8.BÖLÜM

1.1K 44 29
                                    

Arkadaşlar tam 2793 kelime. Yani gerçekten sağlam bir bölüm yazmak için epey çabaladım. Lütfen emeğe saygı 🙏  Ve bu bölümü huysuz_peri ve BirYudum_Huzur  'a ithaf ediyorum ❤ Hepinize iyi okumalar :)

Multimedia : Azem

Yine sıkıcı bir ders. Neyse ki sınavlar bitmişti. Her neyse. Öğleden sonra yemeğe gidicez kızlarla. Kızlarla diyorum çünkü Alya geliyor sonunda. Bir kaç saate burada olur. Ve sonunda hocanın dersi bitirmesiyle soluğu kampüste alıyoruz Deniz'le. Havaalanına gidip Alya'yı almamız gerek. Ama tabi az önce defterini unuttuğunu fark eden Deniz uyuşuğu gelebilirse. Bu sırada karşıdan bana el sallayan Ervah'a ben de elimi hafifçe sallayarak karşılık veriyorum.

"Selam. Naber Azem? Konuşamadık epeydir."

"Selam. İyidir Ervah. Evet konuşamadık sınavlar,dersler falan derken yorulduk. Ee sen nasılsın nasıl gidiyor?"

"Burak nerelerde? Bu hafta hiç göremedim onu."

Sağol. Çok kibarsın. Sorumu cevapsız bıraksa da nezaketimden ödün vermeden sorusunu cevapladım.

"Bilmiyorum. Kaç gündür arıyorum ama açmıyor. Son konuşmamızda onun kalbini kırdım. Özür de dileyemedim. Bi görsem ..."

"Azem ona neden bu kadar değer verdiğini sorabilir miyim? "

"Hayır soramazsın!"

Cevabımın biraz sert olduğunu fark ettikten sonra tam kusura bakma diyecektim ki karşımdakinin Ervah olduğunu unuttuğumu fark ettim.

"Okey hiç sormadım farz et. Ama bana kalırsa o kadar değer verme. Hatta hiç verme."

Bu çocuğun haddini aşmasından ve bu arsızlığından nefret ediyorum. Ama Burak'la eskiden tanıştıkları için onun hakkında söyleyeceklerini de merak etmiyor değilim.

"Bak Ervah. Bazen gıcık bir çocuk oluyorsun kabul ama lafı eveleyip gevelediğin zaman gerçek anlamda çekilmez oluyorsun. Ne demek istiyorsan açıkça söyle!"

Bu sırada gelen pek sevgili uyuşuk arkadaşım Deniz'e beni ilerde beklemesini söyledim. Ve Ervah devam etti.

"Yani bir düşün Azem. Burak sürekli seni korumak istediğini söylüyor. Belli ki senin tehlikede olduğunu düşünüyor. Yani buna inanmış. Ama o yokken gördüğün üzere her şey gayet yolunda. Bak. Mesela geçen geceki rüyanı bi düşün. Burak sana birinden bahsediyor. Önce korkutup sonra gelip seni koruyup güvenini kazanmak isteyen birinden. Bu sana kimi hatırlattı ? O gece rüyanda olan Burağı dimi? Ben de öyle tahmin etmiştim. "

Bu anlattıkları karşısında yine donup kalmıştım. Artık daha fazla ne olabilir ki dediğim her şeyin daha fazlası olmuştu. Ama Ervah'ın rüyamı bilmesi... Bu gerçekten beni hissizleştirmişti. Artık tepki veremiyordum..

"Azem bak izin ver sana herşeyi anlatayım. Burak'la ilgili tüm gerçeği. Ben sana yardım etmeye çalışıyorum."

Allahım bir gün ya. Sevdiğim insanlarla geçireceğim sıradan tek bir gün istedim çok mu ?

Deniz'e gidip Alya'yı almasını söyledim. Daha sonra onlara katılacağımı da ekledim. Deniz gittikten sonra ben de Ervah'ın yanına gittim. Beni evine davet etti. Her ne kadar şuan güvensiz hissetsem de söyleyecekleri önemliydi. Yani umarım öyledir. Otoparktan arabasını aldıktan sonra evin yolunu tuttuk. Sonunda ormanın derinliklerinde kulübe tarzı bir eve geldik.

ALEM-İ CİN : ÖLÜMCÜL İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin