ÖLÜM MUCİZELERİ || miraculous ladybug

-5-

Şarkıyı hemen açmayın ayol, psikolojiniz bozulmasın.

'' Burada olmayı inan zerre kadar istemiyorum. ''

Marinette, kenarda tutunarak zorla ayakta kaldığı beton kolona kafasını vura vura beynini akıtmak ve bu şekilde buradan kurtulmak istiyordu. Yine de homurdanmaları Alya dışında kimse duyamıyordu çünkü çok kalabalık ve gürültülüydü.

Geceydi. Etrafta ışıklandırmalar her yeri ve bütün podyumu aydınlatmıştı. Buradalardı, çünkü Chloe'nin defilesi vardı.

'' Buraya neden geldik? '' dedi Alya, sıkıntıyla telefonuyla uğraşırken. '' Clarice de gelmedi henüz. ''

'' Beni, ona olan aşkımı Adrien'e söylemekle tehdit etti. '' Marinette, onun omzuna yattı. '' Bir gün bunu ona kendim açıklamak istiyorum, Chloe'nin değil. Aptal. İşine gelecektir. ''

'' İyi yaparsın kızım, yine de o zaman gelene kadar kaç kere Chloe'ye katlanmamız gerekecek merak ediyordum doğrusu. ''

'' Evet, sevgili konuklar. ''

Hoparlörün ötmesiyle beraber gözlerini podyuma çevirdiler. Bu Chloe'ydi. Yine saçma sapan bir elbise giymişti.

'' Defileme katıldığınız için teşekkür ederim. Şimdi size farklı kültürlerden gelen ve aşırı pahalı kıyafetlerimi sunacağım. Aslında bu defile için birisi daha bana yardımcı oldu, Clarice. Onu alkışlayın, lütfen. ''

Rahatsız edici derecede nazikti. Bir şeyler tuhaftı. Marinette tanımadığı bir medya-sever tarafından omuzlanırken bunu fark edemeyecek kadar Chloe'ye takılmıştı. Sanki birden sevgi böceğine falan dönüşmüş gibi kasılmadan yürüyor, nazikçe elini sallıyordu.

Kulağında patlayan alkışlar bir süre kesilmedi.

'' Kahretsin... '' Alya bir avuç içiyle diğer kulağına vurdu. '' Burası ne kadar kalabalık böyle! ''

'' Chloe'nin tehditleri ve büyük ihtimalle de rüşvetleri. ''

'' Sana katılıyorum- ''

'' Şimdi de, Clarice ile hazırladığımız defilenin ilk parti kıyafetlerine göz atalım. Alkış! ''

Alkışlar ikinci kere koptuğunda ikisi de yüzlerini buruşturdular. Sahne çok sade ve parlak görünüyordu, Chloe'nin de bej renkli simli elbisesinden bunu sade renklere bürünmüş bir defile olacağından adları gibi emindiler. Marinette'in kontrol ettiği zaten o değildi. Saat üç yönünde yüzünde sıkılmış bir ifade ile Nino ile konuşan, kollarını kavuşturup sağa sola sallanan Adrien'e bakıyordu sürekli. Spot ışıkları sanki Chloe'nin aptal yüzünü değil de onun tapılası vücudunu aydınlatmıştı. Sanki sahneye çıkmasını gereken, bütün odağını yansıtması gereken kişi aslında oydu.

O anda eridi.

Chloe yavaşça merdivenlerden inip kendine ayırılmış sandalyeye oturduğunda, defile sahnesinin başında olan perdeler yavaşça aralandı. Marinette daha önce televizyonlarda defileler görmüştü. Saçma sapan kıyafetleri olan saçma sapan insanlar, sağlıktan aşırı uzak incecik vücutlarını sahne kuyruğu boyunca sergilerler ve sonra geri gider, başka bir kıyafet giyerlerdi. Birkaç saat boyunca o aptal kıyafetleri izlemek zorunda kalacaklardı. Ofladı.

Ama böyle olmadı.

İlk vücudu görünen manken titrek bir ceylan yavrusu gibiydi. Neredeyse o kocaman topuklular üzerine ilk kez çıkıyorcasına korkaktı. Başını onay almak ister gibi endişeyle arkasına çevirdi, ama spot ışıklarına bir kere yakalandığı zaman bir daha kurtulamayacağını da biliyordu.