısın? Yaşlı bir kadın o ya !!" diye çıkıştım. "Bağırma Azem. " diye sakince yanıtladı. "Bak kardeşim. Yaşlılar konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyorum tamam. Ama Azem burası Muğla kardeşim. Yani büyü çok yaygın ve yemek yoluyla da çok rahat amaçlarına ulaşabilecekleri bir şey."
"Ne ne ne? Oo bi dakika! Ben yanlış mı anladım yoksa sen de annem gibi o büyü saçmalığına mı inanıyorsun? Abi saçmalama Allah aşkına ya. Ya yaşlı başlı insanlar. Madem bu kadar dinini seviyorsun bu günah değil mi abi bizim dinimizde. Yaşlı birini kırdın. Büyüymüş. Koca saçmalık!! Ya hem Muğla diye genelliyosun iyi insanlar yok mu sence burada? Ayıp değil mi onlara?"
"Hayatım bak haklısın tamam. Sana sert veya ağır gelmiş olabilir. Ben buradaki insanlar hep büyücü demiyorum. Sadece büyü burada cidden çok yaygın. Ve dinimizde de büyü var. Gerçekten var. Biliyosun sen de hadi ama."
Içten içe korkmuyor değildim. Zaten büyü dediğinde de bir irkildim. Ama ona belli etmedim. Gerçekten var mıydı büyü, cinler ya da diğer korkunç dini şeyler ? Iç sesimi dinlerken oldukça daldığımı fark ettim.
Oldukça korkmuşken Deniz'in "Yiyelim mi börekleri? Atalım mı canımızı tehlikeye? Suphelerimizi boş verelim mi? Naapçan büyü mü yapçan? " demesiyle gülmekten kendimi alamadım. Bu kız beni her halde güldürmeyi başarıyordu. "Salak!" dedim gülerek. Açlıktan ölmemek için börekleri yedik ve yattık.
*****
"Hayatım. Uyan hadi Azemm!!"
Bu da ne böyle?! Bir erkek beni uyandırıyor! Gözümü açtığımda hala kendi yatağımdaydım. Saate baktım 03.30. Gecenin bu saatinde bu kim be? Düşüncelerimden sıyrılıp karanlığa bağırdım.
"Kim var orada? Sana diyorum heyy! Kimsin sen ?"
"Benim Azem.."Gerizekalı ! Dalga mı geçiyor benimle? Şimdi kafayı yiyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEM-İ CİN : ÖLÜMCÜL İNTİKAM
HorrorBir kaza! Sadece kaza mıdır? Yoksa hayatınıza bedel bir günah mı? Peki kader? O hayatınıza bedel olan günahın,günahsız başka bir hayata da bedel ödetmesine göz yumar mı kader? Hayır mı? Eğer ademoğlunun hırsı ve intikam ateşi işin içine başka alemle...