-4-

521 41 32
                                    


Karanlık ve kesinlikle Akuma'sız bir geceydi. Bulutlar Paris'in üzerine kenara çekilmiş ve sadece o gece için yıldızların kendilerini belli etmelerine izin vermişlerdi. Ay parlıyor, insanlar gülüyor ve eğleniyorlardı. Bu gece güzel geçecek gibiydi.

Chat Noir, leydisini rahatsız etmemek için sopanın üzerinde yavaşça sallandı ve Eyfel Kulesi'nin demir gövdesine tutunduktan sonra kayarak, Ladybug'ın oturduğu küçük yere ulaştı. Burası, bütün Paris'in kolayca izlenebileceği bir yerdi fakat kedinin tek manzarası uğur böceğiydi.

Saçları rüzgarla beraber dalgalanıyor ve mavi gözleri, Paris'in ışıklarını seyrediyordu. Dizlerini içine çekmiş, kollarını kavuşturmuş ve sakin bir şekilde etrafı izlemeyi seçmişti halbuki. Tapılasıydı. Yine de neden bu saatte onu Eyfel Kulesi'nin tepesine çağırmıştı?

'' Leydim. '' dedi yavaş bir şekilde ve onun uzatmasına gerek kalmadan elini tutup, zarif bir şekilde öptü. Ladybug elini çekmedi. Bundan hoşlandığı için değil, koyu mavi gözleri siyah manzaraya pek bir daldığından ne yaptığını fark etmediği için bunu yapmamıştı.

Yavaşça onun yanına oturup bağdaş kurdu.

'' Beni neden çağırdın? '' Hemen sonra, bunu başından beri düşünemediği için aptalmış gibi elini kafasına koydu. '' Ah... biliyordum. Panda hakkında, değil mi? ''

Ladybug ile hiç bu saatte ve bu şekilde buluştuklarını hatırlamazdı. Başka ne hakkında olabilirdi ki zaten?

'' Kwami'm bana bir şeyler söyledi. '' dedi Ladybug, gözleri hala uzakları seçerken. Rüzgar saçlarının arasında dalgalanıyor ve rengini gecenin siyah koyuluğuna çekiyordu. '' Bilmek isteyeceğini düşündüm, Chat. ''

'' Neymiş o? ''

'' Chat... '' Ladybug, gözlerini ilk kez ona dikti. Meraklıydı. Endişeli. Huzursuz. Ladybug'ı tanımlayamayacak diğer bütün kelimeler. '' ...onun hakkında ne düşünüyorsun? ''

'' Bilmiyorum, ben... '' Chat Noir, onların sabahki kavgalarından beri yanlarında hassas olmaya çalışıyordu ama bu zordu. Omzunu silkti. '' Fena değil... yani tabii ki bir Mucize sahibi olarak. ''

'' Mucize sahibi mi, ondan emin değilim. ''

Kara pençelerinin sardığı metal Eyfel parçasını biraz daha sıktığını fark edemeden gözlerini büyülttü.

'' Ne?! ''

'' Kwami'm bana, onun yedi mucize sahibinden biri olmadığını söyledi. ''

'' Fakat... fakat... onun özel güçleri var, yani... ''

'' Biliyorum. Ama Volpina da bizi böyle kandırmıştı. ''

Volpina. Kahretsin.

'' O da mı Akumalanmış? Böyle olacağını sanmıyorum, böcüşüm, o bize yardım etti! ''

'' Biliyorum ve bunu araştırmaya devam edeceğim, Chat. O tuhaf biri. ''

Tuhaftan daha çok ürkütücü ve böcüşüm herkesin iyiliği için bunun olmaması gerektiğini biliyor. Ben de biliyorum. Ama bizimle arkadaş olmaya çalışıyor ve diğer akumalanmış kişileri haklamamızda bize yardımcı oluyor.

Yine de eğerr böcüşüm istemiyorsa, ben de onu istemem.

Chat, onun bakışlarını takip ettiğinde onun başından beri belirli bir yere baktığını fark etti. Pek uzak olmasa da onlardan daha alçaktaki bir binanın çatısına bakıyordu. Chat Noir o binayı tanıyordu, bazen evden kaçar ve babasının harçlıklarından biriktirebildiği kadarıyla oraya bağışta bulunurdu. Orası, Paris'in Çocuk Esirgeme Kurumu'ydu. Çok büyük bir yer değildi ama gerçekten sevimliydi.

ÖLÜM MUCİZELERİ || miraculous ladybugHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin