9.BÖLÜM

989 35 6
                                    

Yaklaşık iki haftadır okula gitmiyordum. Kimseyle de görüşmedim. Kendimi eve hapsettim resmen. Aslında mektubu okuduğumda çok kararlıydım. Ama iki hafta önce gördüğüm rüyadan sonra...bilmiyorum belki de öylesine bir rüyaydı. Ya da gerçekten bana susup oturmam için verilen bir işaretti. Kim bilir...

--2 Hafta Önce--

Sabah kimse uyanmadan uyanıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Dedemin yazdığı mektubu okuduğumdan beri kendime olan güvenim artmıştı. Hiç olmadığım kadar güçlü hissediyordum kendimi. Bu önce Allah'ın sonra dedemin desteğini hissetiğim içindi. Artık kabuslarım bitecekti.
Burak'la beraber her şeyi halledecektik. Sonunda kahvaltı hazır olunca gidip Deniz'i ve Alya'yı uyandırdım.

"Azem saatin 6 buçuk olduğunun farkındasındır inşallah. Zira bu saatte henüz kargaların bile pisliğini yemediğini sana hatırlatmak durumundayım."

"Deniz amma konuştun haa. Erken kalktım bu yüzden de size kıyak yapıyorum. Hadi kalk. Elini yüzünü yıka çayları dolduruyorum."

"Off OFF !!!"

Deniz'in söylenmelerinin ardından hep birlikte kahvaltı yaptık. Daha sonra Alya bugün okulda işlerinin olduğunu söyledi. Ama bugün onlarla olamazdım. 

"Benim de başka işlerim var Alya siz Deniz'le halletseniz olur mu? " 

Sorgulamadan öylece "Tamam." dedi.İlginçti. Ama üstünde çok durmadan hemen hazırlandım ve Burağı arayıp beni almasını söyledim. 

Buluştuğumuzda ona her şeyi anlattım. Beklediğim kadar şaşırmamıştı.

"Annemin beni kullanmasına şaşırmadım. Zaten o tanıdığım en hırslı kadındı. Yine de ona hizmet etmek benim için hayatımın en önemli vazifesi gibiydi. Dedenden intikam almak için beni eğitirken dedenin müslüman olduğunu söylemişti. Ama babamın da müslüman olduğunu söyleyip beni hep ikilemde bırakıyordu. Demek babam müslüman değilmiş. Gerçekten ne tepki vermeliyim bilmiyorum. Bunca yıldır beni bütün yalanlarına alet etmişler..."

Bir süre arabada sessizlik oldu..

"Azem. Ne yapacağım ben? Ne olur bir şey söyle yardım et bana."

"Burak. Ben de en az senin kadar kandırılmış hissediyordum düne kadar. Ama dün gece o mektubu okuyunca...yani o kadar değer verdiğim birinin benim yanımda olduğunu görünce ve en önemlisi bunu hissedince kendime geldim."

"Ben ne yapacağım peki? Benim annem,tek ailem dediğim annem beni kullandı. Hıhh.. Şaka gibi gerçekten. Allah kahretsin. ALLAH KAHRETSİN!!"

Ona destek olmak için elini tuttum. Ve devam ettim.

"Bak Burak. Lütfen böyle konuşma. Ne kadar önemliyim senin için bilmiyorum. Ama sen benim için fazlasıyla önemlisin. Ve her ne kadar dedemin desteğini hissetsem de senin varlığının verdiği güç olmasa belki bu kadar dayanamazdım. Yani demem o ki sen de benden güç al. Ben varım. Senin yanındayım ve hep de yanında olacağım."

"Ben bu kadar kötü bir varlıkken sen...sen Azem. Nasıl oldu da Allah bana senin gibi bir meleği verdi? Ben seni öldürmek için girdim hayatına ama sen..."

"Tamam bak şimdi sana ne diyeceğim? Artık şöyle yapalım mı? Geçmişte yaşadıklarımızı unut. Yani kötü olanları. Artık önümüze bakalım tamam mı? Bundan sonra onlar bizden korksun. Onları ne pahasına olursa olsun durdurmalıyız.. Ne gerekirse.."

"Biliyorum. Ne gerekirse yapmalıyız. Ve yapacağıma da emin olabilirsin. Gerekirse bunun için annemi bile öldürürüm. Şimdi anlat. Planımız nedir?"

ALEM-İ CİN : ÖLÜMCÜL İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin