"Alo.Azem."
"Burak?"
"Azem biliyorum arama demiştin. Ama mecbur kaldım. Konuşabilir miyiz? "
"Bir şey mi oldu ?"
"Evet. Seninle paylaşmam gerek. "
"Peki. Bu akşam bize gel istersen. Hem yemek falan yeriz."
"Yok sizde olmaz. Yalnız olalım istiyorum Azem. O yüzden akşam 7 gibi gelip seni alsam olur mu? Dışarıda yeriz hem."
"Tamam olur. O zaman akşam görüşürüz. "
Telefonu kapattıktan sonra içeri odaya geçtim. Deniz telefonda, Alya da televizyon başındaydı.
"Kızlar!"
"He canım."
"Burak aradı."
"Ne? Neden ?"
"Akşam yemeğe götürmek istiyormuş. Benimle yalnız kalıp konuşmak istediği şeyler varmış."
"Kabul etmedim de Azem."
"Deniz neden kabul etmeyim? Tabi ki kabul ettim. Neredeyse bir aydır göremedim bile onu doğru düzgün. Hem çok özledim hem de konuşmak istediği şeyi merak ediyorum. Önemli bir şeymiş."
"He sen de inandın yani aptal?!"
"Deniz.."
"Ya boş versene! Zaten bizi dinlemiyorsun ki. Takmıyorsun yani. Git o seni yine kandırsın yalanlarıyla."
"Denizcim sakin olur musun? Neden sinirlendin bu kadar?"
"Ne sakini Alya ya! Sana bir şey demiyorum artık Azem. Gerçekten. İnşaallah yine salak yerine koymaz seni inşaallah."
Daha ağzımı açıp tek kelime etmemi beklemeden odaya gitmişti Deniz. Bu tepki neydi peki ?
"Alya?"
"Biraz kafası bozuk bugün. Erkek arkadaşıyla tartışmış."
"Erkek arkadaşı mı? İyi de Deniz'in erkek arkadaşı yok ki!"
"Yok canım.1-2 aydır bir çocuk var."
"Adı neymiş?"
"Söylemedi valla. Sadece erkek arkadaşı var. Onu biliyorum."
"Allah Allah. Bana neden bahsetmedi acaba?"
"Azem şuan gitme yanına. Biraz sakinleşmesine izin ver."
"Peki Alya dediğin gibi olsun. Ama bunu ona soracağım. Er ya da geç."
Odama geçip hazırlanmaya başladım. Bir yandan da aklımda Deniz vardı. Neden? Az önce verdiği tepkileri geçtim. Belli ki beni düşündüğünden yapıyordu. Ama erkek arkadaşından bahsetmemesi olur şey değil. Deniz bu. En ufak şeyde ilk adresi benim onun. Bunu neden söylemedi? Yok. Bunda kesin başka bir iş var. Ama ne ? Düşünmeyi bırakıp hazırlanmalıydım. Zira zaman geçiyordu. Ve bu hızla gidersem geç kalacağım..
********
"Şimdi ne olacak ? Hani her şey senin kontrolündeydi aptal kadın ?!"
"Ben elimden gelen her şeyi yaptım. Aptal oğlum bütün uyarılarıma rağmen o lanetliye aşık oldu. Bu beklenmedik bir durum değildi. Zaten bu yüzden senden de yardım istedim. Ama görüyorum ki boşuna. Sen de yıllardın bir halta yaramıyorsun!"
"Sakın! Sakın ha beni eleştirmeye kalkma Ümmü! Unutma. Ben olmasam ne o büyüleri,muskaları yerleştirebilirdin Azem'in yanına ne de oğlunu sokabilirdin hayatına. Bunlar benim fikirlerimdi ne çabuk unuttun ? Ondan bu kadar nefret ederken sürekli dibinde olmak nasıl bir şey biliyor musun sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEM-İ CİN : ÖLÜMCÜL İNTİKAM
УжасыBir kaza! Sadece kaza mıdır? Yoksa hayatınıza bedel bir günah mı? Peki kader? O hayatınıza bedel olan günahın,günahsız başka bir hayata da bedel ödetmesine göz yumar mı kader? Hayır mı? Eğer ademoğlunun hırsı ve intikam ateşi işin içine başka alemle...