Keskin[Bitti]

7.Muscat Sinis'in Mirası

Kelimesi Sayısı:864

7 Bölüm

Muscat Sinis'in Mirası

            Keskin Valuca Beyinin elinden kurtulmayı başarmıştı fakat bu bir son değil kurtuluş hiç değildi. Muscat Sinis'in mirasının ona kalacağını düşünürken Haydutların lideri yer altı dünyasının en önemli adamlarından birisi Hırsızlar loncasını kendisine bağlayabilmiş Danbaslar'ın karşısına çıkmıştı. Miras'ın onda olduğunu düşünüyordu. Bir saat boyunca ayakta bekletildikten sonra içeriye alınmıştı. İçerisi kralların odalarına taş çıkartacak cinstendi. Uzun masanın üstünde altın şamdanlar vardı. Masa gümüşten yapılmıştı. Koltuğu en kaliteli ipekten yapılmış ve rahatça otururken ara sıra esnemeyi unutmuyordu. Uzun saçlı gözlerinin bir tanesi kör edilmiş altına kuşak bağlamış deri elbiseye giyen üzerinde ki her şeyin kaliteli deriden yapılmış olduğu göstere göstere böbürlenen birisiydi. Masanın önüne biraz uzaktı, bütün kadınları diğer odaya göndermişti içeride duvarda tablolar vardı, yağlı boya eserleri satın almış duvara yaslı bırakılmıştı. Oturduğu yerin arkasına büyük yatağı vardı, etrafı kahverengi perde ile çevrilmiş içerisinde ne olduğunu görmüyordu. Odanın içerisinde kas yığınından oluşma on adet yakın koruması vardı. Keskin hiçbir şey söylemedi, onun konuşmasını bekliyordu. İşlerin sandığı gibi gelişmeyeceğini çok iyi biliyordu. İnfazı için bile çağırmış olabilirdi içeriye girerken silahlarına el konulmamıştı. Danbaslar'ın malikânesine girdiğinde silahlara el koyarlardı bu sefer olmamıştı. Bir şeylerin yanlış gideceği tahmin etmişti ama tam olarak neyin gidebileceği hakkında fikri yoktu.

''Duyduğuma göre Muscat Sinis ölmüş. Valuca dan tek sağ sen mi çıktın?'' diye sordu. Keskin bakışlarını kaldırdı ona baktı. Birçok kişiye göre büyük adamın karşısında el pençe durmuştu. İplerini eline alana kadar böyle devam edecekti. Elbet gün gelecek keser dönecek sap dönecek hesap dönecekti. O günün bugün olmadığı çok iyi biliyordu. ''Evet tek ben kaldım'' dedi. ''Elmaslarda yok yani elin boş döndün.'' Dedi. Keskin sırtında asılı olan çantasını çıkarttı ve eline aldı. Danbaslar işeretini verdı, Keskin'e en yakın koruması çantayı onun elinden alıp Danbasların önüne masanın üstüne bıraktı. Danbaslar çantayı açıp içinde ki incilere baktı. Çantanın içerisinden sadece beş adet inci 10 adet altın ve 100 demir çıkmıştı. Geriye doğru yaslandı ve sesli güldü. ''Koca Valuca dan bunları mı getirdin bana?'' diye sesli gülmeye başladı, gülmeleri kahkahaya dönüştü.

''Demek bu kadar ha'' dedi. Öne doğru eğildi ve ciddileşti. ''O elmaslar 50 bin demir değerindeydi. Yer altı dünyasının bir numaralı adamı olabilirdim.'' Dedi. Parmağı ile yanında ki korumasına işaret etti. Koruması yanına gelip aşağıya eğildi Danbaslar kulağına fısıldadı. Koruma doğrulup içeri ki odaya gitti. ''Sağ kalmakta büyük başarı ama senin için benim için. Sağ kalman bana hiçbir şey getirmez, çetenin bütün üyeleri öldüğüne göre daha sizin çeteler kazanamayacağım. Bu çeteyi tekrar toparlaman uzun zaman alır hatta toparlamazsın. Gecelerin Vefasız Hırsızları en iyi hırsız çetesi değildi fakat bana en çok para kazandıran çeteydi. Muscat Sinis ile çok büyük işler yaptık. Bu iş onun son işi olacaktı, oldu da fakat bana para kazandırmadı. Bunlar bana yetmez!'' dedi. Çantasının içerisinde çıkanları ileriye sürdü. Az önce içeriye giden koruma kapıyı açıp içeriye girdi elinde ufak sandık vardı. Danbaslar'ın önüne koydu. Danbaslar elini sandığın üzerine attı. ''Bunun ne olduğunu biliyor musun? Diye sordu. Keskin ''Muscat Sinis'in mirası'' dedi. Danbaslar sırıtmıştı. ''Doğru bildin evet onun mirası çetesinden tek sen sağ kaldığın için bunu sana vereceğim ama öncesinde bahsetmem gereken hususlar var'' dedi. Biraz durdu. O sırada sandığın içerisini açıp içerisinde bir kâğıt parçası çıkardı.

''Otur!'' dedi. Keskin ilerleyip masanın diğer ucuna oturdu. ''Valuca da yaptıklarından dolayı bir süre krallık tarafından aranacaksın artık ekip kuramazsın yalnız başına işlerini yürüteceksin olaylar yatışana kadar. '' Danbaslar kâğıdı korumasına uzattı ve Keskin'i gösterdi. Koruma kâğıdı alıp Keskin'in önüne koydu. Keskin kâğıda baktığında yüzünün rengi değişmişti. Danbaslar ile Muscat borç senedi imzalamıştı. Yazıda Muscat'ın Danbaslar'a 5 bin demir borcu olduğunu yazıyordu. ''İşte sana bıraktığı miras buydu.'' Dedi. Keskin ''Ama bu borcu ödemişti'' dedi. Danbaslar ''Evet borcu ödedi hatta üzerine yüklü demir verdim ona fakat yine kumar oynadı kazandı fakat fahişe ile parayı yiyince bana borçlandı ve fahişe ondan daha fazla parayı alıp kaçtığında bana 10 bin demir borcu vardı. Beş binini ödedi fakat halen beş bini duruyor. Sen onun öğrencisiydin dolayısı ile bu borcu ödemek sana düşüyor. Bana getirdiklerin senin bu odadan sağ çıkman için yeterli olan emanetler fakat bu odadan sağ çıkıp borcunu bana ödemelisin. Bana iki hafta içerisinde borcunu ödemelisin'' dedi. Keskin

''Fahişe mi? Borç mu? Hem de beş bin demir! Kim bu fahişe?'' diye sordu. Danbaslar ''O fahişe değil İde Groll loncanın en saygın kadın hırsızlarından bir tanesi. Bu iş için benden borçta almıştı, oda da parayı kaptırdı. Daha fazla fakat bana çok para kazandırdınız o yüzden beş bine indirdim.'' Dedi. Keskin ''Tek başına beş bini toplamam çok zor bana ekip vermelisin'' dedi. Danbaslar ''Hmm Muscat ta aynısı söylemişti paraya ihtiyacı olduğunu. Vermiştim ama sonunda cesedini bile göremedik sana para vermeyeceğim pazarlık yok iki hafta içerisinde ya bu parayı bulursun ya da bana İde Groll'u getirirsin'' dedi. Keskin beş bin demir ya da İde kafasında yankılanmaya başlamıştı, tek başına ne beş bini bulabilirdi ne İde'yi. İde saygın hırsızdı bu işte Muscat'dan çok daha iyiydi. Daha kendisi Muscat ile boy ölçüşemezken İde ona nasıl getirebilirdi ki? Fazla düşünmesine gerek yoktu. Muscat öldükten sonra bile ona kazık atmayı unutmamıştı. Birkaç yüz demirden başka bitirmişliğinden başka demiri yoktu. Keskin ''Tamam sana parayı getireceğim'' dedi ve ayağa kalktı. Danbaslar ''Gözüm üzerinde kaçabilirsin ama benden kurtulamazsın biliyorsundur ama yine hatırlatayım dedim. Muscat da iyi hırsızdı fakat kendisinden zeki olan İde'ye parayı kaptırdı. '' dedi. Danbaslar onun dışarıya çıkmasına izin vermişti.